Borç Stoku ve Cari Açık Tehlikesi

10 Aralık 2013 Salı

Yıllardır “Türkiye’nin borçlanma politikası yanlış, cari açık başa bela olacak, bunu görmek için büyük iktisatçı olmaya gerek yok” dedik durduk. Ama küresel ekonomiye, borçla yaratılan geçici refaha aldananlar bu kaygımızı paylaşmadılar. Ama gelinen noktada ekonomiyi yönetenler dahil çoğu çevreler borç stoku ve cari açığın sorun yaratacağında hemfikir.

Ali Babacan endişeli
Ekonominin patronu MÜSİAD, “Uluslararası Genç İşadamları Kongresi”nde şu kaygılarını dile getirdi: “Gelişmiş ülkelerin kamu borç stoku İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki rakamlara ulaşmış durumda. Bu savaşın getirdiği maliyet, hasar neyse son ekonomik krizin küresel ekonomide yarattığı hasar da aynı. Bu ağır hasarı karşılamak için merkez bankaları karşılıksız para bastırıyor. Gelişmekte olan ülkeler de bunu alıp rezerv diye saklıyorlar. Bu çark şimdilik dönüyor. Ama bu çarkın ne zamana kadar döneceği belirsiz. Bu bir süre sonra pek çok ülkenin yabancı para biriminde ciddi oynaklıklar başlayabilir. Bu da bütün dünyayı son derece olumsuz etkiler.”

Mahfi Eğilmez, özel sektör aşırı borçlandı, diyor
Ekonomist Dr. Eğilmez AKP’nin dış borçlanmayı özel sektörün boynuna yıktığını, dış borcun son 8 yılda 5 kat arttığını ve 252 milyar dolara çıktığını belirtiyor.
Fed tahvil alımı kısıtlamasına gitmesi halinde özel sektörün bu borçla daha da tedirgin olacağı görüşünü ileri sürüyor.

Umut Oran: Vatandaş borç batağında…
CHP Genel Başkan Yardımcısı’na göre, hane halkı borç tutarı 321 milyar. Bireysel kredi kartları ile birlikte hane halkının borçlarının harcanabilir gelirine oranında büyüme AKP döneminde 10 kat arttı. Yani makas büyüyor.

Kemal Derviş’e göre cari açık tehlikeli
Türkiye’yi kırılgan kılan en önemli yapısal boyutun yüksek cari işlemler açığı olduğunu belirten Derviş, “Cari açığı, büyümeyi yavaşlatarak değil, hızlı büyümeye rağmen düşürebilmek temel amaç olmalı” dedi
Kemal Derviş, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından basına kapalı düzenlenen Uluslararası Ekonomi Çalıştayı’nda moderatörlüğünü yaptığı “Küreselleşme Çağında Büyüme, Gelir Dağılımı ve Ekonomik Politika” başlıklı oturumun ardından basın toplantısı düzenledi. Çalıştayda tartıştıkları konulardan birinin büyüme olduğunu belirten Derviş, “Türkiye’nin güzel büyüdüğü zamanlar oldu. Fakat bazen büyüme hızı düşüyor. Bu büyümeyi sürdürülebilir ve istikrarlı bir şekilde götürmek için neler yapılabileceğini, bunun dış ticaret, sanayi, kur ve faiz politikasıyla ilişkilerini ve bu konuda dünyadaki deneyimleri tartıştık. Türkiye’yi kırılgan kılan en önemli yapısal boyut, cari işlemler açığının büyük olması. Büyüme hızlanınca cari açık da yükseliyor. Cari açığı büyümeyi yavaşlatarak değil, hızlı büyümeye rağmen düşürebilmek temel amaç olmalı” diye konuştu. Bu arada CHP’nin Kemal Derviş ile yeni bir ekonomi politikası arayışında olduğunu ve bunun daha belirgin adımlarını ileride göreceğimizi ayrıca belirtelim.

Altın ithalatında patlama
Türkiye’nin bu yılın ocak-kasım döneminde yaptığı 270 ton 669 kilogramlık altın ithalatı, tüm zamanların en yüksek altın ithalatı oldu. Parasal ifadesi şu: Kasım ayında 1.2 milyar dolar altın ithalatı yapılırken ocakkasım dönemi altın ithalatı 14.1 milyar dolar.
Altın ithalatı, cari işlemler açığında ilave kötüleşmeye yol açacak şekilde hızla artıyor…
Fed bu ay içinde veya Mart 2014’te tahvil alımını azaltma kararını açıklarsa piyasaların bundan çok tedirgin olacakları kesin.
Ekonomimizi gelecekte birçok tehlikelerin beklediğini söylersek piyasalardaki gelişmeleri abartmış olmayız sanırım  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları