Yiğit Bulut başta olmak üzere AKP’ye destek verenlerin “Üreten bir Türkiye için milyonlara ulaşalım ve birlikte yola çıkalım” çağrısını okuyunca çok sevindim. Yıllardır “Türkiye üretmiyor, tüketiyor” diyerek AKP’nin ekonomi anlayışını eleştiren bizim görüşümüz, demek ki artık AKP çevrelerinden de kabul edilmiş oluyor.
Yalnız bu çağrıyı yaparken 2003 yılını ekonomik anlamda milat görenler 2003 öncesinde uzayda mı yaşıyorlardı, doğrusu merak ediyorum. Her dönemde her iktidar doğrusu ile yanlışı ile bu ülkenin yapısına bir tuğla koymuş ve dünyanın içinde bulunduğu koşullara göre bir ekonomik politika uygulamışken, AKP öncesi ve AKP sonrası bir belirleme, AKP anlayışının ne kadar kendini beğenmiş, gözünü karartmış ve partinin önde gelenlerinin ne denli kendilerini kaybetmiş olduklarını gösteriyor.
Rakamlara baktığımızda ise AKP döneminde sadece genişleyen ekonomi ve bunun sonucu olarak bol para ve harcayan insanların mutluluğunu görürsünüz. Temelde bu refah, gelecekteki gelirlerin harcanması pahasına gerçekleşmiştir.

AKP diğer hükümetlerin kullandığı paranın iki katını kullanmıştır

2002 yılına kadar 56 yılda işbaşına gelen hükümetler toplam 775 milyar dolar para kullanmışlardır.
95 milyar dolar iç borç, 130 milyar dolar dış borç, 8 milyar dolar özelleştirme, 542 milyar dolar vergi tahsilatı yapılmıştır.
AKP ise 2003-2012 arası, yani 10 yılda toplam 1.5 trilyon dolar para kullanmıştır.
Bunun 134 milyar doları iç borç, 207 milyar doları dış borç, 38 milyar doları özelleştirme, 1.1 trilyon doları vergi gelirlerinden oluşmaktadır.

Yıllık büyüme AKP döneminde ortalama yüzde 5’tir

56 yılda 42 hükümet zamanında Kore savaşı, Kıbrıs Barış Harekâtı, çok önemli depremlere rağmen yıllık büyüme ortalama yüzde 5.1 olmuştur.
Kullanılan paraya bakıldığında AKP dönemindeki yüzde 5 büyüme oranı yetersiz bir orandır.
Üstelik diğer ülkelerin yıllık büyüme ortalaması yüzde 6.6 olarak gerçekleşmiş olduğundan hava atmanın anlamı yok.

AKP döneminde cari açık toplam 333 milyar dolara ulaştı

1950-2002 arasında Türkiye’nin toplam cari açığı 44 milyar dolardı. Son on yılda 333 milyar dolara ulaşmıştır.
1923-2002 arasında dış ticaret açığı 246.9 milyar dolarken son on yılda 2.5 kat artarak 587 milyar dolara ulaşmıştır.
2002 yılında Türkiye dünyanın cari açık yönünden 41. sırasında iken AKP zamanında 8. sıraya yükseldi.

Sanayimiz AKP döneminde dünya klasmanında yer almadı

AKP iktidara geldiğinde imalat sanayisinin milli gelir içindeki payı yüzde 18’di ve dünya sanayi üretim sıralamasında 15. sırasında idi. Yani klasmandaydı. Ancak AKP döneminde imalat sanayisinin milli gelirdeki payı yüzde 15.6’ya indi ve dünya sanayi liginden düştü.

İşsizlik AKP döneminde yüzde 10’lardan aşağıya düşmedi

AKP’nin 10 yılında yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 10.9 oldu. Yani 10 kişiden biri işsiz kaldı.
1980-2002 döneminde ise işsizlik oranı ortalama yüzde 8.3 düzeyinde idi.
AKP’nin eline geçen paranın büyüklüğüne baktığımızda, işsizlik oranının artması, paranın iyi kullanılmadığını göstermektedir.

Vatandaş borca battıkça battı

AKP iktidara geldiğinde tüketicilerin bankalara borcu 2.2 milyar TL’dir. 2013’te bu rakam 200 milyar liralara çıktı.
AKP iktidara geldiğinde vatandaşın kredi kartı borcu 4.3 milyardı. 2013’te 80 milyar lirayı aştı.
AKP iktidara geldiğinde ailelerin 100 liralık gelirlerine karşı 4.7 lira borcu vardı, şimdi yaklaşık 50 lira borcu var.
Bu rakamlara rağmen 2003 yılını milat saymayı anlayan varsa bize açıklasın…