Boğaziçi’nde bir ilk gerçekleşti
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Boğaziçi’nde bir ilk gerçekleşti

09.02.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Üniversite öğrencilik yıllarından başlayarak bugüne kadar “öğrenci hareketlerinin” hep içinde bulundum. Bugün Boğaziçi Üniversitesi’nde (BÜ) olanlar bir ilktir. İlk defa öğrenciler ve öğretim üyeleri birlikte hareket ediyorlar.

Oysa 1950’lerdeki, 60’lar, 70’ler ve 80’lerdeki üniversite olaylarında “öğrencilerle hocalar arasında böylesine bir bütünleşme yoktu”. 50’ler sonrasında başı çeken İstanbul Üniversitesi’nde hukuk, iktisat ve edebiyat fakültelerinde hocalar arasında da bölünme vardı. Örneğin altmışlarda ve yetmişlerde İktisat Fakültesi’nde İdris Küçükömer, Sencer Divitçioğlu, Kenan Bulutoğlu, Cavit Orhan Tütengil, Gülten Kazgan bir tarafta iken, karşı tarafta Orhan Tuna, Sabri Ülgener, Sabahattin Zaim, Memduh Yaşa gibi hocalar yer tutmuştu. Hem öğrenciler hem hocalar bölünmüşlerdi.

Boğaziçi olaylarında ise öğrenciler ve hocalar bir bütün olarak aynı tarafta saf tuttular. Hem de BÜ’nün oldukça kozmopolit hoca yapısına rağmen. BÜ hoca takımı ile son 50 yılda çok yakın temasım oldu: Oktay Yenal’dan Suna Kili’ye, Üstün Ergüder’den Özer Ertuna ve Demir Demirgil’e kadar yakın dostluklarımız oldu. Hepsini yazmaya kalksam buraya sığmazlar. (*)

BÜ öğrencilerinden, benim İktisat Fakültesi’nde doktora öğrencim olan çok gençle tanıştım: BÜ’de 90’lı 2000’li yıllarda konferanslar verdim. Hatta 60’lı yıllarda BÜ bahçesinde Avrupa’dan gelen öğrenci arkadaşlarla çadır bile kurduk, çift kale maç bile yaptık! Kısacası BÜ ile “ünsiyetim” oldukça derindir.

BÜ’de olanlar bir öğrenci gösterisinden öteye, “Türkiye’nin bugün geldiği duruma ayna tutan bir harekettir”. Ve bana göre Türkiye’de ilk defa, öğrenci hoca bütünleşmesi bu boyutta sağlanmıştır. Bunu galiba, AKP iktidarına borçluyuz.

İktidar son 10 yılda sadece düşman kardeşler sağ ve solu yakınlaştırmakla kalmamış, BÜ’de hoca-öğrenci bütünleşmesine de yol açmıştır.

ABD VE AVRUPA’NIN BÜ’YE ASİMETRİK YAKLAŞIMI!

Çoğunluk, “Bak ABD ve Avrupa da kınıyor, öğrenciye destek veriyor” diye seviniyor. ABD ve Avrupa Konseyi’nin bu yaklaşımını “ihtiyatla” karşılıyorum. ABD ve AB bugün YPG’yi (ve PKK’yi) destekliyorlar, Türkiye’nin bölünmesine sıcak bakıyorlar. FETÖ’yü üstümüze salan ABD, kaçan FETÖ’cüleri kollayan Avrupa ülkeleri, Türkiye’yi dün de bugün de kesinlikle tam üye yapmak istemeyen AB ülkeleri, KKTC’yi Türkiye’den koparıp Rum Cumhuriyeti’nde azınlık yapmak isteyen yine onlar. Ve bu Avrupa ve ABD’nin BÜ öğrencilerinin “arkasında durması” öğrenciler için “üzücü”!

BÜ öğrencileri “Avrupacı” değil, “Avrupalı” kafada olan gençlerdir. İkisi, siyahla beyaz kadar farklıdır.

Vefa Lisesi yıllarımdan beri hayatım öğrenci hareketlerinin içinde geçti:

Vefa Lisesi’nin Kültür Kolu başkanı iken İstanbul’daki diğer liselerle kültürel etkinlikler düzenliyorduk. Çamlıca Kız Lisesi Kültür Kolu Başkanı Demet Taner, İstanbul Kız Lisesi Necla Arat, Üsküdar Amerikan Kız Koleji Gönül Çapan, İstanbul Erkek Lisesi Turgay Olcayto ve diğerleri.

1963-1969 arası Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı (TMGT) Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı yaptım. Avrupa Konseyi Gençlik Örgütü’nde (CENYC) Türkiye’yi en az 14- 15 Avrupa ülkelerindeki toplantılarda temsil ettim. Şükran Soner, Raif Ertem, Uluç Gürkan, Engin Ünsal gibi dostlar da TMGT’deydiler, Alp Kuran başkandı.

50 yıllık akademik hayatım boyunca üniversitelerde ve diğer kurumlarda verdiğim 600-650 konferansın en büyük izleyicisi gençlerdi. Hiçbir ayrım yapmadan bütün siyasal partilerde konuştum.

Başarılı öğrencilerimi evime davet etmekten büyük keyif aldım. Üniversite hocası olmanın ayrıcalığı da bu, hep gençlerle beraber olursunuz, eski öğrencilerimle yıllar sonra karşılaştığımızda bile hemen eski yıllara döneriz, sınıftaymışız gibi sohbet ederiz.

BÜ öğrenci “olaylarına” değil, “hareketlerine” baktığımda kendi özgeçmişimin, kendi elimle çektiğim filmini görür gibiyim.

Gençlik “hareketleri” hep temiz, masum ve ileriye dönük gelişmelerdir. Adı üzerinde, “genç”tirler, bozulmamışlardır, temizdirler, kendinden öncekilerden hep bir adım öndedirler. Bugün de yaşanan “siyasetin” çok önünde ilerlemektedirler. Gençlerin konuşmalarına bakın, sonra da yüreğiniz kaldırırsa siyasileri izleyin, aradaki farkı görürsünüz, ne yazık...

(*) Bir kısmını, Yolumun Kesiştiği Ünlüler’de yazdım. Kırmızı Kedi, 2019.

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022