Türkiye Rabia Cumhuriyeti’ne Doğru! (1)

08 Ağustos 2017 Salı

AKP eski MKYK üyesi Ayhan Oğan’ın “Yeni devlet kuruyoruz. Kurucusu Erdoğan!” sözleri olağanüstü tepki çekti. AKP Reis-i Umumisi, yıllardır “Yeni Türkiye’yi kuracağız!” demiyor mu? İkisi arasında ne fark var?

***

Aziz Peter ile Hazreti İsa arasında ilk kez kullanıldığı söylenen Latince “Quo Vadis? (Nereye?)” sözcüğü günümüzde, dünyadaki tüm ülkelerde çeşitli koşullarda kullanılmaktadır. Bence, bu soru sorulurken “? (soru)” işaretinin yanında bir de “! (ünlem)” işareti de vardır!
“Nereye?” gidildiği sorusuna yanıt olarak AKP Reis-i Umumisi 27 Ağustos 2014’te “Her bitiş, yeni bir başlangıçtır!” dedikten sonra şöyle konuşmadı mı?
“Cumhurbaşkanlığına aday olurken, bunun bir hatime değil fatiha olduğunu, yeni bir başlangıç olduğunu ifade etmiştik. Bugün bir kez daha besmelemizi çekiyor, fatihamızı okuyor, daha büyük hedefler için daha çok çalışmak üzere, yeni bir başlangıç yapıyoruz. Şimdi, milletimizle birlikte Yeni Türkiye’yi inşa dönemine giriyoruz.”
Peki, AKP Reis-i Umumisi bu sözleri ile Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 1923’te kurdukları “Türkiye Cumhuriyeti’ne” fatiha okuyup “Türkiye Rabia Cumhuriyeti’nin” inşa edilişini anlatmıyor mu?

***

Bu oluşumu irdelemeyi sürdüreceğiz... Mezun olduğum İzmir Atatürk Lisesi’nde bu çerçevede uygulanmasına başlanan “Troya’nın Tahta Atı” tezgâhına yer vermek istiyorum.
“Gâvur İzmir’in” iki “kalesi” vardır. Biri, Büyük İskender’in kentin tepesinde, bir çınar ağacının altında uyuyup İzmir’in kurulması gereken yeri rüyasında gördüğü Kadife Kale’dir.
İkincisi, 129 yıl önce Türkiye’de kurulmuş, eski ulusal eğitim kurumlarından biri, benim de mezun olduğum İzmir Atatürk Lisesi’dir (İAL).
Bu lisede eski başbakanlardan Şükrü Saracoğlu 1906 mezunudur. Eski başbakanlardan Şemsettin Günaltay 3 yıl boyunca müdürlük, yazar Halit Ziya Uşaklıgil ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ni kuran sporcu Selim Sırrı Tarcan da (İAL’de) öğretmenlik yaptılar.
İki kez Milli Eğitim Bakanlığı yapan Hüseyin Vasıf Çınar ve yine iki Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati ile üniversite reformunu gerçekleştiren Reşit Galip (İAL) mezunudurlar.
Eski Milli Savunma bakanlarından İlhami Sancar, İçişleri bakanlarından Hilmi Uran, İmar ve İskân bakanlarından Şerif Tüten, Bayındırlık bakanlarından Sırrı Day, Maliye bakanlarından Sümer Oral, Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt, Sağlık ve Sosyal Yardım bakanlarından Mazhar Germen, Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda Meclis Başkanı olarak görev yapan Halil Menteşe de (İAL’de) eğitim görenlerdendir.
Genelkurmay başkanlığı yapan Kazım Orbay ve Memduh Tahmaç da (İAL’de) eğitimden geçenlerdendir.
Yazarlar Necati Cumalı ve Samim Kocagöz, heykeltıraş Şadi Çalık, besteci Ahmet Adnan Saygun da (İAL) mezunudurlar.
Uluslararası ün yapan Nöroloji Profesörü Cumhur Ertekin ve Kardiyoloji Profesörü İstemi Nalbantgil’i, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni, kuruluşundan itibaren yücelten, sınıf arkadaşlarımı da anımsatırım.

***

Atatürk, 1931’de Türkiye genelinde, başarılı öğrencileri saptayacak bir sınav düzenlenmesini ister. Sınavda İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri başarılı olurlar. Atatürk de bu nedenle adını taşıdığı liseyi ziyaret edip matematik dersine girer.
Şair Sıddık Sevgel’in şu şiirini, (İAL) mezunu Adnan Saygun, lisenin marşı olarak besteler:
“Bizim kalbimiz ilim ateşiyle doludur,/ Biz bağlıyız gönülden sevgili lisemize/ Bugün tuttuğumuz yol inkılabın yoludur/ Yarının ümitleri genç nesil derler bize.
Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi,/ Ebediyen var olsun İzmir Atatürk Lisesi.
Nurlu mefkûremize lise hayat veriyor,/ İlim bizim aşkımız, Türklük bizim şanımız,/ Gideceğimiz yolu Gazi’miz gösteriyor,/ Yaşasın Türk milleti, yaşasın vatanımız.
Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi, / Ebediyen var olsun İzmir Atatürk Lisesi.”

***

Bu kaleyi yıkmak için Milli Eğitim Bakanlığı, AKP Reis’i Umumisi’nin Bilal oğlanının Türkiye Gençlik Vakfı’nı (TÜKVA) (İAL’de) “Medeniyet ve Değerler Protokolü” kapsamında pazartesi - perşembe günleri dini eğitim yapması için “Troya’nın Tahta Atı” olarak görevlendirdi! İlk dersten bazı alıntıları aktaralım:
“Hak nedir, batıl nedir bilmek lazım. Hak İslamdır. '48akkın bugün ki temsilcisi Milli Görüş hareketidir. Batıl ise, her şart altında ve her zaman yanlış olan şeydir. Kötü, çirkin ve zalim olandır. İslam dışı bütün sistemler ve ideolojilerdir. Tarihte yaptığımız haçlı seferlerini hatırlayalım. Biz haçlı seferlerini batıl ile yaptık. Biz hakkı, yani İslamı temsil ettik. Ecdadımız bin yıl İslama hizmet etti. İnşallah bin yıl daha hizmet edilecektir!”
Ayrıca mezuniyet balosunda topluca vals yapan kız – erkek öğrencilerin yan yana oturmaları da yasaklandı!
(İAL) Mezunlar Derneği olaya şu açıklama ile tepki gösterdi:
“Laik ve demokratik eğitim sistemimize aykırı, okulumuzun kapısında adını taşıdığımız, sınıflarında ve ruhunda gururla yaşattığımız Atatürk ilke ve inkılaplarını hiçe sayan, tarihi boyunca Kuvayı Milliyecilerin, devrimcilerin yetiştiği bir ilim ve irfan yuvasında, böylesi bir faaliyeti her ne şartta olursa olsun kabul etmemiz ve sessiz kalmamız mümkün değildir. Konu ile ilgili yasal çerçeveler dahilinde tüm girişimler gerçekleştirilecek ve tüm mezunlarımız bilgilendirilecektir!”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları