Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Örgütlenme Yoksa Demokrasi Olmaz
-“Politika mevcut olasılıklardan azami yararlanma sanatıdır” diyenler Makyavel’i bir defa
daha tarif etmiş olurlar.
-Firma teorisinde buna kazancın (kârın) maksimizasyonu denir.
-Firma teorisinin (ve politikasının) mikro bakışına karşın olayın makro (kamusal) maksimizasyonunda bunun adı refahın yüceltilmesidir.
-Mikro ve makro maksimizasyonlar örtüştüğü zaman demokrasi sağlanmış olur.
-Demokrasi, “bireyin ve toplumun yararının (çıkarının) örtüşmesidir.” Ancak birey (bireyler) bu örtüşmeyi örgütlenerek sağlar.
Örgütlenme yoksa demokrasi de olamaz. Çünkü “örgütlenmek demek güçlenerek refahtan hakkın olan payı elde etme olanağına kavuşmak demektir.”
Gücünü demokratik ortam içinde kullanarak payını aldığın zaman, “yaşam tarzını” da bağımsız kılmış olursun. Çocuğunun eğitiminden kıyafetine kadar bağımsız hareket edebilirsin. Kimse sana dayatamaz.
Soma ve Ermenek mi?
Eğer Türkiye’de çalışanlar örgütlü olsaydı Soma ve Ermenek’te yaşananlar olmazdı. Çalışanlar istedikleri çalışma koşullarını “bastıra bastıra” elde edebilirlerdi.
Çünkü “örgütlü işçi” demek çalışanın çıkarının her boyutu ile korunması demektir. Örgütlenmeyen işçi patronun ve sistemin insafına terk edilmiş demektir, yani köledir.
1961 Anayasası’nı bize fazla bol geldi, kısalım diyerek askeri darbelerde işi 1982 Anayasası’na getirenler çalışanın önündeki örgütlenmeyi kapatmışlardır. Türkiye’yi Soma, Ermenek ve benzerlerine, “çalışanın örgütlenmesini engelleyen yasalar ve uygulamalar” getirmiştir.
İş artık “kan parasını” sisteme sokacak noktaya kadar geldi.
Avrupa kapitalizminde neden görülmüyor?
Batı Avrupa ülkelerinde de kapitalizm geçerlidir. Ancak çalışanlar işçi, memur, çiftçi, esnaf, işveren olarak örgütlenmişler ve parlamenter sistem içinde yerlerini almışlardır.
Demokrasi bu sayede gelişir. Çıkar grubu olarak örgütlenememişsen zayıfsındır, güçlü (ve sistem) karşısında ezilmeye, ölmeye mahkûmsundur. Ölümlerin ve kazaların sayısı ile “örgütsüzleşme” arasında güçlü bir korelasyon var.
Türkiye’de toplum örgütsüzleştikçe, sendikalar yok oldukça, işlemedikçe kazalar ve ölümler de artıyor. Bu aynı zamanda ülkenin, “demokrasiden uzaklaşma göstergesidir”.
Ne kadar az demokrasi, o kadar çok kaza, ölüm ve soygun.
Demokrasi yerine din
Ülkede örgütlenmeler Batı demokrasilerinden uzaklaşmakta, onun yerine dini ve mezhepsel örgütlenmelere yönelmektedir. Müslüman Kardeşler’in bölgede ve Türkiye’de kurumlaşmasını isteyenler ister istemez Batı demokrasilerinden uzaklaşmak zorundadırlar.
Örgütlenme modeli çağdaş, uygar örgütlenmelerin yerine inanç esaslı yapılanmaya doğru götürülüyor.
Küresel güçlerin Türkiye ve bölgede yürüttükleri yeniden yapılanma özünde, “Avrupa tipi demokrasiden” uzaklaşılmasına doğal olarak yol açmaktadır.
Yeni Türkiye, oryantal ve dini örgütlenmenin başı çektiği bir ülke olarak öngörülmüştür.
Yaşamakta olduğumuz demokrasi kavgasının temelinde yatan budur.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı