Hiç kuşkusuz bu utanç verici karar bozulacak
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Hiç kuşkusuz bu utanç verici karar bozulacak

27.04.2023 09:52
Güncellenme:
Takip Et:

Bir, iki değil... Osman Kavala’nın hapisliği 2 bin günü aştı. 18 Ekim 2017’de gözaltına alındı. Suçlama, milyonlarca insanın katıldığı Gezi Parkı eylemlerini finanse etmekti. Gelgelelim, buna dair 2 bin gündür delil sunulamadı. Nitekim diğer Gezi sanıklarıyla birlikte 18 Şubat 2020’de beraat etti. Ancak Erdoğan’ın hoşuna gitmeyen bu karar, tekrarlanan davayla müebbete çevrildi. Yargıtay kararını bekleyen Kavala halen hapiste. Farklı görüşten pek çok kişi Kavala’nın haksız bir ceza aldığında birleşiyor. Haliyle Kavala, Türkiye’de, adaletsiz sistemin sembollerinden biri oldu. Silivri Cezaevi’ndeki Osman Kavala ile yaşadığı süreci konuştuk.

"SES ÇIKARMAYA ÇEKİNİYORLAR" 

-Tutukluluğunuz 2000 günü aştı. Bulunduğunuz şartları biliyorum. Ama duygularınızı merak ediyorum. Üzgün müsünüz, kızgın mısınız, kırgın mısınız?

Saydığınız bütün bu ruh hallerini yaşadım. Adaletsizliklere öfke duymamak mümkün değil. Sadece sizin başınıza gelenlere değil başkalarının maruz kaldıklarına da. Cezaevi hukuksuzluğun yol açtığı eziyetleri daha canlı biçimde hissetmeme yol açtı. Toplumun bir bölümünün olanları onaylaması, onaylamayanların bir kısmının da ses çıkarmaya çekiniyor olması da üzücü. Umudumu canlı tutarak ruh sağlığımı korumaya gayret ediyorum.

-66 yaşındasınız. Sağlık durumunuz nasıl? Hastalıklarınız varsa hapishane koşullarında bunların tıbbi takibini yapabiliyor musunuz?

Şimdilik sağlık durumum yerinde gibi. Birkaç defa kontrol için hastaneye gittim.

-MASAK raporu gibi pek çok delil sizin Gezi eylemlerini finanse etmediğinizi doğruluyor. Buna rağmen Hükümet sizin Gezi'nin arkasında olduğunda ısrarcı. Hatta sizinle Gezi'yi eşitliyor. İktidarın Kavala takıntısının nedeni sizce ne?

Benimle ilgili güçlü önyargıların olduğu bir gerçek, ancak Gezi ile birlikte düşünüldüğünde cezalandırılmamın takıntıdan ibaret olmadığını, bir işlevi de olduğunu düşünüyorum. Benim Sorosçu ilan edilip hapiste tutulmam Gezi protestolarının arkasında dış güçler olduğu şeklindeki protestoları kriminalize etmeye yönelik propagandaya dayanak olarak da kullanılıyor. Malum, dış güçlerin iktidarı devirmeye çalıştıkları söylemi oldukça yaygınlaştı. Bir de tabii Gezi’ye katılmış, Gezi’yi desteklemiş sivil toplum aktivistlerine ve iş insanlarına bir daha böyle bir davranışta bulunmamaları mesajı verilmiş oluyor.

"FETÖ HAZIRLADI ONLAR SÜRDÜRDÜ"

-FETÖ ile hesaplaşmanın ardından birçok kumpas davası bitirildi. Ama Balyoz, 28 Şubat gibi davalarla birlikte sizin davanız sürdü. Gezi hakkındaki pekçok suçlama gibi, sizin Gezi'nin arkasında olduğunuz iddiasını ilk olarak FETÖ bağlantılı eski KOM Daire Başkanı raporunda yazmıştı. FETÖ'nün başlattığı operasyonu iktidara yakın yargının sürdürmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben başlangıçta iki suçlamayla tutuklandım. Biri Gezi, diğeri 15 Temmuz darbe girişimine destek olmakla ilgiliydi. Bunun casusluk suçlamasıyla birleştirildiği ikinci iddianamede benim darbeye hazırlık için FETÖ sorumlularıyla toplantılar yaptığımın tespit edilmiş olduğu yazılı. Tespit edilmiş! Gezi iddianamesinin, dediğiniz gibi, FETÖ üyeleriyle suçlanan KOM dairesi yetkililerinin hazırladığı raporu temel almış olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Savcıların bu kadar rahatlıkla asılsız ve birbirleriyle çelişen iddialarda bulunabilmeleri ancak siyasi etkiyle ve siyasi korumayla açıklanabilir. Bu tür davranışların gösterdiği gerçek, iktidarın 17-25 Aralık öncesi yaşanmış hukuksuzluklardan rahatsız olmadığı, amaçlarına uygun bulduğu durumlarda bunlardan faydalanmakta sakınca görmediği. Gülenci yapılanmanın etkin olduğu dönemde yargı, emniyet mensupları ve medya tarafından başlatılan, yargının siyasi amaçlar için kullanılması darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL’in de yardımıyla kurumsal bir hal aldı, OHAL ikliminin sürdürülmesiyle yargıda hukuk ilkelerinin göz ardı edilmesi normal hale geldi.

-Telefonlarınızın 2012 ortasından itibaren, yani Gezi'den bir yıl önce dinlenmeye başlandığı anlaşılıyor. Osman Kavala'yı neden takibe aldılar sizce?

Bildiğiniz gibi KCK davalarıyla ilgili iddianameler de FETÖ’cülükle suçlanan yargı ve emniyet mensuplarınca hazırlanmıştı. Sanırım o sıralarda, gene iltisak türü iddialarla, HDP ile ilişkili olanları da içine alarak bir suçlama ağı hazırlanıyordu. Dinlemelerin bu amaçla başlatıldığını tahmin ediyorum.

"ŞAİBE YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR"

-Bir an sizin yönettiğiniz Anadolu Kültür'ün harcadığı paralardan şüphe edelim. Gezi'nin olduğu 2012 yılında 2 milyon harcanmış. Bu parayla ne yaptınız?

Bu fon Anadolu Kültür’ün Gezi öncesinde de sonrasında da yürüttüğü faaliyetlerin benzerleri için harcandı. Tophane’de bir sanat ve tartışma merkezi olan Depo’da, Diyarbakır’da ve başka Anadolu kentlerinde düzenlenen kültür etkinliklerini, ülkemizin doğu ve batı bölgelerinden genç sanatçıların birlikte üretim yapmalarını desteklemek amacıyla. Anadolu Kültür’ün hesapları birkaç defa incelendi, herhangi bir açık, şüphe çekecek bir harcama kalemi bulunmadı.

-Diyelim ki Osman Kavala Gezi Parkı'nın AVM olmasına karşı çıkmak için bütün servetini bu olayı protesto edenlere harcasaydı, eylemlerde de en önde yer alsaydı bu suç muydu?

Çalışma ofisimin yakındığından dolayı protestolar sırasında Gezi Parkı’na sık sık gittim. Bunu da ifadelerimde belirttim. Eğer parkta düzenlenecek konser türü bir etkinlik için benden destek istenecek olsaydı yardımcı olamaya çalışırdım, bunu da saklamak ihtiyacı hissetmezdim. Bugüne kadar gizli tuttuğum hiçbir faaliyetim olmadı. Ancak, Gezi’nin finansörü suçlaması yapılırken Soros’un fonlarını kullanarak çeşitli örgütleri protestolara katılmaya yönlendirdiğim, protestocuların ihtiyaçlarını karşılayarak onları eyleme teşvik ettiğim kastediliyor. Bunlar protestolara katılan yurttaşlarımızı itibarsızlaştırmaya, Gezi protestolarıyla ilgili şaibe yaratmaya yönelik çirkin iddialar. Bu nedenle bana yöneltilen Gezi’nin finansörü olduğum suçlamasındaki kötü kastın, ideolojik amacın anlaşılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Şunu da ekleyeyim. Bildiğim kadarıyla Açık Toplum Vakfı’nın hiçbir protestoya, kitlesel eyleme fon desteği olmadı. Böyle bir talebin vuku bulmuş olduğunu da sanmıyorum.

"TÜRKAN SAYLAN’IN EVİNE KOŞTUM"

-Davanızda parmağı olan İrfan Fidan Anayasa Mahkemesi'nde. Hasan Yılmaz Bakan Yardımcısı. Sizce Kavala-Gezi operasyonunun ödülünü mü aldılar? Bunu tahliyenizi talep eden yargı mensuplarının sürülmesini hesaba katarak da yanıtlayabilirsiniz…

Ödüllendirme gibi görünen bu yeni görevlendirmelerin Gezi operasyonu ile ilgili olup olmadığı konusunda tahminde bulunamıyorum. Ancak, İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine gelmesi için teamüllere aykırı olarak çok kısa bir süre Yargıtay üyeliği yapması, bu en üst yargı kurumunu başka bir amaç için araçsallaştırmak anlamına geliyor. Yargıtay’ın saygınlığına ihtimam gösterilmediği anlamına gelen bu işlemin hukuk dışı saiklerle gerçekleştirildiği açık.

-Gezi davası Ergenekon-Balyoz gibi kumpas davalarını andırıyor. Osman Kavala'nın o davalardaki duruşunu farklı kesimler farklı anlatıyor. Hatırlatmak ister misiniz?

Biliyorsunuz Hrant bazı güvenlik görevlilerinin bilgisi dahilinde gerçekleştiği şüphesi uyandıran bir cinayete kurban gitmişti. Susurluk kazasında ortaya dökülen, kamu görevlileriyle gayri meşru faaliyetler yürütenler arasındaki ilişkilerin üzerine gidildiğine dair tatmin edici bir gelişme olmamıştı. Böyle bir ortamda, Ergenekon’la ilgili olarak ilk tutuklananlar arasında JİTEM ile ilişkileri olduğu düşünülen kişilerin bulunması, başlangıçta bende de bu davanın bir temizlenmeye yol açabileceği izlenimini yaratmıştı. Bu beklentiyle, bu davanın güvenlik kurumlarında karanlık ilişkileri aydınlatması için derinleştirilmesi çağrısı yapan bir bildiriyi ben de imzaladım. O dönemde Gülenci yapılanmanın Emniyet içinde örgütlü olduğunu biliyordum, ancak yargıda etkili olduğunu tahmin etmiyordum. İlerleyen süreçte soruşturma ve tutuklamaların tamamen iktidara ya da Gülen cemaatine muhalif olarak görülen gazetecilere, sivil toplum kuruluşlarına yönelik olarak genişlemesi bakışımın değişmesine neden oldu. Arama yapıldığını duyunca eşimle birlikte Türkân Saylan’ın evinin önüne koştuk. Sonra hukukçu dostum Haluk İnanıcı ile birlikte Express dergisinin Haziran 2009 sayısında yayınlanan “Ergenekon ve Hukukun Ölçütleri” başlıklı yazıyı kaleme aldık. Bu davadaki ağır hukuksuzluklara dikkat çekmeye çalıştık. Bu deneyimin ve bir bilim insanı olarak son derece güvendiğim Sayın Çetin Doğan’ın damadı Dani Rodrik’ten öğrendiklerim sayesinde, başından itibaren Balyoz davasını inandırıcı bulmadım. Yapılan manipülasyonlarla ilgili tanıdıklarımı, gazetecileri uyarmaya çalıştım. Davanın sonuçlandığı günün ertesinde hükmü eleştiren ve davanın yeniden görülmesi gerektiğini vurgulayan bir yazı yazdım, Radikal gazetesinde yayınlandı. Bu vesileyle yargıdaki Gülenci yapılanma ile ilgili son derece zihin açıcı uyarılar yapmış olan yargıç Orhan Gazi Ertekin’in adını da anmak isterim.

"SLOGANI BEN İCAT ETMEDİM"

-Osman Kavala, 'seni başkan yaptırmayacağız' sloganını yaratmasının bedelini ödüyor deniyor. Sloganı ifade eden Demirtaş da hapiste. Bu sloganı siz mi ürettiniz?

Benim o dönem HDP’nin seçim kampanyasına herhangi bir katkım olmadı. Sanırım bu sloganın telif hakkı Sırrı Süreyya Önder’e ait. Bana yakıştırılmasının nedeni, ilk ortaya atılmasından itibaren başkanlık sisteminin demokrasimiz için zararlı olacağını defaten ifade etmiş olmam. O sırada bir taraftan İmralı’ya HDP heyetleri giderken Meclis’te de yeni bir anayasa hazırlanması için komisyon çalışmaları yürütülüyor, sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınıyordu. Özgürlükçü Anayasa adı altında Anayasa çalışmalarına katkıda bulunmaya gayret ediyorduk. Bu çalışmaları değersiz hale getiren başkanlık sistemi önerisinin toplumsal mutabakat ile anayasa hazırlanması perspektifini ortadan kaldıracağını, bunun da ülkemiz demokrasisi için büyük bir kayıp olacağını savunduk. Bu adımın yaratacağı siyasi partiler arasındaki ayrışmanın PKK’nın silahlı eylemlere son vermesi ile başlatılan çözüm sürecini de olumsuz etkileyeceği konusunda görüşlerimizi kamuoyu ile de HDP’de diyaloğumuz olan siyasetçilerle de paylaştık. Bu konuda benim adım da verilerek İmralı’da yapılan konuşmalar İmralı zabıtlarında yayınlanmıştı. Çözüm süreci büyük kayıplarla sona erince iktidar yanlısı köşe yazarları Demirtaş’ı başkanlık sistemine karşı çıkarak bu sonuca yol açmakla suçladılar; benim ve arkadaşlarımın da bunda sorumluluğu olduğunu iddia ettiler. Seni başkan yaptırmayacağız sloganını icat edenin ben olduğum iddiası, bana karşı da düşman hukukunun uygulanmasına yönelik bir çağrı işlevi gördü.

"TUTUKLANMAM PARTİLER ÜSTÜ"

-Pelikan grubu olarak bilinen yapının yayınları neredeyse iki yıl boyunca sizin tutuklamanızı çağıran haberler yaptı. Bugün bu yapı başka nedenlerle gündemde. Sizce iktidar içinde bazı fraksiyonlar Kavala'nın tutuklanmasında öne çıktı mı?

Tutuklanmamdan takriben bir yıl öncesinde birdenbire başta Hilal Kaplan olmak üzere iktidar yanlısı köşe yazarları beni hedef gösteren yazılar kaleme aldılar ve bunlar uzun süre devam etti. Tutuklanmamdan kısa süre önce de Pelikancılar olarak bilinen grubun kurduğu Boğaziçi Küresel adlı yapılanmanın internet sayfasında karanlık işler çevirdiğimi iddia eden, çeşitli oklarla önemli bilgiler içerdiği izlenimi yaratan uzun yazılar yayınlandı. Tutuklanmamdan sonra da Henri Barkey’le 93 saat telefonla konuşmuş olduğum gibi uydurma haberler bu gazetelerde manşet oldu. Bunlara İçişleri Bakanı’nın suçlayıcı açıklamalarını da eklemek gerekir. Terör faaliyetlerini finanse ettiğimin ortaya çıkarılmış olduğunu iddia etmişti. Bir yurt dışı gezisinde de Fethullah Gülen’e mektup yollamış olduğumu söylemiş. Malum MHP Genel Başkanı da sık sık beni Sorosçu olarak suçlayan açıklamalarda bulunuyor. Bu kolektif tavırdan dolayı hapiste tutulmamın fraksiyonlar üstü, hatta partiler üstü bir hedef haline geldiğini anlıyorum. Ama bu kapsamlı operasyonun mutfağında sözünü ettiğiniz grubun üyeleri olabilir.

"SOROS’LA ÖZEL İLİŞKİM OLMADI"

-Casusluk suçlamalarından beraat ettiniz ancak iktidar sizi sürekli Batılı kimi devletlerin ajanıymış gibi anlatıyor. Sizce Kavala, iktidarın Batı ile pazarlığının bir kozu olabilir mi?

Devletler kendi yurttaşlarının güvenliğini sağlayabilmek için terörist örgütlerle dahi pazarlık yaparlar, yapmalıdırlar. Ancak ben şimdiye kadar bir hükümetin başka bir devletin vatandaşını kurtarmak için o devletin yetkilileriyle pazarlığa oturduğunu duymadım. Böyle bir niyetin oldukça yadırgatıcı olacağına eminim.

-Biliyorum, çok söylediniz ama 2000. gününde bir kez daha soralım. Soros'un adıyla sizin adınızı iktidar sürekli yan yana anıyor. Kavala'nın Soros'la ilişkisini bir kez daha anlatmak ister misiniz?

Açık Toplum Vakfı kurulmadan önce irtibat ofisinin danışma kurulunda daha sonra da Vakfın yönetim kurulunda görev yaptım. George Soros ülkemizi ziyaret etiğinde diğer üyelerle birlikte kendisiyle düzenlenen toplantılara katıldım. Vakfı temsilen Soros’la iletişim içinde olmak, geldiğinde yetkililerle yaptığı görüşmelerde kendisine refakat etmek Yönetim Kurulu Başkanı’nın işiydi. Böyle bir konumum olmadığı için Soros’la diğer yönetim kurulu üyelerinden farklı, özel bir ilişkim de olmadı.

-Can Paker, Soros'la sizden çok daha yakın bir ilişkiye sahipti. Fethullah Gülen'le de hep yakın oldu. Onun ölene kadar Saray'da olmasını, sizin aynı anda hapiste bulunmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Bu durum, Soros’dan söz edilmesinin, bana yöneltilen Sorosçuluk suçlamasının, tamamen propaganda amaçlı olduğunu gösteriyor. Zaten, malum, Gezi protestolarını bir kalkışma olarak planladığı ve finanse ettiği iddia edilen Soros’un ismi iddianamede şüpheliler arasında bulunmuyor. FETÖ üyeliğiyle suçlanan KOM dairesi görevlilerinin hazırlamış olduğu bu kurgunun Gezi protestoları sırasında Cumhurbaşkanı tarafından ciddiye alınmamış olduğu da açık. Gerçekten böyle bir şeyden şüphelenilmiş olsaydı MİT devrede olurdu, Cumhurbaşkanı’nı uyarırdı. Bu durum Gezi protestoları sırasında ya da hemen sonrasında kamuoyuna açıklanırdı. Gezi protestoları sonrasında Soros’un Erdoğan’ın danışmanlarıyla normal şekilde görüştüğünü biliyoruz. Ancak, 15 Temmuz’dan sonra durum değişti. Yeni bir bulgu ortaya çıktığı için değil, hükümeti devirmek isteyen dış güçler söylemi resmî görüş haline geldiği için. Bu yönde herhangi bir delilin bulunmadığı ortamda halk ayaklanmalarını desteklediğine dair yaygın inanıştan dolayı Soros’un isminin kullanılması elverişli bulundu. Böylece yargıda ve emniyette Gülenciler tasfiye edildikten sonra onların hazırlamış olduğu delile dayanmayan mantık dışı kurgudan faydalanılmasına karar verildi.

"SİYASİ GELİŞMELER BELİRLEYECEK"

-Can Atalay belki de TİP milletvekili olarak dışarıya çıkacak. Tayfun Kahraman'ı CHP'nin aday göstermesini Gezi'yi destekleyen pekçok kişi bekledi ama olmadı. Siz neden bir partiden aday adayı olmayı düşünmediniz?

Bu arkadaşlar benden daha genç ve burada yaptığımız futbol maçlarında gözlemlediğim gibi benden çok daha fazla enerjiye, mücadele azmine sahipler. Zengin birikimleri, hedefleri ve savundukları ilkelerle Meclis çalışmalarına değer katacak nitelikteler. Ben eskiden beri sivil toplum alanında çalışmayı seçtim, çıktığımda daha önce yaptıklarıma devam etmek istiyorum.

-Şöyle bir duyumumuz var. Size Erdoğan'a bir mektup yazmanızı öneren, aracılık yapmak isteyenler olmuş. Bu doğru mu? Bunlar kimdi? Doğruysa ne yanıt verdiniz?

İlk tutuklanmamda birkaç kişinin durumumla ilgili Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etmesinin faydası olacağına dair bir düşünceyi iletmişlerdi. Bunu anlamlı bulmamıştım.

-Erdoğan'ın Soros'la görüştüğünü biliyoruz. Peki Erdoğan'la daha önce hiç diyaloğunuz oldu mu? Sizi tanır mı?

2005 yılında bir grup arkadaşla bir metin yayınlayıp PKK’ya yeniden başlattığı silahlı eylemlere son vermesi, hükümete de demokratik siyaset alanının önünü açması çağrısında bulunmuştuk. Bu çağrı sonrasında, Gençay Gürsoy’un sözcüsü olduğu bir heyetle, Diyarbakır ziyaretinden önce Erdoğan ve çalışma arkadaşlarıyla bir görüşme yaptık. Olumlu izlenimlerle ayrıldığımız bu toplantı sırasında kendisiyle kısa bir diyaloğum olmuştu.

-Kuşkusuz bu bir siyasi dava. Öyleyse soralım: Bu dava nasıl kapanır?

Hiç kuşkusuz, bu utanç verici karar bozulacak. Ancak bunun ne zaman olacağını siyasi gelişmeler belirleyecek. 

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025