Karanlık zamanlar
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Karanlık zamanlar

12.12.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

İtalyan büyükelçisi, 2000’ler başında gittiğim Beyrut’ta, İtalya’nın bu eski Fransa kolonisinde Fransa’yı “kültürel açıdan” uzun uzun nasıl geride bıraktığını anlatmıştı. 

Fransız mutfağının yerini İtalyan mutfağının, Fransız modasının yerini İtalyan modasının aldığını; İtalyan Kültür’e yazılan öğrencilerdeki rekor artışla İtalyancanın popülaritede Fransızcayı solladığını keyifle terennüm etmişti. 

Yirmi yıl öncesinden söz ediyorum. Lübnan misali cep gibi bir ülkede dahi, Fransızların çok övündükleri “grandeur de la France/büyük Fransız şatafatı ve etkisi”nin tehdit altına girdiği görülüyordu. 

Dünya değişmiş, global sahneye çıkan yeni aktörler ve kültürel çeşitlilik karşısında Fransa öncelikli yerini koruyamamıştı.    

Çin, Japon, İtalyan mutfağı derken... Ağır soslu Fransız mutfağı artık ilgi görmüyor.  

Johnny Hallyday, Aznavour, Georges Brassens’in günümüz müzik dünyasında karşılıkları artık yok, bulunmuyor. 

Jean Gabin, Alain Delon, Belmondo çekiminde yeni Fransız aktörleri piyasaya çıkmıyor. 

Fransa’nın “soft power/yumuşak gücü” diğer deyişle çöküşte. 

Avustralya tarafından yakın dönemde alımı iptal edilen Fransa’nın son nükleer denizaltı krizi düşünülecek olursa, “hard power/stratejik, sert güç” de sıkıntıda...

20. yüzyıl sonunda başlayan bu çöküşün faturasını Fransa, bir süredir günah keçisi bellediği Müslüman göçmenlere fatura etme peşinde. Avrupa’nın en pervasız ırkçılarından Éric Zemmour’un, geçen hafta kurduğu yeni bir parti ile Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koymasını en kısa yoldan böyle izah edebiliriz. 

‘YENİDEN FETİH’

Partinin adı “Yeniden Fetih/Reconquête”. 

Reconquête” doğrudan katolik krallar Ferdinand ile İsabel’in 1492’de Emevi Müslümanlarını İspanya’dan sürmesiyle özdeşleştirilen ve İspanyolcada “yeniden fetih” anlamına gelen “Reconquista”ya gönderme yapıyor. 

İspanya’dan beş yüz yıl önce Arapları kovan Katolik krallar gibi biz de şimdi Fransa’dan Müslümanları savmayı hedefliyoruz” diyor özetle Zemmour ve takvimi 500 yıl geri alıyor.      

Yeniden fetih” misyonunu yüklenenin gerçekte bir Katolik değil de Yahudi olması tabii ki büyük bir ironi. 

Fransa’nın safkan Hıristiyan kimliğini yeniden tesis etmeyi hedefleyen Éric Zemmour, 1950’lerde Cezayir’den Fransa’ya göç eden bir Yahudi ailesinden. Göndermeyi amaçladığı bugünkü göçmenler gibi o da Paris banliyölerinde büyümüş... 

Siyaset bilimi okuyarak sonra gazeteci olmuş, sağcı Figaro gazetesinde köşe yazarlığı ve Fransa’nın medya patronu Vincent Bolloré denetimindeki TV’lerde yorumculuk yaparak şöhrete ulaşmış. 

Zemmour’un arkasındaki güç aslında bizatihi Bolloré.

Sarkozy’nin eski kankası Bolloré, Berlusconi gibi doğrudan siyaset arenasına inmiyor ve Zemmour’u meydana sürüyor.  

Zemmour’u her görüşünüzde böylece kendinizi büyük finans-medya devi Vincent Bolloré’yü görmüş varsayabilirsiniz. “Zemmouristan”ın arkasında bu kez büyük bir güç imparatorluğu var.

‘YA FRANSA YA İSLAM’

Fransa da on yıldır gündem olan ve “beyaz ırkların yerini alt ırkların alması” olarak içi doldurulan pervasız ırkçı söylem “büyük ikame” karşısında şimdi Zemmour savaş açıyor. 

Göç ve hızlı demografik büyümeyle Fransa’nın özgün halkının sonradan gelenlerce istila edildiğini öne süren bu söylem babında Zemmour, Fransa Müslümanlarına “Ya Fransa ya İslamı tercih edeceksiniz!” diyerek sesleniyor.   

Bu kerte vahşi bir ırkçılıkla hiç karşı karşıya kalmamıştık” diyen Fransa Müslümanlarına açılan bu “yeniden fetih” hamlesinin, halkta yüzde 15-17’lik karşılığı var. 

Zemmour’un yanında “sulandırılmış” kalan Marine Le Pen, sağcılığı ile klasik merkez sağdaki “Cumhuriyetçiler”in oyları da bir araya getirildiğinde, sağ oylar yüzde 70’i buluyor. Sol buna karşın parçalı ve güçsüz. 

Fransa siyaseti tümden sağa kaymış durumda. Siyaset bundan böyle sol-sağ arasında değil, sağın farklı tonları arasında cereyan ediyor. 

Zincirinden boşalan gerici bir ırkçının Fransa’da bugün başkanlık yarışına yükselebilmesinin başlıca nedeni bu. Eski Cumhurbaşkanı François Hollande, “Vahim olan bu yükselişin demokratik güçler barajıyla engellenmiyor olması” diyerek siyasetteki büyük boşluğa dikkat çekiyor. 

Yorumcular, Zemmour’un aşırı sağda Le Pen’le aralarında oyları bölmesinin Macron’a yaradığını, bu koşullarda Macron’un ikinci kez seçilmeyi garantilediğini öne sürüyorlar. 

Zemmour’un Élysée’yi ele geçirmesine ihtimal vermiyorlar. 

Hatırlarsanız Trump’ın başkanlığına da kimse ihtimal vermemişti. Son anda onu Beyaz Saray’da bulduk. Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri nisanda. Bu karanlık zamanlarda dört ay uzun süre. 

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025