Ava Giderken Avlananlar
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Ava Giderken Avlananlar

14.01.2015 06:01
Güncellenme:
Takip Et:

Cemaat, Ergenekon Örgütü’nün varlığını Tuncay Güney’in ifadesine dayandırarak ortaya koymak istiyordu. Böyle bir örgütün olmadığını savunacak ve konuyu irdeleyecek gazetecileri de susturmak, korkutmak gerektiğine inanılmış, planlama o yönde yapılmıştı.
O kamera görüntülerinin, göndereni belli olmayacak şekilde MİT Müsteşarlığı’na yollanması, Cemaat operasyonunun başlatıldığı anlamına geliyordu.
Üstelik Tuncay Güney’e yükleme yapanların Cemaat bağlısı olması, “yüklemenin” Adil Serdar Saçan’dan gizlenmesi ve kamera kaydının yine Saçan’dan gizli olarak CD’ye aktarılıp MİT’e gönderilmesi, Cemaat operasyonunun ne kadar ince planlandığını göstermektedir.
Ergenekon Davası’nın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı göndererek, Tuncay Güney’in kamera görüntüsünü ve diğer delilleri sormuştur. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, “Bizde kamera kaydı yok” cevabını vermiş, MİT Müsteşarlığı ise “Bizde CD var” demiştir.

***

Düşünebiliyor musunuz?
Kamera kaydının gerçekleştiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bizde kayıt yok diyor; kendilerine gizlice CD gönderilen MİT Müsteşarlığı, bizde CD var diyerek, Cemaatçi polisler tarafından iğfal edilmiş istihbarat örgütü durumuna düşürülüyor!
Üstelik Adil Serdar Saçan’ın İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne yazdığı yazılar, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünü açacak, birçok günahsız tutuklu kişinin mağduriyetine son verebilecekken, o yazışmalar da mahkemeye gönderilmedi. Ergenekon Davası’ndan cezaevinde bulunan insanların tutuklulukları, ceza infazına dönüştürüldü.
O tarihlerde güvenilir bir arkadaşımdan, resmi ifadenin dahi mahkemeden gizlendiğini duymuştum.
ABD’ye gidişinde Tuncay Güney’i karşılayan Mehmet Özbay, eski MİT mensubu Mehmet Eymür ile bağlantıda olan kişidir. Ergenekon operasyonları ve yargılama başladıktan sonra Mehmet Eymür ile birçok emniyet müdür yardımcısı ve şube müdürünün, İstanbul’daki Princess Otel’de toplantı yaptıkları da duyumlarım arasındadır.

***

Tuncay Güney’in Adil Serdar Saçan tarafından sorgulanması sırasında kaydedilen görüntülerin, Emniyet kamerası aracılığıyla değil, MİT’in Emniyet içinde izleme yapmasıyla elde edildiği de sonradan anlaşıldı. MİT’in mahkemeye gönderdiği kayıt, Organize polisinin yaptığı sorgu kaydı değil, yapılan sorguyu dinlemeye yönelik bir ses kaydıydı. Kısacası sorgu odasına dinleme cihazı yerleştirilmişti!
Tuncay Güney gözaltına alındıktan sonra, kendisinin MİT eski Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür ile çalıştığını dile getirmişti. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından resmi evrakta sahtecilik suçlamasıyla bir günlük tutukluluğunun ardından kefaletle serbest bırakılması, kefaletinin apar topar ödenip yurtdışına çıkartılması ve kendisinin o günden bu yana hayatını önce ABD, sonra da Kanada’da sürdürdüğü de düşünüldüğünde, kendisinin görünmeyen bir el tarafından korunduğunu akla getiriyor. Ancak MİT’in ısrarla iddia edilen “eleman” ilişkisini reddedip Mehmet Eymür’ü ve Kontrterör Dairesi’ni işaret etmesi henüz açıklanmayan karanlık noktalar bulunduğunu da gösteriyor.*

*SABRİ UZUN’un İN başlıklı inceleme kitabından alıntıdır. (Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014)

G NOKTASI
Yazılarımı dikkatle takip eden okurlarım zaten bilirler; resmi ve gizli istihbaratla hiçbir ilgim yoktur. Güvenmediğim ve hoşlanmadığım bu tür “haber kaynakları”ndan uzak durmam; savunamayacağım hiçbir sözüm, gizli işim ve ilişkimin olmaması, çoğu kez tuzağa düşmemi de önledi.
Buna karşın, açık istihbaratın satır aralarını okumayı iyi bilirim. Örneğin, bugün Cemaat’in foyasını ortaya döktükleri için mağdur/kahraman ilan edilen Hanefi Avcı, Emin Aslan ve İn kitabının yazarı “Emniyet İstihbaratın Kilit İsmi Sabri Uzun” gibi kişilerin, zamanında aynı Cemaat’in devleti ahtapot gibi sarmasından az ya da çok sorumlu olduklarını düşünürüm.
Yandaki alıntıyı da Cemaat’e ve zaten hiçbir camiaya taviz vermeyen Adil Serdar Saçan’ın mağduriyetini doğruladığı için yaptım.
Belki de satır arası yorumlarımın bazen doğruya denk gelmesi yüzünden, bana “bilgi” vermek için yanıp tutuşan çok olur, ama hiçbirine itibar etmem.
Aşağıda, yabancı klavyeyle yazıldığı anlaşılan ve Türkçe yanlışlarına bile dokunmadan harfiyen yayımladığım mesajı da geçen yıl 8 Ocak’ta almıştım. Yazarı gerçekten Tuncay Güney midir, değil midir, bilemem. Elbette yanıt vermedim.
Devletin istihbarat birimlerinin kuşkusuz bildiği adres ve telefon numarasını, amatör istihbarat meraklılarına yeni yıl armağanı olarak sunuyorum! Buyursun, eğlensinler:

Saygi Deger; Mine G. Kırıkkanat,
Hanginiz Devlet, Kim İktidar? 08 Ocak 2014 Çarşamba, tarihli yazinizda, (Vay darbe yapmak için saklanmış, vay darbeciler gömmüş diye bulunan silahlar, kayıtlar, kanıtlar; düzmece darbe planları, hatta Tuncay Güney gibi sanık/tanık müsveddeleri, çakma casusluk, sahte kadın ticareti vb. gibi tüm aşağılık suç düzenekleri, devlet içindeki devlet memurları tarafından hazırlandı. Çetenin marifeti.)
Hakkimda sanik -tanik iddianiza cevaben derimki,mahkeme tutanaklarini incelemelisiniz. Ben ne tanigim nede sanigim. Tanikligida kabul etmedigimi hatirlatmak isterim.Tanik ve Sanik olmadigim haberleri gazetelerde yayinlanmistir. Ayrica bana hitaben müsvedde cumlenizi’de duzelteceginize inaniyorum. Bu hakaret ve asagilama icermektedir. Sizden bu duzeltmeleri yapmanizi istemek, benim en dogal kisisel hakkimdir.
Sayin Mine Hanim, birbirimizi tanimiyoruz. hakkimda bir sey yazmak istediginizde benim ile mail veya telefon ile irtibata gecebilirsiniz.
Saygi ve Dostca
Daniel Tuncay Guney
647 924 52 42 Cep telefonum.
Toronto-Canada @yahoo.com

“Casusluk, vatan hizmetine sunulmuş güven suiistimalidir.” ALAIN  

Yazarın Son Yazıları

Bir sosyal demokratın anıları

Halkçı Parti’nin genç milletvekilleri koşulların izin verdiği ölçüleri aşarak 12 Eylül ve sonrasındaki işkence iddialarını Meclis gündemine taşıyordu.

Devamını Oku
14.12.2025
Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025