Özlem Yüzak
Özlem Yüzak ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kirli dünyada temiz kalmak...

11 Mart 2022 Cuma

Kar yağışı kısa süreliğine de olsa durdu. Gözümü yazıdan kaldırdım. Karşımdaki ağacın dalında iki karga. Biri diğerinin tüylerini temizliyor... Temizlik bitti, yanına geçti... İkisi de kıpırdamadan sessizce durdular uzun süre...

Şu kargalar kadar bile olamıyoruz. Her anlamda büyük bir kirliliğin içine gömülüyoruz. Uzun masanın iki ucuna oturan erkek siyasetçiler sorunu çözemiyor. Kadınlar yok o masalarda. Ve belki de tam bu yüzden sürekli  barış ve savaş arasındaki ince ipin üzerindeyiz. Ve her zaman olduğu gibi yine ölü bedenlerin ve yoksulluğun üzerine basarak yükseliyor ekonomiler. 

Afrika’daki, Ortadoğu’daki, Asya’daki savaşların normal sayıldığı ama kıta değişince normal görülmediği kirli bir dünya düzeninden ne bekleniyor ki?

Sadece bir hafta içinde Ukrayna’dan göç eden insan sayısı 1 milyonun üzerine ulaştı. Çoğu kadınlar ve çocuklar. 

Geçen yıl Afganistan dramı ve oradan kaçmaya çalışan Afgan kadınlar ve çocuklar vardı. Daha önceki senelerde Suriye’den Irak’tan, Libya’dan...

Ottawa Üniversitesi’nden siyaset bilimci Bénédicte Santoire’ın dediği gibi “Her savaş mevcut ataerkil sistemin eşitsizliklerini de derinleştiriyor”.

Nükleer tehdit, sivillerin kalkan olarak kullanılması, silahlanma, bir yandan barışı savunduklarını dillendirirken öte yandan savaşan ülkelere “utanmadan” silah satarak zenginleşen ikiyüzlü ülkeler, yaptırımları bile kendi çıkarlarına göre düzenleyenler...

Dünya tüm kirini kusuyor üzerimize...

Peki bu kirli dünyada temiz kalınabilir mi? 

Üç maymunu oynayarak temiz kalmak mümkün değil. O onun adı “kendini kandırmak”. Sadece ucu bize dokunan konularda değil, ayırım gözetmeksiniz  tüm ezilmişlerin, mağdurların yanında olmak, onlar için en azından ses çıkarmak... Yapabiliyor muyuz? İşte o kirli dünyada temiz kalmak için bir adım.  

Üç gün önce 8 Mart’ta kadınların en temel anayasal hakları ellerinden alındı ve artık geleneksel hale gelen “Feminist  Gece Yürüyüşü” yapmaları engellendi. Onlarca kadın gözaltına alındı, bir gün sonra serbest bırakıldı. Konu bitti mi? Yok, tiyatro sahnesi gibi.. Bir sonraki yıla kadar askıya alındı diyelim isterseniz. 

AYTEN ÖZTÜRK... SEDEF KABAŞ VE DİĞERLERİ... 

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi ile yargılanan ve ev hapsinde tutulan genç bir kadın Ayten Öztürk. Siyasi görüşü farklı olabilir, suç işlemiş de olabilir ya da olamaz (ki yargılandığı davalardan  tahliye ediliyor) ama hiçbir şey bir insanın, bir kadının altı ay boyunca işkence görmesini meşru göstermez. Çırılçıplak soyularak altı ay boyunca ağır işkence görmesinin kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur, olmamalıdır. Öztürk 8 Mart dolayısı ile bir mesaj gönderdi bana, bakın ne diyor:

“2005’teki 8 Mart eyleminde saldırıya uğradık, biber gazları sıkılarak gözaltına alındık. 8 Mart 2018’de de Lübnan’da gözaltına alındım ve altı ay boyunca işkence gördüm. Bugün iki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanarak ev hapsinde tutuluyorum. 8 Mart aynı zamanda zulme karşı bedeller uğruna direnişin, başkaldırının adıdır. Zulme, zorbalığa, yasaklara karşı baş eğmeyen bu uğurda can veren kadınlarla ‘özgür kadını’ yaratıyoruz. Kadın hakları diye fırtına koparanlar direnen, işkence gören, yakılan devrimci kadını görmezler. Kadının kurtuluşunu sadece ‘erkek şiddetine karşı olmakta görenler’ gerçek sorumluları görmezden gelirler. Ama baskıya, sömürüye, işkenceye karşı direnen kadınlar hep var olacak. Kadın Olmadan Devrim Olmaz, Devrim Olmadan Kadın Kurtulmaz!”

Sedef Kabaş... Gazeteci. 2.5 aydır tutuklu. Kendisine yöneltilen suçlama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret. Bugün duruşması var.  

Montrö Sözleşmesi ile ilgili bildiri yayımladıkları için haklarında soruşturma açılan 103 emekli amiral... 1592 gündür tutuklu olan Osman Kavala... Ya da hasta olmasına karşın cezaevinden çıkarılmayan Aysel Tuğluk... 

Farklı insanlar, farklı ideolojiler... Birini desteklerken diğerine sırt çevirmekle olmuyor.. Haksızlığa koşulsuz ses çıkarabildiğimizde bu kirli dünyada temizlik başlar ancak...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir garip ülke 13 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları