Kaldığımız yerden devam!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Kaldığımız yerden devam!

20.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Bir yazılık mola ardından oturdum masa başına. Soğuk ameliyathane masasını hayal meyal anımsıyorum ya da uyduruyorum. Malum ameliyata girmeden önce ilaç veriyorlar, hafif sersemliyor insan; gördükleri düş mü, gerçek mi ayırdına varamıyor. Beş saat uyumuşum, odada gözümü açtığımda çevremdekilere nasıl bakıyordum kim bilir? Beklemek güçtür, insan emin ellerde bile olsa, sevdiklerimiz için kaygılanırız. İçeride uyuyan bilmez neler yaşadığını, oysa dışarıda yaşam akmaktadır. Neyse atlattık, kalktık ayağa!

***

Kişi sağlığı yerindeyken hoyrat davranıyor, sanki hastalık yokmuş gibi koşturup duruyor. Oysa yaşam sonsuz değil, sınırlı zamanı iyi kullanmak gerek. Beden yıpranıyor, özen göstermezsek direnci kırılıyor ve hop yatağa düşüveriyor insan. Günlük sıradan işleri bile yapamaz hale gelince neyi yitirdiğini anlamak ahmakça aslında. Biraz düşünmeyi beceren biri için tablo ortada. Eğer sağlık yoksa hiçbir işin, eylemin anlamı yok. Su almak için uzanmak, tuvalete dek yürüyebilmek, kendi başına yemek yiyebilmek bayağı ciddiye alınası işlerdenmiş oysa…

***

Aile, yakın dostlar hemen ya ziyarete geliyor ya da arıyor. Bizim meslekte olduğu gibi, uzaktan sizi seven ailesi sayanlar da var, onların ilgisi de avutucu oluyor elbet. Kendini zorunlu sayanları fark ediyorsun hemen. Elinde kalem var ya, toplum tarafından ekrandan biliniyorsun, görev olsun diye arayan, yasak savanları da fark ediyorsun elbette. Zarar yok, buncasına katlanıyor insan. Bir de “oh kurtulduk” diyenler vardır mutlaka, onlara üzücü haber tabii, hâlâ ayaktayız. Şaka bir yana böyle zamanlarda duygular da karışıyor. Yersiz hassaslığa yüz vermemek lazım.

***

Alışkanlık oldu, avuç dolusu para döküp özel sağlık sigortası yaptırıyoruz. Belki yaşamdaki en büyük harcamamız bu. Böyle günlerde ne denli önemli olduğunu anlıyor insan. Konforlu hastanelerde, özenli koşullarda sağlık hizmeti alıyorsunuz. Sağlığın parasız, kolay ulaşılır olması düşü çok uzakta hâlâ. Hekimlerin, sağlık çalışanlarının koşulları her açıdan güç! Devlette de, özelde de özellikle tanı, teşhis meselesi ayrı dert. Mekânların güzelleşmesi, hekim niteliği açısından veri sayılamaz. Elbette kim kimdir bilirseniz işiniz kolaylaşıyor. Son günlerde hekim saldırılarını, piyasalaşmayı ayrı düşündüm. Bir halk nasıl bu kadar aklını yitirir?

***

Sağlık deyince, “modern gericilik” üstüne gidilmezse giderek daha tehlikeli hale gelecek, iyice netleşti durum. Aşı karşıtlığı, bilim insanı kılıklı soytarılık şaka olmaktan çıktı. Halk sağlığı sorunu olmuş vaziyette. Hakiki hekimler, bilim insanları, kimi belgesiz, derinlikten uzak kitaplardan rahatsız. Hekim olmayan/olup da kötüye kullanan kişilerle yapılan yayınların ne denli tehlikeli olduğu ortadayken, kimsenin bunu umursamaması ayrı rezalet. Gazeteci de hasta olur, hekimin iyisine gereksinim duyar. İzlenmek için bu işlere çanak tutmamak lazım.

***

Doktorum, ameliyat öncesi ve sonrasında uyarılar yaptı. “Sigara içme” dedi mesela, ne yalan söyleyeyim içmiyordum da RTE’nin elli müdahalelerinden sonra bir iki tane tüttürür olmuştum, kurtulmak kolay. İçki mesele değil. Adabıyla içmeye devam. Kaç zamandır unuttuk rakının tadını ayrıca. Ayağa kalkalım, kadehi “sağlığa” kaldıracağız. Bu da kolay! Lakin “Stresten uzak kalacaksın” deyince iş karıştı. Zaten gülerek söyledi. Muhtemelen görev gereği bu! Yahu bu ülkede kim, nasıl stresten uzak kalsın! Hastane odasında nadir açtığımız anda bile televizyonu, ekranda “yeni baba” azarlıyordu milleti!

***

Gamsız olmayı diler miydim, emin değilim. Dalkavuk olarak yaşamanın da pek kolay olduğunu sanmıyorum. Çoluk çocuğun perişan halini görüp, akşam saatlerinde pazarlarda çürük çarık içinden yiyecek ayıklayanları bilirken, nasıl olacak da kendiyle meşgul olup dünyaya kapayacaksın kapını? Her gün gelen onca ileti, telefon, mektupla derdini anlatan insanlara hiç mi sorumluluğumuz yok? Böyle dert sahibi oluyoruz, doğru da, başka türlü yaşamayı bilmiyoruz ki! Diyeceğim, en gücü buydu işte. “Stresten uzak kal” uyarısını dikkate almak, biri dese de öğrensek, nasıl olacak o iş? Anlayacağınız, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Biraz yorgun ve kaygılı olarak…

TEŞEKKÜR: Zoru kolaya çeviren Doktor Murat Binbay’a ve ekibine, bizi en iyi şekilde ağırlayan Memorial Bahçelievler yönetimi ve emekçilerine çok teşekkür ederim. Elbet siz okurlara da, eve gelip sizlerden gelen iletileri okuyunca yaşam sevincim arttı.


Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020