Atatürk Bir Veresiye Defteri Açmamıştır!

12 Kasım 2013 Salı

Dünün solcuları ile ortaçağın temsilcileri nasıl olduysa ortak paydalarda buluştu. Oysa sosyalist olan kişilerin, gericiliği temsil eden kişilerin haklarını demokrasinin gereği sayıp kader birliği yaparken Atatürk konusunda da ortak bir görüşe sahip olmaları oldukça şaşırtıcı…

Atatürk’e vefa bir veresiye defterine dönmüş!
Biz Atatürk’ü onun bağımsız Türkiye kurması, bize namusumuzu ve onurumuzu vermesi nedeniyle seviyor ve minnet duyuyoruz. Yoksa sadece çakmak çakmak bakan gözlerini sevmiyoruz.
Atatürk’e vefa borcunun sürekli gündeme getirilmesi bakkalın veresiye defterine benziyormuş. Devamlı borçlu çıkarıyormuşuz insanlara. Bu borçtan nasıl kurtulacaklarını bilmiyorlarmış. Bu da onları rahatsız ediyormuş…
İşin acı tarafı bizim solcular da bu veresiye defterine karşı çıkıyorlar.

Atatürk evrensel bir devrim yaptı
Atatürk ulusçudur, laiktir, devletçidir... Ama ondan öte bize kalan esas miras onun evrenselliğidir.
Atatürk sosyalizmin temel hedeflerine uygun devrimler gerçekleştirmiştir.
- Tam bağımsızlık için emperyalizmle savaşmıştır.
- Hilafeti kaldırmış, aklı ve bilimi öne çıkarmıştır.
- Araplaşmayı önlemiştir.
- O dönemin en önemli akımı ulusçuluk idi. Lenin aynı zamanda bir milliyetçiydi. Milliyetçilik ve sosyalizm çelişmiyordu.
- Çağdaşlığı hedeflemiştir.
- Ekonomide öncelikle devletin öncü rolünü sağlayarak karma ekonomi ile kalkınma modelini oluşturmuş ve bunu da başarmıştır.
Bunlar bizim solculara veresiye defteri için yeterli gelmiyor mu? Yedi düvele savaş açmış, bitap düşmüş ve 1. Dünya Savaşı’nı kaybetmiş Osmanlı’dan bir ulus yaratırken 1917 Sovyet devrimine benzer bir devrimi mi yapması bekleniyor? Yoksa Türkiye Sosyalist Cumhuriyeti’ni mi kurmalıydı?

Ey solcular ve aydın geçinenler!
Bari emeğe saygılı olun Atatürkçülük ve Türk devrimi ayrılmaz bir bütündür. Atatürk bir lider olarak Türk devriminin fikir yapısını oluşturan, aksiyon alan ve bütünüyle yöneten bir kişidir.
Kendisinden daha başka ne bekliyoruz? 57 yıllık ömrünün çocukluk yıllarını çıkarırsak bu kısacık ömre neleri sığdırdığına bakıp bari bu emeğe saygı gösterin emeği yücelten solcular!

Bu kafa ile gidersek Anıtkabir’e de sıra gelir
Kemalizm, Atatürkçülük, Atatürk, Cumhuriyet dönemi, kuruluş yılları nedense daha çok okumuş yazmış, profesör olmuş kişilerin tüylerini diken diken ediyor.
Başörtüsünü demokratik bir hak olarak savunurken Atatürk’ü savunmak onlar için zül oluyor.
Din eğitimi ve halk dalkavukluğu yetenekleri dışında genel kültürü, coğrafya, tarih, sanat bilgileri ve sevme duyguları olmayanların yaptıklarını, ilerici ve demokratik açılımlar olarak görürken 100 yıl öncesinde yapılanları yerden yere vuruyorlar. Ne büyük çelişki…
Ortaçağa dönme istekleri artık ayan beyan ortada olanlarla aynı ortak paydada buluşabiliyorlar.
Aklı ve çağdaşlığı getiren Atatürk’e saldırmak için yobaz düşüncelerle kol kola girebiliyorlar.
Anıtkabir’i toplu konut alanı yapmak istediklerini görmeyen kendini akıllı ve aydın sananlar, şeriat geldiğinde önce kendilerinin tasfiye edileceklerini unutuyorlar. İran başta olmak üzere her yerde böyle olmuştur. Ama dünya liderlerinin kendilerine dokunmayacağını sanıyorlar fakat aldanıyorlar.

Atatürk artık bir ilham kaynağıdır
Atatürk artık bir ışık ve ilham kaynağıdır.
Hiç kimse Atatürk’ün yaptıklarını bire bir yapalım demiyor. Bilgi çağında Atatürk sonsuza kadar sürecek evrensel değerler olan onur, namus, akıl, bilgi, çağdaşlık, laiklik, emperyalizmle mücadelemizde bize ışık tutan bir fenerdir. Bir motivasyondur. Dünyanın bize saygı göstermesini sağlayan tarihsel bir nottur…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları