Cumhuriyet Devrimi Bir Doğumdur

29 Ekim 2013 Salı
İlerlemeyen ve yerinde sayan üç yüz milyonluk
Osmanlı, bir yığın halinde geçmişine bağlı kalarak
yaşayamazdı. Mustafa Kemal’in önderliğine kadar
Türkler, dünyada mutluluğun din topluluğu halinde
yaşanmasıyla sağlanamayacağını görmüştü.
Türkler şuna inanıyorlardı: İmparatorluk artık karşıt
öğelerle birlikte devam edemezdi. Bu nedenle ulus
devlet tek yoldu.
Türklerin yazgısı kötülüğün yardımı ile değişti
Sultan Hamit’in otuz yıl süren saltanat dönemi
savaştan, karışıklıktan, büyük devrimlerden korkan
siyaset anlayışı ile geçmişti. Bu da tarihin Türk ulusu
için bir kötülükten iyilik çıkarma yazgısını yarattı.
Baskı döneminde diğer ulusların ulus düşüncesi
ortaya çıkmış ve bu da Türk ulus bilincinin gelişmesine
katkıda bulunmuştur.
Türk ulusu, cumhuriyet devrimi sayesinde var
olabilme hakkına sahip oldu. Eğer devrim olmasaydı,
mutsuzluğa ve umutsuzluğa kapılacak ve
Batı dünyasının içinde boğulacaktı…
Atatürk tarihin bize bir armağanı idi
İşte bu şartlar içinde Emerson’un dediği gerçekleşti
ve Mustafa Kemal bu devrimin öncü kahramanı
oldu. Emerson şöyle diyor: “Dâhi, zamanın ve yerin
gereksinmelerini kişiliği ve etkinlikleri ile temsil eden
kimsedir. O kişi herkesten daha çok kavrayıcı zekâ
ve bakışı ile ulusunun ve zamanın neye gereksinimi
olduğunu sezer, anlar, ondan sonra tasarılarını
uygulama alanına koyar.”
Aklın ötesindeki dinler sadece soylu duygulardır
Peygamberler de dâhi insanlardır. Aklın üzerinde
ki inanç sistemi olan dini soylu bir duygu olarak
toplumsal gereksinmeleri karşılamak üzere getirmişlerdir.
İslam, öğeleri bakımından ilk değildir.
Göksel dinlerin uzantısı ve arınmasıdır. Çoğu şeyden
yoksun Arapları uyandırmak için bir devrim olarak
tarihte yerini almıştır.
Ancak dinler ve peygamberler inancı ve salt
duyguyu toplumsal bir devinim olarak getirirken
diğer halk devrimleri düşüncelerin ve evrimleşmenin
sonucu doğmuştur. Fransız devrimi, Bolşevik
devrimi ve Türk devrimi dinsel topluluklar halinde
baskıcı yönetimlerce adil olmayan bir yönetim
içinde yaşamaya itiraz eden ayaklanmalarıdır.
Türk devrimi ise bağımsız yaşamak için Batı’ya bir
meydan okuyuştur.
Cumhuriyet devrimi bir kurtuluş olmuştur
Cumhuriyet devrimi yeryüzünde kurtuluş için din
topluluğu şeklinde yaşamak yerine, 19. yüzyılın
gerekleri ve zorunlulukları sonucu ulusçuluk bilinci
ile hareket etme gerektiğine inananların çabası ile
sağlanmıştır.
Geldiğimiz bugünkü noktada bilgi çağında olduğumuz
halde ülkemiz dinsel bir yığına dönüştürülmek
isteniyor. Bir ortaçağa dönüş özlemi ile diyalektiğe
meydan okunuyor. Bunu da sağlamak için tarihte
çok örneklerini gördüğümüz baskıcı yönetim anlayışı
ile toplum sindiriliyor. Yönetilmesi kolay olsun diye
halk yığınları fakirleştiriliyor ve sonradan hayır-hasenat
diyerek, duygular sömürülerek iradeleri satın alınıyor.
Dinsel topluluk halinde getirilmemiz bir Batı projesidir.
Kolay yönetme ve gerekirse parçalama, insanlarımızın
tehlikesini görmek zorundaydı!
Bilgi çağında bizi ortaçağ
baskısıyla yaşatmaya çalışanlar şunu unutmamalıdır: İçimizde
binlerce dâhi var; ortaçağ karanlıklarına gitmeyi
kabullenmeyecek, dünyada var olmanın ulus
birliği ile sağlanacağına inanmış milyonlar var;
Atatürk sevgisi de hücrelerimize
nakşetmiş ve ilham kaynağımız olmaya
devam etmektedir; ve bu dönem kim ne yaparsa
yapsın yepyeni bir doğumun sebebi olacaktır…


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları