Zamanın kuyusunda yankılanan ses - Abdullah Dörtlemez
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Zamanın kuyusunda yankılanan ses - Abdullah Dörtlemez

08.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Image

Kartal tarafından işkence gören Prometheus (siyah figürlü kyliks, MÖ 560-550, Vatikan Müzeleri )

Tarih, yalnızca geçmişin kaydı değildir; insanın kendini anlamaya çalıştığı derin bir aynadır. Her çağ, geçmişe farklı bir gözle bakar; bu bakış, çoğu zaman bir yankı gibidir. Bu yazı, tarih bilincinin metaforik kökenlerine, Türk kültürü ile Akdeniz ve Ortadoğu mitolojisinin birleşiminde anlam arayışına ve ufuk açmaya yöneliktir.

Zaman, bir kuyuya benzer; derin, karanlık ve gizemlidir. İlk bakışta görünmez ama dikkatle eğilen, onun duvarlarında bir iz, bir yansıma bulur. Kuyunun dibindeki sessizlik, aslında bir sonsuzluk senfonisidir. O yüzden tarih, sadece bir takvimler silsilesi değil; insanlığın anlam arayışında bıraktığı yankılar korosudur. Göbeklitepe’nin taşlarında, Sümer tabletlerinde, Rosetta Taşı’nda Karatepe kabartmalarında, Orhun Yazıtları’nda yankılanan bu ses, bize geçmişin ruhunu fısıldar. Bu belgeler yalnızca tarihi değil, aynı zamanda hukuki tanıklıklardır; bize töre ile hukuk arasındaki köprüyü gösterir.

TARİH BİLİNCİ VE MİTLERİN SESİ 

Tarih bilinci, işte bu kuyunun yankılarını işitmekle başlar. Fakat yalnızca işitmek yetmez. Onu anlatım diliyle, sembolün gücüyle anlamlandırmak gerekir. İşte burada mitoloji devreye girer. Etik, yankıya vicdanın rengini katar; hukuk ise onu somut eyleme dönüştürmenin aracı olur. Kulaktan kulağa aktarılan mitler, halk anlatıları ve destanlar, ağıtlar zamanın dibinden yükselen ilk seslerdir.

Türk mitolojisinde liderliğin, kutsallığın ve toplumsal birlikteliğin sembolü Oğuz Kağan’ın gökten inen bir ışıkla birleşmesi ve bir toplum kurması; Prometheus’un tanrılardan ateşi çalarak insanlığa getirmesi, Hz. Musa’nın çalılıklar içinden gelen sesi duyması, Zerdüşt’ün ateşle simgelenen uyanışı, bir bilinçlenme, bir isyan, bir sorumluluk anlatısıdır. Ve eğer bu yankı duyulursa -yürekle, akılla ve iradeyle- o zaman geçmiş bir yük olmaktan çıkar, bir ilham olur. Gelecekse bir bilinmezlik değil, inşa edilecek bir sorumluluk alanı haline gelir. Geçmişi bilmeyenler onu tekrar eder; ama yankıyı duyabilenler, ona yeni bir anlam yükler. Hakikat(aletia) ise yalnızca bilgi değil, bir duruş ve ahlaki tavır olarak bize sorumluluklarımızı anımsatır.

VİCDANIN EVRİMİ 

Töre, Türklerde göğün sesi, halkın vicdanıydı. Yazısızdı ama bağlayıcıydı. Zamanla yozlaştı, unutuldu; yazılı hukuk onun yerini aldı. Ancak özü kaybolmadı. Oğuz Kağan’ın “töreye bağlılık” ilkesi, bugün “hukukun üstünlüğü” olarak yeniden doğdu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu ruhu yeniden yorumladı; “Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur!” dedi ve bu uğurda “Ya istiklal ya ölüm!” deyişi de yurtta karşılığını buldu. Töre, ruhtu; hukuk, onun bedeni oldu. Bir söz daha bırakıldı, “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi” bir tarihi hatırlatma değil, vatandaşlık manifestosuydu. Ve böylece kuyuya kıymeti bilinmesi dileğiyle bir söz daha birlikte bırakıldı: “Ne mutlu Türküm diyene!” Bu söz kimseyi dışlamayan bir ortak değerdi, ulus olma çağrısıydı. İnsanların eşit siyasal haklara sahip olması dileğini çağrıştırdığı gibi özgürlüğün temeli ve işaret fişeğiydi.

Themis, mitolojide adalet tanrıçasıdır; gözleri bağlıdır çünkü hakikat, gözle değil, vicdan ve akılla tartılır. Mitolojide adaletin kişileştirilmiş halidir; kılıcı ve terazisiyle dengeyi simgeler. Onun yanında yer alan “sessiz tanık”, halkın ortak vicdanıdır. O konuşmaz ama gerektiğinde ses olur, “sokaklarda yankılanır. Hukuka gelince, o yalnızca normlar bütünü değildir; aynı zamanda insanın kendisine ve zamana karşı sorumluluğudur.

Prometheus’un zincire vuruluşu, gerçeği söyleyen ama cezalandırılanların trajedisidir. Onu zincirlerinden kurtaran Herakles figürü, gücün vicdanla birleştiği andır. Günümüz siyasetinde Prometheuslar hâlâ vardır: Aydınlar, düşünürler, sanatçılar. Herakles figürleri ise etik cesareti taşıyan liderlerdir. Kimi zaman bu rolü muhalefet üstlenir, kimi zaman toplumun sessiz çoğunluğu.

ZAMANIN KUYUSUNA KENDİ SESİNİ BIRAKMAK

Zamanın kuyusundaki ses yalnızca geçmişin yankısı değil, geleceğin de habercisidir. Her yeni kuşak, bu kuyuya kendi sesini bırakırken geçmişin yankılarını da taşır yanında; bir destan, bir ninni, bir ağıt, bir yemin ya da bir çağrı olarak… Bu ses karanlıkta hiç yok olmaz; yankılanır, başka seslerle çarpışır, biçim değiştirir dönüşür, dirilir ve diriltir.

Sonunda yeni bir hakikat olarak geri döner. Tarih bilinci, mitoloji, etik ve hukuki sorumlulukla birleştiğinde yalnızca geçmişi anlamaya değil, geleceği kuracak bir iradeye de dönüşür. Bu iradenin sağlıklı bir felsefi temele oturması ancak ulus egemenliğine dayanmasıyla olanaklıdır.

Güncele gelince, ulusa sormadan ve nitelikli onayını almadan yapılanlar, yapılacaklar, teröristi muhatap almalar, komisyon kurmalar, atılacak adımlar, o sesin yankısını boğar; hakikati değil, yankısızlığı büyütür, yalnızca siyasi partileri değil, ulusu da yalnızlaştırır; hukukî meşruiyet değil, tarihsel kopuş üretir.

* John Rawls, Bir Adalet Teorisi, V.A. Coşar çevirisi.

ABDULLAH DÖRTLEMEZ

ONURSAL DANIŞTAY ÜYESİ, TARİHÇİ, HUKUKÇU 

Yazarın Son Yazıları

Sarıkamış Felaketinden sözde demokratik açılıma: Dondurulan devlet aklı - Çiğdem Bayraktar Ör

Tarihten çıkarılacak dersleri ancak bu derse girenler bilebilir.

Devamını Oku
22.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025