Avrupa Avrupa duy sesimizi!
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Avrupa Avrupa duy sesimizi!

24.07.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Hayaller hayatın çiçekleridir” diyor Goethe. “Meyve vereni pek azdır” diye devam ediyor.

Erdoğan, İsveç krizinde pazarlığı başlattı. “Türkiye’nin AB’de önünü açın” dedi. Sanki müjde verildi de yarın AB’ye giriyoruz.

2004’te müzakereler başladığında, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile el ele Ankara’da kutlama yapmış “AB’ye giriyoruz” diye havai fişekler patlatmıştı. Aradan 19 yıl geçti. Türkiye bıraktım Avrupalı olmayı, Avrupa için fiilen “yok ülke” durumunda.

Önümde bir dosya duruyor. Artık alıştıklarımızdan, cumhurbaşkanına hakaret dosyası.

İŞLEM YAPMADAN İADE

E.H. Onur isimli vatandaş sosyal medyada Erdoğan’a yönelik ifadeler kullandı. Bu ifadelerin “cumhurbaşkanına hakaret” olduğu iddiasıyla artık klasikleşmiş şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, Onur aleyhinde dava açıldı.

Bu sırada fark edildi ki E.H. Onur, Alman vatandaşıydı. Aachen’de yaşıyordu. Dosyası, ifadesinin alınması için Dışişleri aracılığıyla Köln Başkonsolosluğu’na gönderildi. Konsolos Nağı Tayru, Aachen’deki başsavcılıktan yardım talep etti. E.H. Onur’un Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Alman savcı tarafından ifadesinin alınmasını istiyordu. “Ceza işlerinde karşılıklı Adli Yardım Sözleşmesi kapsamında ekteki belgelere istinaden gerekli yardımınızı rica ederiz” diyerek kısaca talebini ifade etti.

Peki ne oldu? Alman Savcı Balthazar, konsolosluğa beş satırlık soğuk bir yazı yazdı. Şunu söyledi: 

“Sayın bay konsolos, ekteki evrakın tamamını size herhangi bir işlem yapmadan iade ediyorum.”

Savcı, “yollarımız” ayrı diyordu: “20 Nisan 1959 ‘Avrupa Sözleşmesi’ Madde 2-b bendine istinaden, ceza işlerinde karşılıklı adli yardım talebiniz reddedildi.” Türkiye’nin de 55 yıl önce kabul ettiği sözleşmedeki madde 2-b’yi bilmeyenlere daha da açık yazıyordu: “Federal Almanya tarafından talebin yerine getirilmesinin, memleketin egemenlik, güvenlik, kamu düzeni veya diğer özçıkarlarına halel getirecek nitelikte olmasıdır.”

TAMAMI GERİ ÇEVRİLİYOR

Almanya, defalarca Türkiye’deki yargının antidemokratik uygulamaları nedeniyle, bu tür talepleri, aynı gerekçeyle geri çevirdi. Yargı eliyle kurulan hukuk tanımazlık düzeninin, kendi ülkesinin vatandaşlarına sirayet etmesini engelledi. Bu arada E.H. Onur’un Türkiye’deki avukatı kumpas davalarından tanıdığımız Celal Ülgen. İki ülke arasındaki krizi şöyle yorumladı:

“Cumhurbaşkanına hakaret suçunun bizde ağır yaptırımlarla karşılık bulması, giderek yaygın hale gelmesi, her eleştiri yapan hakkında bu tür yaptırımların yerli yersiz uygulanması  uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Hele cumhurbaşkanının partili olduğu iktidarın başında bulunduğu bir dönemde, toleransın daha geniş olması gerekirken bizzat cumhurbaşkanı ve avukatları tarafından adeta ‘bir korku tüneli’ yaratılmak istenmesi, demokrasi için yadırgatıcı bir durum. Türkiye’nin demokratik toplum olma yolundaki engellerin başında cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen TCK 299. maddesi geliyor.”

Alman savcıların, Türkiye’den gelen talepleri reddetmesi doğru mu sorusuna da şu yanıtı veriyor:

“Alman hukukunda cumhurbaşkanına hakaret suçu diye özel bir düzenleme olmadığı için Türkiye’nin bu talebini özellikle düşünce özgürlüğü ihlali olarak saymış ve bu talebi reddetmiştir.Bir çok kişi ile ilgili istinabe istemleri geri çevrilmiştir. Türkiye bu utançtan kurtulmalı ve yeni bir düzenleme yapmalı.”

TÜRKİYE ‘YOK ÜLKE’

Türkiye’nin Erdoğan’ın söylediği gibi herhangi bir pazarlığın sonucunda bile AB’ye üye olabileceğini sanmıyorum. AB’nin de Türkiye’yi üye olarak istediğini düşünmüyorum.

Ancak... 19 yıl önce, Erdoğan, “Tarihi aldık” diye konuşmaya başlamıştı. Kendisinden önceki hükümetlerin de payını hatırlatıp “59 hükümetin başbakanına hükümetim adına teşekkür ediyorum” demişti. Bu, Türk demokrasisinin tarihselliğine bir atıftı.

Üyeliği geçtim, Erdoğan o sorunlu demokrasiyi aldı, yere çaldı. Binlerce kişinin sadece ona hakaretten yargılandığı bir düzen yarattı. Ekonomisini düzeltmek için yaptığı AB pazarlığını olmayacak hayale dönüştürürken mahkeme evrakı Avrupa’nın Türkiye’yi “yok ülke” saydığını söylüyor. AB üyeliğini boşverin, Türk hukukunun Edirne’yi geçtikten sonra tanınmasının yolunu hepimiz biliyoruz. İmzaladığı uluslararası sözleşmelere dayanan evrensel hukuk kurallarını kendi içinde uygulasın yeter.

İmkânsızı gerçekleştirenler gerçeğin peşinden koşanlardır. 100 yıl önce bugün, emperyalist işgale son verip bağımsızlığımızı Avrupalı emperyalistlere kabul ettiren Lozan’ın yaratıcılarına selam olsun!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025