Düş adacıkları
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Düş adacıkları

30.11.2024 11:19
Güncellenme:
Takip Et:

ABD’li yönetmen David Lynch korku, gerilim ve psikolojik öğeleri içeren anlatısıyla özgün bir anlatı yakalamış bir yönetmen. Sinemanın sıkı takipçileri kendisini yakından tanırlar.

Ancak onu en özgün kılan işlerinden biri beyazperdeye değil televizyon için çektiği bir dizi olan Twin Peaks’tir (İkiz Tepeler).

1990’da gösterime giren dizi iki yıl boyunca sürmüş ve biraz da talihsizlik eseri 1. Körfez Savaşı nedeniyle final bölümleri yayımlanmadan gösterimine son verilmiştir.

Yapım -elbette çok kabaca- bir cinayeti çözmek için peşinden İki Tepeler isimli kasabaya gelen FBI görevlisi Cooper’ı ve kasabadaki insanları anlatıyordu.

Lynch sinemasına hakim olanlar, anlatısındaki katmanları düşününce kasabanın ve karakterlerin Lynch’in vermek istediği asıl derin ve kozmik iletiye hizmet ettiğini bilirler.

Ancak bu haliyle bile İkiz Tepeler kasabası ABD’nin kendisinden önceki neredeyse 100 yıllık karakteristik özelliklerini küçücük bir alana sıkıştırma becerisiyle dikkat çekiyordu.

Özellikle Lynch sinemasında çok belirgin olan dualite anlayışı doğrultusunda ülkenin sinemasında biçimlenen iyi ve kötü davranışsal özellikleri bir araya getiren öykü bu yönüyle antropolojik değerdeydi.

1990’lar ve belki sonrasındaki bir on yıl, 20 yüzyıldaki toplum inşa sürecini ve öncesinde atılan temellerin popüler kültür betimlemeleri yoluyla oldukça iyi analiz edilebildiği dönemlerdi.

Bunun bir nedeni toplumun bugüne göre biraz da çıplak halde kendini gözlemcilere sunmasıydı.

Tabii ki tümüyle saf bir toplum yapısından söz edemezdik ama büyüklerimizin sık sık dillendirdiği “Eskiden her şey daha bir samimiydi” yakınması biraz nostalji ise biraz da bireylerin kendilerine alter-personalar oluşturabilecek sosyal medya hesaplarının olmamasıyla ilgiliydi.

Kuşkusuz sinemanın, edebiyatın ve diğer yaratıcı kurgusal alanların toplumsal süreçlere ilgisi eksilmedi.

Öte yandan kurgusal yapı üzerinden analiz biraz daha zorlaşmış olabilir. Çünkü sinemada kurulan katmanlı anlatıya benzer biçimde toplumun da kendine katmanlı duvarlar ördüğüne tanık olduk.

Belki Lars Von Trier’in -henüz tamamlayamadığı- "ABD – Fırsatlar Ülkesi Üçlemesi"nin ilk iki ayağındaki “Dogville” ve “Manderley” filmlerinde kullandığı oldukça yalın teatral dekorun bir nedeni de toplumu çıplak biçimde okuma ve gösterme isteği olduğunu söyleyebiliriz.

Toplumun 21. yüzyılda kendine atmaya başladığı düğümlerin yeni çözümleme yöntemleri gerektirdiğini aslında bir anlamda kurgusal anlatılarda görmek mümkün.

İngiltere’den vereceğimiz iki farklı örnekle “Skins” (2007-2013) ve “Years and Years” (2019) toplumu ana karakterler ve davranış biçimleri özelinde incelemeyi bırakıp ana akımlaşan marjinallik üzerinden inceleyen iki örnek oldular.

Söz konusu yapımlar özelinde farklı cinsiyet kimlikleri, göçmenleri entegrasyonu ve toplumda varlıklarının kabulü ile yapay zekâ, bedene entegre teknolojilerinin yaşamımız girişi bir konular kimi zaman distopik kimi zaman da ütopik bir anlatımla karşımızdaydı.

Bu açıdan bakınca ülkemize ilişkin bir örnek olan ve yayımlandığı dönemde sosyolojinin hiç konuşulmadığı kadar konuşulmasına aracı olan, bu yönüyle ülkemizde uzun süre hor görülen sosyal bilimler alanına değer katan “Bir Başkadır”ın (2020) görece utangaç anlatısına karşın başarısından da söz edebiliriz.

Ancak David Lynch 2017’de “İkiz Tepeler” ile kapanmamış hesabını kapatmaya karar verip diziye nokta koyacak bir final sezonu çektiğinde oldukça karamsar bir sahne karşımızdaydı.

27 yıl önce bir ölçüde sahici ve belli bir ortak değerler bütününü muhafaza etmeye çalışan toplum tamamen kendi bölünmüş alternatif evrenleri hapsolmuştu.

Kendi öznel çıkarlarına yönelik replikler dışında cümle kurmayan karakterler, duygusuz diyaloglar, uzun sessizlikler ve konuşma becerisini bile kaybetmiş bir baş karakter, Cooper…

Toplum, artık çok eski görünen zamanlarda medeniyet hiyerarşisinin en üst basamağındaydı. Bireyin toplumu gözetmeden yaptığı eylemler en kibar haliyle hoş görülmezdi.

Artık öyle değil. Ancak bireyin de topluma karşı zafer kazandığını söyleyemeyiz. Ortaya çıkan kamusal alanları kendi arasında paylaşmış küçük toplulukların ortak değer taşımayan ve böylece gerçeklik aleminden de payını almamış düşsel kesişimler yaşayan adacıkları.

Yazarın Son Yazıları

Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024
Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Devamını Oku
22.06.2024