Bitkisel üretimde gerileme - Ülkü Sarıtaş
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Bitkisel üretimde gerileme - Ülkü Sarıtaş

01.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

24 Ekim 2025 tarihli haberlerde yer alan bilgilere göre; Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından derlenen veriler doğrultusunda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2025 yılı bitkisel üretim ikinci tahminini yayımladı. Buna göre 2025 yılında tarla ürünleri, sebzeler ve meyvelerde genel bir düşüş görülüyor. Yem bitkileri hariç, tarla ürünleri üretimi bir önceki yıla göre yüzde 10.4 azalarak yaklaşık 67.1 milyon ton seviyesinde gerçekleşecek. Buğday üretiminin yüzde 13.9 düşüşle 17.9 milyon tona, arpa üretiminin yüzde 25.9 azalışla 6 milyon tona gerilemesi bekleniyor. Çavdar ve yulaf üretiminde de sırasıyla yüzde 20.9 ve yüzde 22.3 oranlarında düşüş öngörülürken, özellikle akdeniz tipi beslenmede önemli rol oynayan temel fil kaynağı elmada üretim yüzde 48.3 ve zeytin yağının kaynağı zeytin üretiminde yüzde 34.7 düşüş yaşanacak.

TARIMSAL ARAZİLER YOK OLUYOR

Vegan ve vejetaryen beslenmenin temel protein kaynağı olan kuru baklagiller grubu da üretimde düşüşten payını alıyor. 2025 yılında nohut üretiminin 575 bin tondan 406 bin tona, fasulyenin 279 bin tondan 247 bin tona, mercimeğin 405 bin tondan 230 bin tona gerilemesi öngörülüyor.

Bitkisel üretimde bu düşüşün temel nedeni hep üzerinde durduğumuz konu aşırı sıcaklar, aşırı yağışlar ve don gibi küresel iklim değişikliği ve su kaynaklarındaki azalmadır. Ülkemize özgü bir diğer etken de çiftçiyi tarım ve hayvancılıktan uzaklaştırıp, kısa yoldan para kazanmayı sağlayan tarımsal arazilerin yapılaşmaya ve betonlaşmaya açılmasına yol açan düşük gelire karşılık yüksek girdi maliyetleridir.

YOKSULLUK VE SAĞLIKSIZ BESLENME

Öte yandan çağımızın pandemisi olarak adlandırılan obezite konusunda ülkemiz Avrupa sıralamasında birinci olup Sağlık Bakanlığı tarafından bir kaç ay önce yapılan 10 milyondan fazla kişinin boy ve kilo ölçümlerine göre her dört kişiden üçü obez veya aşırı kilolu çıkmıştır. Ne yazık ki çocuk yoksulluğuna bağlı sağlıksız beslenmenin temel rol oynadığı çocukluk çağı obezitesi de geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlığı için önemli bir risk faktörüdür.

Obezitenin önemli bir sağlık sorunu olmasının nedeni; kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve yağlı karaciğer hastalığını içeren metabolik sendromun temel etkeni olmasıdır. Obeziteyi önlemek her zaman kendisini ve sonuçlarını tedavi etmekten çok daha ucuz ve kolaydır. Sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam obeziteyi önlemenin iki temel kuralıdır. Sağlık beslenmeden kasıt; sebze, meyve ve zeytin yağının ön planda kullanıldığı ve bütün dünyaca öngörülen Akdeniz tipi beslenmedir. Esasında bu beslenme tipi kadim Anadolu kültüründeki temel beslenme şeklidir. Anadolu kültüründe obezite ve ilgili hastalıklara yol açan fast-food, gazlı içecek, fruktoz temelli içecekler, cipsler, paketlenmiş hazır gıdalar yoktur.

Anadolu’nun esas yiyeceği kendi beslediği hayvanların sütü, eti yumurtası ve kendi yetiştirdiği tahıl, sebze meyve; içeceği de ayran, su ve çaydır. Bunun yanına bir de tarım ve hayvancılıkla uğraşmanın getirdiği hareketli yaşam katıldığında obeziteyi önlemek için özel bir uğraşa gerek kalmazdı. Okuyucular bu satırları okuduğunda şu itirazı yapabilirler, “Herkes kırsalda mı yaşıyor ya da tarım ve hayvancılıkla mı uğraşıyor?” Kuşkusuz değil, hele ki günümüzde yurttaşların tarım ve hayvancılıktan kopartılarak şehirlere akın ettiği düşünüldüğünde...

TOPRAĞA SAHİP ÇIKMAK

Burada anlatmak istediğimiz, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamın özünün bizim topraklarımızda olduğudur. Dışarıdan bir yaşam tarzı ithal etmeye gereksinimimiz yoktur. Küresel ısınmanın yükseldiği, su kaynaklarının hızla tükendiği, dünya nüfusunun arttığı günümüzde ve gelecekte ayakta kalan toplumlar, besin kaynağını kendisi üreten ve suyuna sahip çıkan toplumlar olacaktır.

Bugünlerin çok önemli bir diğer konusu da Akdeniz tipi beslenmenin temelini oluşturan zeytinyağının kaynağı olan zeytin ağaçlarının kıyımıdır. Gün geçmiyor ki bir madencilik şirketi tarafından maden aramak ve zengin olmak için asırlık zeytin ağaçları kesilmesi ve buna karşı duran köylülerimizin ve çevre gönüllerinin karşı duruşları haberlerde yer almasın.

Maden belli bir sürede çıkarılıp bitirildiğinde toprak çoraklaşır ve artık üzerinde hiçbir şey yetişmez olur. Halbuki zeytin ağacı asırlar boyunca, nesiller boyunca yaşar ve zeytin verir. Tabiri caiz ise zeytinin hem etinden (sofralık olarak) hem de sütünden (zeytinyağı olarak) faydalanılır. Bu kadar bereketli ve sağlıklı bir tarımsal ürünü sağlayan zeytin ağaçlarını korumak esasında bir devlet politikası olmalıdır. Obeziteyi önlemek için gereken sağlıklı beslenmenin ana kaynağı olan tarımsal ürünlerin önemini vurgulamaya çalıştığımız bu yazımızda son sözümüz şu olsun: “Zeytinlere kıymayın efendiler”.

PROF. DR. ÜLKÜ SARITAŞ

Yazarın Son Yazıları

Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025