Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘AK-YARGI’

21 Kasım 2021 Pazar

Türkiye’de devlet, AKP’nin, Fethullah Gülen Cemaati, FETÖ ile birlikte uyguladığı Silivri Davaları yoluyla yıkıldı...

Ve bir daha da onarılamadığı gibi, bu enkaz üzerinde bir “Sivil Darbe” yapılarak “Şahşım Devleti” denilen ucube bir rejim kuruldu.

Bu süreçte işlevsel olarak kullanılan araç yargı mekanizmasıydı.

Hem savcı hem yargıç hem de avukat kimlikleriyle tam bir “Hukuk İnsanı” (Homo Juridicus), belki benim onun gibi insanlar için icat ettiğim bir deyimle “Hak, Adalet İnsanı” (Homo Justicus) olan Mehmet Ruşen Gültekin “AK-YARGI” adlı kitabında ülkemizdeki yargı mekanizmasının nasıl yozlaştırıldığını anlatıyor. (Kırmızı Kedi Yayınevi) 

Türkiye’de bugün yargı bağımsız değildir.

Hukuk Devleti ilkesi, evrensel kural ve ilkelere uygun değildir.

Ancak geçmişte Cumhuriyeti kuranların adalet anlayışını yaşayan bu toplumda yeni bir başlangıç yapma umudu her zaman vardır. Çünkü bu toplum Atatürk aydınlanmasını bir kere yaşamıştır.

Ülke tarihlerinde ara sıra olacak geriye gidiş dönemlerinden birini yaşadığımızın farkındayım. İnanıyorum ki, Atatürk Cumhuriyetinde bu kazanımların farkında olan Türk gençliği, yeniden yargı bağımsızlığı ve hukuk devletini tesis edecektir. O güne kadar ben de o gençlerle birlikte adalet mücadeleme devam edeceğim.”

Gültekin’in kitabı mutlaka okunmalı...

Bu topraklarda Yargı Bağımsızlığı ve Hukuk Devleti mutlaka ama mutlaka yeniden kurulacaktır...

Üstelik artık “Geliyor, gelmekte olan”!

***

Bu ülke, hemen aklıma gelen, Sünuhi Arsan, İsmail Hakkı Ketenoğlu, Muhittin Taylan, Kâni Vrana, Şevket Müftügil, İmran Öktem, Ahmet Recai Seçkin ve bu ucube rejimin dayandırıldığı anayasa değişikliğinin (güya) kabul edildiği 17 Nisan 2017 halkoylaması için “Hukuk Dünyasında Doğmayan Halk Oylaması” (İmge Yayınevi) adlı kitabı yazan Sami Selçuk gibi hukukçuları yaşadı.

Atatürk’ün ve onların mirası, tarihe bilime ve hukuka ters olarak geri döndürülemez!

***

Sevgili okurlarım, Silivri Davalarının haksızlıkları ve hukuksuzlukları hakkında bu sütunda yazdığım yazıların sayısını ben bile unuttum.

Bu yazıda, değerli okurlarımıza, bu mekanizmanın yozlaştırılması ve aynı hataların tekrarlanması hakkında yazılmış olan pek çok kitaptan sadece Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın METASTAZ ve CENDERE adlı kitaplarını bir kez daha anımsatmakla yetiniyorum.

***

Bu süreç bağlamında Barış Terkoğlu 4 Şubat 2019 Pazartesi günü şöyle yazıyordu:

AYM Başkanı hangi cemaatten? 

Eski Akit yazarı Faruk Köse 3 yıl önce yanıtını verdi: 

‘Zühtü Abiyi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden tanırım. Milli Görüş / İskenderpaşa çizgisinden gelir. Zühtü Bey’le Hak Yol Vakfı’na bağlı evlerde bir yıl kaldık. O mezun oldu, biz devam ettik. Paralel iması gerçeği yansıtmıyor.’”

Devamını bir başka Akitçi Serdar Arseven getiriyordu: 

İmam Hatiplidir”, “Hak Yol evlerinde kalmıştır”, “Ensar ruhludur, Ensar camiasına destek vermiştir”, “Birçok ortak dostumuz bunu söyledi”.

Zühtü Arslan şu sıralar en makbul olan ‘Hak Yol / İskenderpaşa Cemaati’ referansıyla başına geleceklerden kurtulmuştu.”

***

Son olarak İsmail Saymaz 19 Ekim 2021 tarihindeki yazısında, görüştüğü bir Yargıtay üyesinin kendisine şunları söylediğini yazdı:

Hak-Yol yargıda egemenliğini ilan etti. HSK ve Danıştay’ı kontrol ediyor. Adalet Bakanlığı ve Yargıtay’da hayli etkin. Üye sayılarının bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

***

Demokratik Rejim için sandık yeterli değildir, “Bağımsız Yargı” ve Hukuk Devleti” şarttır!

Türkiye’de Demokrasiyi yeniden kurmak ve işletmek için bu iktidarın gitmesi de önkoşuldur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları