Diktatörler muhaliflerden neden korkar?
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Diktatörler muhaliflerden neden korkar?

03.03.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Düşünün ki bir diktatörsünüz…

Yediğiniz önünüzde, yemediğiniz arkanızda. Hesap soran yok. Etraf silme yalaka.

Devlet aygıtının tüm enstrümanları basacağınız bir düğme uzaklığında.

Medya avcunuzun içinde. Sadece bir dediğinizi iki etmemecesine değil, her türlü yalan haber/fake news, dezenformasyonu yayma, envai çeşit propaganda ve yapay gündem aracı olarak ta 7/24 emrinizde.

Orwell misali, düşünceyi teslim alan bütün araçları sağlamış; tahakküm için bir “newspeak/yeni dili” tesis etmişsiniz.

“Savaş barıştır, özgürlük esarettir, cehalet güçtür, kıtlık bolluktur” söylemlerinizi öyle ki milyonlar içselleştirir olmuş…

Amma velakin bir ya da birkaç kendini bilmez aklı evvel sağda solda parazit yapıyor.

Bunlara neden ayar olursunuz?

Şartlar o kadar eşitsiz ki…

Başarıyla yarattığınız, dünyanın gerisine de öyle ya da böyle dayattığınız “alternatif gerçeklere” itiraz yükselten, baş kaldıran cüretkar bir kaç muhalifle uğraşmak niye?

İdeolojiler döneminde olsak hadi neyse…ideolojilerin sürükleyici gücünden yararlanabilirler diyelim.

Ama günümüz muhalifleri.. toparlayıcı, büyük düşünce akımlarının çekiminden yoksun, adlarının markası altında, tek tüfek mücadele ediyorlar.

O halde muktedirlerin bu derin korkusu niye?

Uzun zamandır kafamı kurcalayan bu soruya Repubblica gazetesi, ünlü Rus muhalif Navalny’nin ölümü üzerine bir baş yazı ayırmış. Başlığı da tam bu: “Diktatörler muhaliflerden neden korkar?”

GEÇMİŞ ÖNGÖRÜLEMEDİĞİNDE

Rusya’da Putin-Navalny, İran’da Hamenei-Mahsa Amini örneklerinden hareket eden yazı, “Diktatörleri, korku ortak paydasında birleştiren dinamik, yalnız ‘şimdi’ye değil, istekleri/talepleri/gereksinimleri doğrultusunda ‘tarih’e şekil ve yön vermektir” diyor ve bu bağlamda Rusların ünlü satranç şampiyonu Garry Kasparov’un şu sözlerine gönderme yapıyor:

“Biz Ruslar, geçmişi hiçbir zaman öngörülemeyen bir ülkede yaşarız!”

Sovyet döneminde tükaka edilen Çarların Rusya’sı, Putin yıllarında misal-şok, şok, şok- yeniden keşfedilerek, büyük övgüye mazhar oldu. 2000’lerde yaptığım Rusya gezilerinde en ilgimi çeken şeylerden biri bu beklenmedik “tarihi revizyonizm” olageldi.

Dışardan bakılınca hiç rasyonel olmayan bu tarihsel seçicilik, Rusya’nın muktedirleri için gerçekte yalnızca Büyük Rus ve Sovyet İmparatorluklarının devamını, kısa deyişle “şahsında topladığı devletin gücünü” temsil etmekte.

“İmparatorluk” özetle şahane, kamuoyu yoklamalarında popülerlikte at başı giden Stalin ve Çar II. Nikola bahane!

POTANSİYEL ALTERNATİF KORKUSU

Navalny öyküsüyle ilgilenmemin başlıca nedeni bu: 15 gün sonraki başkanlık seçimleri yarışındaki Putin, bir numaralı muhalifi Navalny’nin neden şimdi üstünü çizdi?

Navalny’nin tam olarak nasıl öldüğü bilinmiyor.

Ama “acımasız Sibirya zindanları”na gelene dek taksit taksit iki zehirlenmeyle ölüme gönderildiği kesin.

Peki meram edilen ne? Ve niye şimdi?

2022 yılında Fransız Akademisi’nin Büyük Roman Ödülü’nü alan ve Putin’in Rasputin’ini anlatan Kremlin’in Büyücüsü kitabının yazarı Giuliano da Empoli, bunun için 3 neden sıralıyor.

Putin karşıtı herkesle bir araya gelebilen, gerçekte ne sağcı, ne de solcu olan, Ukrayna savaşına karşı olmakla birlikte Rus milliyetçiliğinin bayrağını da taşıyan ve yolsuzlukla mücadelede popülist bir ana damarı besleyen Navalny için yazar, “Öncelikle Putin muhalifleri arasında en karizmatik olanıydı” diyerek ekliyor: “İlaveten milliyetçiydi ve çılgın bir yanı da vardı!”

Navalny’nin Putin’in baş hedefine dönüşmesini, ünlü muhalif gazeteci Yevgenia Albats ise “doğal politikacı” olmasına bağlıyor.

“Navalny” diyor Albats; “Demokratik bir Rusya geleceğine inanıyordu ve insanlara umut veriyordu. Putin onda, ivedelikle yok edilmesi gereken bir alternatif potansiyeli gördü. Hapse atıldığı son 3 yıl süresince kendisine aralıksız işkence edilmesinin sebebi budur.”

“Neden şimdi?” nin cevabı aynı gazeteci için şöyle:

“Putin çünkü Şubat seçimlerinin kendisi için kusursuz bir gövde gösterisi ve mükemmel bir plebisite dönüşmesini istiyordu. Navalny ise Kuzey Kutbuna 61 km. uzaklıktaki yüksek güvenlik hapishanesinden hala Putin’e meydan okumayı sürdürüyor, seçmenleri sandığı protesto etmeye davet ediyordu.”

Diktatörler hülasa “değişim umudu” verenlerden hoşlanmıyor.

Gerisi malum.

Navalny’nin 47 yıllık yaşamı Sibirya gulaglarında “ani ölüm sendromuyla” son buldu. Cenaze, aileye 8 gün teslim edilmedi. Muhalifin annesine, cenazeyi teslim almak talebinde destek veren avukat bile göz altına alındı.

Cenaze şirketlerine göz dağları verildi, önceki gün Moskova’da düzenlenebilen törene katılmayı göze alan erkeklere -heyhat!- ilk fırsatta “Ukrayna savaşına” gönderilecekleri söylendi.

Navalny etkisinin sonuçlarını on beş gün sonraki seçimlerde göreceğiz.

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025

İlgili Haberler