İnsanlar para kazanma yönünden dört gruba ayrılır. Birinci grupta miras, hibe veya kazanılmış değerlerin neması ile yaşayan, az çalışan veya çalışmayan kişiler yer alır. Bu gruba rantiyeci deriz. İkinci grubu ücretle kamuda ve özel sektörde çalışan memur, işçi elemanlar, yani emekçiler oluşturur. Üçüncü grup avukat, mali müşavir, mimar, mühendis, danışman, muhasebeci, küçük esnaf gibi serbest meslek faaliyetleri ile uğraşanlardan oluşur. Dördüncü grup’ta sanayici, tüccar, çiftçi, işadamları yer alır. Zengin olan sınıf bu kapitalist sınıftır.\n

Bu sınıfların nasıl zengin olduğuna veya olabileceklerine bakarsak, şu değerlendirmeleri yapabiliriz.\n

Rantiyeci sınıfı zaten zengindir. Sabit kira ve faiz gelirleri çoktur. Oturdukları ev, yazlık mutlaka kendilerinindir. Yeni gayrimenkul alım ihtiyacı daha güzelle yer değiştirmek yanında esas itibarıyla spekülasyon ve değer artışlarından para kazanmak amacından doğar. Çalışmalarına gerek yoktur. Elde ettikleri nemadan fazla harcamadıkları sürece, bu durum uzun süre onları bu sınıfta tutmayı sağlar.\n

Emekçinin zengin olması matematik ilmine göre olanaksızdır.\n

Emekçi sınıfın zengin olmasına olanak yoktur. Bir emekçinin ayda ortalama 1000 dolar ücret aldığını ve 30 yıl çalıştığını düşünürsek toplam eline geçen ücret 360 bin dolar olacaktır. Bunun üçte ikisini harcasa -ki daha fazlasını harcar- biriktireceği para 120 bin dolar olacaktır. Haftada 45 saat üzerinden hesap yaparsak çalıştığı her saat için 5.1 dolar alacaktır. Biriktireceği ve alacağı kıdem tazminatı toplamı 150 bin dolar ile bir ev sahibi olmaya çalışacak ve iş süresince taşıt kredisi ile bir otomobil satın alabilecektir. Bu ücreti alan kişilerin zenginliği, sürprizler dışında olanaksızdır. Gecekondusu kentsel dönüşüme girenler, şans oyunlarından para kazananlar zaten sınıf değiştireceklerdir. 1000 dolar yerine ayda 2 bin dolar alan 240 bin, 3 bin dolar alan ise 360 bin dolar tasarruf edebilecektir. Bu tutarlar da zenginlik ölçüsü değildir.\n

Kârını işletme dışında kullanmayan sanayici ve tüccarın yarattığı işletme topluma ait hale gelir.\n

Vergi kaçırmayan ve kârını işletme sermayesine dönüştürerek büyüyen bir sanayici ve tüccar sadece kendine ait olmayan bir işletme yaratmış olur. Artık fabrikası ve işletmesi herkese aittir. Zengin olan işletmesidir.\n

Bu grupta olanlar, yarattıkları katma değerin ülkeye ve insanlığa faydalı olmasını isterler. Belli idealleri vardır.\n

Zengin olmanın yolları spekülasyondan geçer.\n

İster sanayici, ister tüccar ne olursanız olun vergiden sonra elde ettiğiniz geliri veya şirketinize aldığınız kredilerle spakülatif yatırım yapmazsanız zenginlik gelmez. Bütün sanayici ve tüccarların zenginliğinin temelinde gayrimenkul spekülasyonu vardır. Elde edilen gelirler ve ödünçler gayrimenkul spekülasyonu ile geometrik dizi halinde çoğalır.\n

İnşaat yapanlar imarsız yerlerin imara açılmasını ve emsal artışını çok severler.\n

Kendi kullanımı için veya satmak amacıyla yapılan inşaatlarda emsal zenginliğin anahtarıdır. 1 dönüm arsanız var ve emsal 1 ise 1000 m2 inşaat yapacaksınız demektir; ancak emsali 2’ye öyle böyle çıkarırsanız 2000 m2 inşaat demektir. Durduğu yerde 2 kat kazanç. Metrekaresi 5 bin dolara satılan bir yerde 1000 m2 emsal artışının parasal ifadesi 5 milyon dolardır. Oturduğunuz yerde 5 milyon dolar kazandığınızda yukarıda belirtiğimiz gibi bir emekçi 30 yılda saate 5.1 dolar kazanırken emsal artışından bir inşaatçı 30 yılda saat başı 71 dolar kazancı peşin almaktadır.\n

İmara açık olmayan yelerin imara açılması, inşaat yapılamaz yerlere ruhsat alınabilmesi, imar değişiklikleri inşaatçıların zenginlik araçlarıdır.\n

Zengin olmak için dua ve sadaka kaçınılmazdır.\n

Haklı kazanç elde etmek için mutlaka kâinata düşüncelerinizi dua yoluyla göndermek zorundasınız. Para kazanmak için Allah’a yalvarmak, haksız kazançlarda ise Allah’tan af dilemek ve bunun zekâtını vererek meşrulaştırmak zorundasınız.\n

Zengin olmayı istemek veya olmak kötü bir şey değildir.\n

-Vergi kaçırmadığınız,\n

-Çalışanların emeğini belli refah düzeyini sağlayıcı şekilde değerlendirdiğiniz,\n

-Başkalarının hakkını gasp edecek spekülatif alanlarda haksız kazançlar elde etmediğiniz,\n

-Kazancınızı sosyal sorumluluk anlayışıyla paylaştığınız,\n

-Çevre ve doğaya saygılı olduğunuz,\n

-İnsanlığın sağlığına, mutluluğuna, refahına mani olacak bir faaliyet göstermediğiniz,\n

-Çocuklarınızı gözünüzü kırpmadan askere, savaşa göndermeyi içinize sindirdiğiniz,\n

-Zenginliğinizi sağlayan bu ülkeyi kuran ve koruyanlara, canını feda edenlere vefasız olmadığınız,\n

sürece zengin olmak kötü bir şey değildir.\n

\n