Lorand Gaspar
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Lorand Gaspar

07.07.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Masanın üzerindeki kitaplar arasında, RTÜK rezaletinin sergilenmesinde işe yarayacak bir metni ararken Lorand Gaspar’ın Feuilles d’observation (Gözlem Sayfaları, 1986) adlı kitabı elime geldi ve yüreğim cız etti. Ölümünden (20 Ekim 2019) birkaç yıl önce Paris’te ona telefon etmiştim. Telefona kendisi çıkmışti. Türkçesiyle “Telefonda konuşan Özdemir İnce” demiştim. Bana, “Böyle tuhaf adı olan bir tanıdığım yok!” demişti. Kendimi tanıtmak, hatırlatmak için yedi dereden su getirdim. Nuh diyor peygamber demiyordu. “Monsieur, je ne vous connais pas (Bayım, sizi tanımıyorum)” diyordu. Üzülerek telefonu kapattım. “Neden” diye soruyordum.

***

2019 Nisanı’nda Alzheimer hastalığından dolayı hastanede yatan Salah Stétié’den (28.9.1929-9.5.2020) söz ederken Vénus Khoury Ghata, şairin yemek yediğini unuttuğu için durmadan bir şeyler yiyip çok şişmanladığını söylemişti. Lorand Gaspar’la başımdan geçeni anlatınca “O zavallı da Alzheimer” demişti. Beni tanımaması demek hastalığından kaynaklanıyordu.

***

Lorand Gaspar’ı tanımazsınız. Türkiye’de şiir dostları arasında birkaç tanıyanı çıkar belki. Benim gibi yazarlar, bazen, sadece kendilerini ilgilendiren konularda da yazarlar. Nedeni bilinmez. Belki de yazının konusunda gizli bir şey vardır. Kendisi de bilmez.

Lorand Gaspar’a dönelim: 1925 yılında kültürlerin buluşma noktası Doğu Transilvanya’da doğdu. Ailesi Macar kökenliydi. Bükreş politeknik okuluna girmişti ki askere alındı (1943). Savaş sırasında bir toplama kampına gönderildi. 1945 yılında buradan kaçıp Fransa’ya iltica etti ve burada tıp okudu, cerrah oldu. Kudüs ve Bethleem’de ve 1970’ten itibaren de Tunus’ta Fransız hastanelerinde çalıştı. 

***

1980’lerde Fransa Sefareti Müsteşarı olan Philippe Baude aracılığıyla Lorand Gaspar’ın şiirini ve ilgilendiği coğrafyayı öğrendim: Filistin toprağı ve çöl (Sol absolu, 1972), Anadolu ve Ortadoğu uygarlığı ve Ege Denizi ile çok ilgiliydi. Seferis’i Fransızcaya çevirmişti. Bir şiir kitabının adı Ege ve Yahudiye (Égée suivi de Judée, 1980) idi. 2001’de Patmos’u yazdı.

Benim de şiir kazdığım  topraklar, otladığım çayırlar, içime çektiğim hava.

Philippe Baude sayesinde Lorand Gaspar’la yazışmaya başladık. O bana kitaplarını gönderdi, ben ona Fransızcaya tercüme edilen kitaplarımı gönderdim. Arkadaş ve dost olduk. Ama hiç buluşup yüz yüze gelemedik. 1986 yılında biz Ülker’le Paris’teyken bizi Sidi Bou Said’teki (Tunus) evine davet etti. Yazın göbeğiydi, uygun tarihlerde Tunus’a uçaklarda yer yoktu. Marsilya’ya gidip oradan gemiye binmek gerekiyordu. Bu da uygun değildi. 

***

Bu arada 1986 yılında Gözlem Sayfaları’nı gönderdi. İçinde Türkiye üzerine gözlemler de vardı. 1960-1966 notları arasında. İthaf şöyle: “Özdemir İnce’ye gerçek dostlukla ve bir gün kanlı-canlı buluşmak umuduyla. Lorand Gaspar, Paris, 11 Haziran 1990.” Kitap 16 Haziran 1990’da elime geçmiş. 

***

Kitabın ilk sayfasına 18.6.1990 günü, Çiçek Bar’da şunları yazmışım: “İnsan gövdesine dokunmak; sonsuzluğa ve hiçliğine gözkapaklarının. Dön köşeyi (Bilir misin?) bekleyen seni (beni) mi? Dünyanın toprağı olan rahim!”  

Bir şiir başlangıcı! Çok olanaklı, çok verimli! 1990 yıllarına ait, o yıllara tapulu duyarlık. Şiir için iyi bir tramplen! 

***

Kitabın içinde 3 Nisan 1990 tarihli bir davetiye göndermiş. Macar Enstitüsü ile Paris Şiir Evi’nin ortaklaşa düzenledikleri “Lorand Gaspar Günleri”nin davetiyesi. Bana neden göndermiş olabilir? Anayurdunun kendisini unutmadığını haber vermek için mi? Bu var ama Macaristan’ın bir başka dille (Fransızca) yazan Lorand Gaspar’la gurur duyduğunu da kanıtlayan bir belge değil mi?

***

Sovyet iç savaşından kaçarken ailesi ile birkaç yıl Varna’da yaşayan Alain Bosquet aklıma geldi. Alain’in ölümünden birkaç yıl sonra Varna kenti büyük bir alana açılan caddenin köşesinde Alain Bosquet’nin büstünü dikmişti (2008). Alan üzerindeki bir kahveden bir Fransız şansonunun sesinde Norma ile (Alain’in eşi) dans etmiştik.

***

Ama Cumhuriyet’in Fedaisi Dr. Reşit Galip’in Mersin’de küncü kadar da olsa bir yeri yok! Yazının amacı belki de bu cümle idi!

Yazarın Son Yazıları

Atatürk’ü örnek verip...

1 Ekim 2025 günkü Sözcü gazetesinin 11. sayfasında şöyle bir haber yayımlandı:

Devamını Oku
16.12.2025
Piliç değil bilinç

İnsanın kendisine sorduğu “Ben kimim” sorusu ve bir sorgulayıcının ona sorduğu “Sen kimsin” sorusu, gerçek anlamda, o kişiye varlığının adresini sormaktan başka bir şey değildir.

Devamını Oku
14.12.2025
MHP’li Semih Yalçın’a cevap

7 Aralık 2025 günü yayımlanan ve MHP’nin siyaset dağarı ile tarzını tasvir ettiğim “Vehim denen şey” başlıklı yazıma partinin genel başkan yardımcısı ve yazıda adı geçen kişinin (Semih Yalçın) tepki göstereceğini kuşkusuz tahmin ediyordum.

Devamını Oku
12.12.2025
Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025