Özgür Özel’den aldığım Şeyh Sait mektubu
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Özgür Özel’den aldığım Şeyh Sait mektubu

21.12.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Devrimciler özür diler ama devrimler özür dilemez. Oysa yıllardır devrimlere özür diletmeye çalışıyorlar.

Gündemdeki Şeyh Sait tartışmasını pazartesi yazmıştım. CHP lideri Özgür Özel, Gazeteci Candaş Tolga Işık’a konuk olmuştu. Şeyh Sait isyanı sorulduğunda, Özel, izleyen pek çok kişinin eleştirdiği bir konuşma yapmıştı.

Yazımda Abdullah Öcalan’ın çeşitli yazdığı yazılarda yer verdiği Şeyh Sait eleştirilerini bir araya getirmiştim. Öcalan’a göre Şeyh Sait bir İngiliz ajanı değildi ama isyanı İngiltere destekli bir provokasyondu. İsyanının niteliği gericiydi, hilafet istiyordu. Buradan hareketle, Özel’in Şeyh Sait değerlendirmelerinin Öcalan’ın gerisinde olduğunu söylemiştim. Cumhuriyet devrimini yapan partinin liderinin değerlendirmeleri bana göre işi tarihçilere bırakmanın ötesinde olmalıydı.

‘ATATÜRK’TEN TARAFIM’

Yazımın ardından Özgür Özel’den bir mektup aldım. "Yazınızı üzerinde notlar alarak okudum" diye başlayan mektup, “’Mustafa Kemal Atatürk ile Şeyh Sait arasında taraf olamayan biri’ ifadenize katılmıyor ve çok kırıcı buluyorum" sözleriyle devam ediyordu.

Özgür Özel, kendisi için meselenin net olduğunu söylüyordu:

"Ben, sıradan bir yurttaş olarak da Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak da Mustafa Kemal Atatürk’ten tarafım, bunun aksinin düşünülmesini bile hakaret kabul ederim. TV100 programındaki ifadelerimi yeniden dinleyebilirseniz, orada da Cumhuriyetin kurucu felsefesinden, Cumhuriyetin kurucu kadrolarından, Cumhuriyetten ve elbette Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten taraf olduğumu kalın harflerle çiziyorum. O programda da çizdim, şu anda da çiziyorum."

Yazımda Özel’in değerlendirmeleri için şu sorgulamayı yapmıştım: "Özgür Özel, belki ideolojik eksikleri, belki tarihsel bilgi yoksunluğu, belki kuruluş felsefesiyle mesafesi, belki siyasi duruş sorunları, belki de gündelik siyaset oportünizmi nedeniyle bu tartışmada taraf olamadı."

Özel ise mektubunda buna itiraz ediyordu:

"Sizin ‘tarafsızlık’ olarak ifade ettiğiniz çerçevenin Şeyh Said’in kişiliğiyle, duruşuyla, yaptıklarıyla bir ilgisi olmadığı gibi yazınızda bahsettiğiniz ideolojik eksiklerle, tarihsel bilgi yoksunluğuyla da bağlantılı olmadığı çok açıktır. Cumhuriyetin ilk yıllarına yönelik açılan tarihsel tartışmaların bağlamından kopartıldığında geride bırakılanlarda yeni acılar bırakmasına neden olduğu, bunun da cumhuriyetin kurucu felsefesine de cumhuriyetin kurucu kadrolarına da bir fayda sağlamadığı açıktır. 1925 yılında Cumhuriyete karşı başlatılmış Şeyh Said İsyanı’nı bastırmak ve devrin koşullarında bunu idamla neticelendirmek ne kadar meşru bir hak ise, Şeyh Said’in torunlarının, dedelerinin mezar yerinin nerede olduğunu sormaları da meşru bir haktır."

Özgür Özel, mektubunun sonunda kişisel tarihini de örnek göstererek, yaptığım değerlendirmenin haksız olduğunu vurguluyordu:

"En başında da ifade ettiğim gibi ben Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak Mustafa Kemal Atatürk’ten tarafım. Yıllardır yaptığım siyaset, yol ayrımlarında takındığım tutum, cemaatler ve tarikatların eğitime müdahalesi, devlete ve orduya sızmalarına karşı isyanım, yargıdaki cemaat yapılanmalarına ve onların kumpaslarına karşı durduğum yer ortada iken, beni ve tutumumu çok yakından izleyen bir gazeteci olarak böyle bir yazıyı kaleme almanız beni çok üzdü ve düşündürdü."

Mektup, şöyle bitiyordu: "Fikir özgürlüğüne olan inancım ve basın özgürlüğüne olan tüm saygımla sizi selamlıyorum."

Özgür Özel’den aldığım mektubun tamamı böyle…

CHP VE KURUCU PARTİ

Liderler çoğu zaman onaylayan ordusuyla dolaşıyor. Bizim işimiz ise eleştirel olmayı gerektiriyor. Haliyle bu tartışmayı yararlı ve düzeltici buluyorum.

Uyarı temelsiz değil. Din eksenli ve etnik temelli gericiliğin ortak bir yanı var. İkisi de Cumhuriyet devrimini hedef alıyor. Tartışma ne olursa olsun sorun Cumhuriyet’te aranıyor. Sonunda da devrimden özür diletilmeye çalışılıyor.

Sanmayın ki sadece geçmişe dair bir mesele konuşuluyor. Gericilik geçmişi bugünü dönüştürmenin manivelası yapıyor. Kadın-erkek eşitliğinden anayasal yurttaşlığa, laiklikten ulusal egemenliğe kadar günümüze dair bütün hesaplarını geçmiş muhasebesi üzerinden görüyor.

Son yıllarda kurucu felsefeyle mesafesi tartışılan Cumhuriyet’in kurucu partisi de gündelik siyaseti öncelerken bu kapana sıkışıyor. Bu sebeple de din ve mezhep savaşlarıyla kanın aktığı bir coğrafyada, halen dinci ya da etnikçi ideolojiler değil, Cumhuriyet felsefesi tartışılıyor.

AKP, MHP, İYİ ya da DEM Parti… Türkiye’de her parti aldığı oylarla iktidar olabilir. Yine de hep bir eksiği kalır: Kurucu parti olma özelliği. CHP, hiç iktidar olamasa dahi kurucu parti olma özgünlüğüne sahip. Hem iktidarın politikaları hem de kendi hatalarıyla bu durum boynunda bir yük gibi görünüyor. Oysa 21. Yüzyılda karşılaştığımız 20. Yüzyıl sorunlarıyla yüzleşmede, "kurucu parti kimliği", CHP için imkanlar yaratıyor. Yeter ki Cumhuriyet devrimlerini savunma utangaçlığından kurtulabilsin.

Yıllar önce hapishanede tanıştık Özgür Özel ile. Hakkını yemeyeyim, kaldığımız cezaevinin en istikrarlı ziyaretçisiydi. Aynı yerdeydik.

Bugün o, sadece CHP vekili değil, partinin genel başkanı. Bana sorarsanız, Şeyh Sait meselesine girerken kullandığı, çoğu zaman Cumhuriyet’le sorunlu liderlerden duyduğumuz "Cumhuriyete, cumhuriyetin kurucu kadrolarına, kurucu babalarına saygılıyız" sözü, kurucu partinin ruh halini anlatıyor. Zira Cumhuriyet de kurucuları da CHP için, mesafeli bir saygı duyacağı eski sevgili değil. Aksine "Cumhuriyet de kurucusu da biziz" diyeceği devamlılık hikayesi. Haliyle bugün en azından ruh hali olarak Özgür Özel ile ayrı yerdeyiz.

Devrimlerin tarihin dışından taşındığını sanırız. Oysa zamandan hızlı koşanların birikmiş eyleminden başkası değildir.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025