Öner Yağcı

Masal gibi

29 Haziran 2024 Cumartesi


 Masal bu ya, Anayurt kolonisinin tepesinde, karınca evreninin düzenini belirleyenlerin tasarılarını gerçekleştirme yolunda her adımı atan ve yönetime seçim yoluyla gelen bir kral varmış.

Tepeden aşağıya, kralın düşlerindeki yaşam biçimini gerçekleştirmek için hizmete hazır karıncalar lüks yaşamlarıyla en yüce değer emeğin yerine koydukları paraya tapanlar taht kurmuş.

Kolonide, kralın cennet vaadine inanmış, sadakasına muhtaç duruma getirilerek ona bağımlı kılınmış ve bu yaşamı dert etmeyen karınca yığınları yaşıyormuş.

Ne olduğunu bilmedikleri cennet düşlerine inanmayan, yaşam ve gelecek kaygısıyla dolu olan, düşünen karıncalar ise kralın düzenine karşı mücadele ediyormuş.

Düşünen bir karınca rüyasında gördüğü Karınca Ata’nın dediklerini aktarmış:

-Uyarmıştım sizi. Dinlemediniz beni. Yaşadıklarınızı gördükçe kahroluyorum. Ölümsüz olmaktan acı çekiyorum. Keşke ölümlü olsaydım da şu günleri görmeseydim. Ne yapıyorsunuz siz? Farkında değil misiniz yaşadıklarınızın?

ÖRNEK KOLONİDEN BUGÜNE

Örnek bir koloniydi Anayurt kolonisi.

Irmaklar, sular, dağlar ardındaki dev karıncaların sürü sürü gelen ordularını yenen bu koloniye imrenirdi diğer karınca kolonileri.

Karınca evreni dev karıncaların da yenilebileceğini ondan öğrenmişti.

Karınca Ata’ya ve onun kolonisine diş bileyen eski iktidar sahipleri vardı.

Bu diş bileyenler sinsi sinsi örgütlendiler, asıl olarak yenilmeyi bir türlü hazmedemeyen dev karıncalardan aldıkları desteklerle güçlerini artırdılar.

Karınca Ata’dan sonra gelenlerse rahata öyle alışmışlardı ki çalışmayı bıraktılar.

Dev karıncaları, diş bileyenleri umursamadılar, birbirlerine düştüler.

Onların birbirine düşmesinden yararlanan diş bileyenler, dev karıncaların planları ve desteğiyle yuvaları birer birer ellerine geçirmeye, kolonidaşları köleleştirmeye başladılar.

ÖNCESİ

Çok eski yıllarda büyük bir kargaşa yaşanırken dünyanın dört bir yanından gelen istilacılar Anayurt kolonisini öyle bir dağıtmışlar ki yurtlarının büyük bir kısmı ellerinden gitmiş.

Sıkışa sıkışa şimdiki yurtları olan anayurda çekildikleri günlerde ortaya çıkan yiğit bir karınca, moralleri bozuk, umutları tükenmiş olan kolonidaşlarına yaptığı önderlikle tarih yazmış.

Ülkeyi işgal edenler süklüm püklüm kaçmışlar ve kolonide barışın, kardeşliğin egemen olduğu bir yaşam başlamış.

Anayurt kolonisinin kurucusu olan bu yiğidi bağırlarına basmışlar.

Sevgileriyle ölümsüzlük tacını takmışlar ona ve Karınca Ata adını vermişler.

O zamandan sonra geçen yıllarda Karınca Ata’nın yol göstericiliği sürmüş.

Aralarından ayrılmadan önce de yazdığı bir kitapla kolonisini aydınlatmaya devam etmiş.

Bırakmamış kolonisini, yanlış yaptıkları zaman uyarmış, kimi sertçe kimi sevecenlikle aktarmış düşüncelerini.

VEDA KİTABI’NDA YAZANLAR

Karınca Ata, yazdığı Veda Kitabı’nda yaşadıklarını, bir felaketle karşı karşıya gelmiş olan kolonisinin amansız düşman işgalinden nasıl kurtarılması için arkadaşlarıyla birlikte neleri, nasıl yaptıklarını anlatıyormuş.

Bataklığa gömülmüş eski imparatorluğun yerine Anayurt kolonisini nasıl kurduklarını, yurdunu severek ve çalışarak nasıl kardeşçe bir yaşamın sağlandığını anlatıyormuş.

Sonunda da Anayurt kolonisini koloninin gençlerine emanet ettiğini, gençlerin onu her ne pahasına olursa olsun korumakla görevli olduklarını yazıyormuş:

-Ordularımız dağıtılmış, yuvalarımız elimizden alınmış, kolonimiz çaresizliğe sürüklenmiş olabilir. Ufuklarımızı karanlık bulutlar kaplayabilir. Yine de geleceğe sahip çıkmak zorundayız. Bunun için tek dalımız var: Gençliğimiz. Gençliğimize güvelim yeter.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Savaş ve insan 14 Aralık 2024
Zaman, savaş ve insan 7 Aralık 2024
Tüketilmek 30 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları