Bu kaçan kaçıncı şampiyonluk? Bir, iki, üç değil tamı tamına dört oldu. Ya transfer hatası, ya teknik direktör hatası ya da yönetim hatası. Artık sorgulanması gerekiyor. Dün gözler sahada, kulaklar İzmir’den gelecek haberdeydi. Mucize beklendi ancak gerçekleşmedi. G.Saray bir kez daha adını şampiyonluk kupasına yazdırdı. F.Bahçe yine ikinci. Üç büyükler arasında önemli olan kazanılmış zaferlerdir. Lig ikinciliği ancak tesellidir, başarı sayılmaz. Sarı-Lacivertliler gerek ligde gerekse Türkiye Kupası finalinde olsun son yıllarda bir hayli üzdü taraftarlarını. Yönetim diyor ki “tribünler neden dolmuyor”. Dolmaz, nasıl dolsun? Futbol yok, transfer yok, şampiyonluk yok... O son maçlarda kaçan şampiyonluklar hâlâ belleğimde. Canlı tanık olmuştum her birine. Birincisi Denizli’deydi. F.Bahçe 1-1 berabere kalmış, G.Saray’ı şampiyon yapmış, ikincisinde Kadıköy’de Trabzon’la berabere kalmış Bursaspor’u sevindirmiş, üçüncüsünde yine Kadıköy’de G.Saray’la berabere kalmış ve ezeli rakibini bir kez daha mutlu etmiş. Bitmedi, Türkiye Kupası finallerine tam 9 kez girmiş, ikisini kazanmış 7’sini kaybetmiş. Şaka gibi. F.Bahçeli mutsuz, F.Bahçeli acı çekiyor. Hele yüzüp yüzüp kuyruğuna gelip en sonunda G.Saray’a verilen şampiyonluklar yok mu? Bu takımın tamamına yakınının gönderilmesi şart oldu. Formayı hak edenler giymeli ama hâlâ oynadıklarını görüyorum. Bir zamanlar F.Bahçeli yöneticiler futbolcusundan hesap sorardı, artık o da kalmadı. Herkes at koşturuyor. F.Bahçe forması onurludur, saygı ister, ucuz değildir. Neyse... Lig bitti, kupa bitti. Sıfır elde var sıfır. Kulübün yüzünü güldürenler tamamen amatör branşlar. Basketbol, voleybol, masa tenisi, atletizm, kürek gibi. Kupalar, madalyalar hep bu branşlardan geliyor. Asıl sırtlayan futbol olması gerekmiyor mu? Önümüzde kongre var. Bu kongre F.Bahçe’nin geleceği açısından büyük önem taşımakta. Aziz Yıldırım mı, Ali Koç mu? İki adayın hummalı çalışmasını görüyorum. Yıllar sonra ilk kez Yıldırım’ın karşısına güçlü aday çıktı. Bu ikili yönetimdeyken aralarından su sızmazdı, şimdi bir araya gelmek dahi istemiyorlar. Koltuk hırsından mı acaba? Keşke bunlar yaşanmasa. Mücadeleyi kim hak ediyorsa o kazansın. Yıldırım olmuş, Koç olmuş bizim için hiç fark etmez.