Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin politikamız ne olmalı?
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin politikamız ne olmalı?

27.02.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Hocalı katliamının 27. yılında Ermenistan işgali altındaki Azerbaycan toprakları...

Batı Avrupa ülkelerinde ve ABD’de bulunan Türki­ye ve Azerbaycan Türkleri sivil toplum kuruluşları­nın, bu konularla sürekli ilgilenmelerini sağlayacak bir örgütlenme ağı kurulmalıdır. Türkiye ve Azer­baycan bu örgütler tarafından yapılacak çalışmalara maddi ve manevi destek sağlamalıdır.  

Batı Kafkaslar’da barış sağ­lanamamıştır. Bu bölgede kalıcı barışı isteyen ve iste­mesi gereken ülkelerin başında Azerbaycan ve Türkiye gelmek­tedir. Barışın en temel dayana­ğı, çözümü gereken sorunların ivedi olarak barışçıl yoldan gide­rilmesidir. Azerbaycan ve Erme­nistan arasında sürmekte olan gerginlik, her an yeniden bir ça­tışma ortamına dönüşecek tehli­keleri içermektedir.
Türkiye ve Azerbaycanlı iki kardeş ülke insanları olarak biz­ler, ülkelerimizin Ermenistan’la her alanda iyi komşuluk ilişkile­ri içinde olmasını elbette istiyo­ruz ve istemeliyiz de. Ancak bu bölgede, barışın ve iyi komşuluk ilişkilerinin kalıcı biçimde sağ­lanabilmesi için, aşağıda özetle­yeceğimiz, son derece doğal olan uluslararası hukuk koşullarının Ermenistan tarafından benim­senmesi ve kabul edilmesi ge­rekmektedir.
Ermenistan, kendi kontro­lünde kalan ağır Sovyet silahla­rı ve Rus askerlerinin de yardı­mıyla, Dağlık Karabağ’ı ve çev­resindeki eyaletleri 1992-1994 yıllarında işgal etmiştir. Bu sa­vaşta 20 binin üzerinde insan ölmüş ve bir milyona yakın Azerbaycanlı işgal edilen top­raklardan, evini barkını, malı­nı mülkünü bırakarak Bakû ve çevresine kaçmak zorunda kal­mıştır. Azerbaycan toprakları­nın beşte biri günümüze değin Ermenistan’ın işgali altındadır.
Ermeni diyasporasının ve Ermenistan’ın özellikle son yıl­larda “sözde soykırımla” ilgi­li olarak birçok ülkede yoğunla­şan çabasının önemli bir nede­ni vardır.
n Ermeni diyasporası ve lobi­si, Azerbaycan topraklarının iş­galini, Dağlık Karabağ sorunu­nu ve Hocalı katliamını unuttur­mak için, sürekli olarak 1915 olaylarını gündeme taşımakta­dır. Böylece 27 yıl önce işgal edi­len Azerbaycan topraklarını, bir milyona yakın, evinden barkın­dan kovulan Azeri Türk’ünün büyük dramını unutturmak ve gündem dışı tutmak istemekte­dir.
n 25-26 Şubat 1992’deki bu iş­gal esnasında Hocalı kasabası tanklarla yerle bir edilmiş, çoğu kadın ve çocuk 613 kadar Aze­ri Türkü katledilmiştir. Silah­sız kadın, çocuk ve yaşlılara bu insanlık dışı, hunharca yapılan Hocalı katliamının unutulması asla mümkün değildir.
İşte Ermeni lobisinin ve Ermenistan’ın, 104. yılına gir­diğimiz sözde soykırım iddia­ları üzerinde, bu yoğunlukla durulmasının en önemli nede­ni, dünya kamuoyunun dikkat­lerini, Azerbaycan toprakları­nın işgali ve Hocalı katliamın­dan uzaklaştırıp, 104 yıl önce­ki tehcir olaylarına yoğunlaş­tırmaktır.
Bizler ısrarla ve kararlılık­la Hocalı katliamını ve Azerbay­can topraklarının işgalini dün­ya kamuoyunun gündemine ta­şımalıyız.

Ermenistan işgalci bir devlettir
Ermenistan, Birleşmiş Millet­ler Güvenlik Kurulu’nun 1993 yılı nisan, haziran, ekim, kasım aylarında aldığı kararların ak­sine, Azerbaycan toprakları ve Dağlık Karabağ işgalini sürdür­mektedir. Ayrıca:

1996 yılında Avrupa Güven­liği ve İşbirliği Teşkilatı Lizbon zirve toplantısında,
2005 yılında Avrupa Konseyi tarafından alınan kararda,
2006 yılında ABD ve Alman­ya Dışişleri Bakanlığı açıklama­larında,
2006 yılında Riga NATO zirve toplantısında,
2009 yılında benim de giri­şimlerimle Almanya Parlamen­tosu kararında,
2010 yılı Avrupa Parlamento­su kararında,
2013 yılı Chicago NATO zirve toplantısında ve
2013 yılı Avrupa Parlamento­su kararında,
Azerbaycan toprak bü­tünlüğüne vurgu yapılarak Ermenistan’ın işgal ettiği Azer­baycan topraklarından çekil­mesi istenmektedir. Ermenis­tan tüm bu uluslararası kuruluş­ların kararlarını hiçe sayarak, Azerbaycan topraklarının beşte birinin işgalini sürdürmektedir.

Tarihçiler komisyonu önerisi
1915 olaylarının, tüm arşivler ışığında ortak bir tarihçiler ko­misyonu tarafından incelenmesi fikrini ben 2001 yılında kamuo­yuyla paylaştım. Türkiye Cum­hurbaşkanı Sayın Sezer’e bu önerimi 2001 Almanya ziyare­tindeki görüşmemizde yazılı ola­rak şahsen ilettim.

Türkiye de ortak bir tarihçi­ler komisyonu kurulması öneri­sini gündemine alarak 10 Nisan 2005 tarihinde, Başbakan Erdo­ğan tarafından, ana muhalefet partisi başkanı Deniz Baykal’ın da onayıyla, Ermenistan Cum­hurbaşkanı Robert Koçaryan’a yazılı olarak iletmiştir. Erme­nistan, Türkiye’nin “eşit sayı­da tarihçilerden oluşacak ortak bir tarihçiler komisyonu kurul­sun, tüm arşivler araştırılsın ve varılan sonuca herkes uysun” önerisine yanaşmadığından, Türkiye’nin bu önerisine yanıt gelmemiştir.
Çünkü Ermenistan ve Erme­ni lobisi, konunun araştırılması­nı ve gerçeklerin ortaya çıkma­sını istememektedir. Ermeni di­yasporası bu soykırım iddiaları­nı tartışmaya asla yanaşmamak­ta ve bu iddialarının tek gerçek olarak kabul edilmesini, dayat­macı bir strateji ve zihniyetle sürdürmektedir.
Neden mi? Çünkü Ermenistan’ın yanlış, sahte id­dia ve belgelerle dünya kamuo­yuna 104 yıldır, hem de büyük bir başarıyla, anlattığı ve bazı ülkelere de kabul ettirdiği “söz­de soykırım” iddialarının, böy­le bir araştırma sonunda gerçek olmadığı kanıtlanacaktır da on­dan.  

BIZLER NE YAPMALIYIZ!  
1. Malta duruşmasını ve AİHM üst mahkeme kararını, dünya ka­muoyuna taşımalıyız.
2. Ortak bir tarihçiler komisyo­nu önerimizi, dünya kamuoyu gün­demine sürekli olarak taşımalı ve işlemeliyiz.
3. Üniversitelerde, doktora ça­lışmalarıyla Türkiye, Almanya, Fransa, İngiltere, ABD arşivleri, ör­neğin Rus ve Sovyet arşivleri, Dr. Mehmet Perinçek ve Prof. Dr. Mu­sa Qasımlı tarafından tarandığı gi­bi, araştırılmalı ve birkaç dilde ya­yımlanmalıdır.
4. Sözde Ermeni soykırımını ka­bul eden ülkelere, onların anlaya­cağı biçimde ve dilden yanıt veril­melidir.
Başta ABD, Fransa, Belçika, Hollanda gibi ülkelerin yaptıkları, gerçek soykırım olayları, bilimsel çalışmalarla kanıtlanmalıdır. Bu konularda yazılı ve görsel yayınlar yapılmalı ve konferanslar düzen­lenmelidir.
5. Ermenistan tarafından gasp edilen Azerbaycan toprak soru­nu, bir milyona yakın göçmen ko­nusu ve Hocalı faciası, sürek­li olarak ve kararlılıkla gündem­de tutulmalı ve dünya kamuoyu­na taşınmalıdır.
Batı Avrupa ülkelerinde ve ABD’de bulunan Türkiye ve Azer­baycan Türkleri sivil toplum kuru­luşlarının, bu konularla sürekli ilgi­lenmelerini sağlayacak bir örgüt­lenme ağı kurulmalıdır. Türkiye ve Azerbaycan bu örgütler tarafından yapılacak çalışmalara maddi ve manevi destek sağlamalıdır.

PROF. DR. HAKKI KESKİN

Yazarın Son Yazıları

Sarıkamış Felaketinden sözde demokratik açılıma: Dondurulan devlet aklı - Çiğdem Bayraktar Ör

Tarihten çıkarılacak dersleri ancak bu derse girenler bilebilir.

Devamını Oku
22.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025