Emekliler ölsün mü? - Çetin Düzce
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Emekliler ölsün mü? - Çetin Düzce

06.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Image

“Emekliler çok yaşadığı için kuruma yük oluyor ” yanlış okumadınız, bunu söyleyen Sosyal Güvenlik Kurumu-SGK Başkanı Raci Kaya. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı açıklamada, işverene sahip çıkıp emeklinin yaşam süresinin uzamasının kuruma yük olduğunu belirten kurum başkanı, Türkiye’de sağlık sisteminin başarısının ve artan refahın ölüm yaşını uzattığını iddia edip “SGK’ye ödenen primlerin ortalama süresi 20 yıl. Almanya’da bu süre 45 yıl. AB ortalaması 40 yıl. Eskiden ‘mezarda emeklilik’ deniyordu çünkü 50-55 yaşta ölüyorduk. Bugün 78 yıl ortalamaya gelmişiz. EYT ile birlikte 2023 yılından beri emekli sayımız 3 milyon arttı. Benim şu anda sistemi sürdürebilmem için istihdama adam girmesi lazım. Ama 10 yıl içerisinde 10 milyon insan istihdama girecek derken nüfusumuz yaşlanıyor ve emekli sayımız daha hızlı artıyor. Prim ödeme yıl sayısı ortalama 20 yıl, emekli olma yaşı 48. AB’de emekli olma yaşı 65” diye konuşmuş. Çalışma ve sosyal güvenlik bakanı ise SGK başkanını adeta yalanlıyor.

Bakan katıldığı bir toplantıda, SGK’nin 2028 yılı itibarıyla cari fazla vereceğini belirterek bu mali güçlenmenin SGK kapsamındaki tüm vatandaşlara; çalışanlara, emeklilere ve yakınlarına en üst düzeyde fayda sağlayacağını söylüyor. Oysaki yapılan araştırmalara göre, “emekli sayısındaki artışa rağmen, bütçeden sosyal güvenliğe yapılan transferler düşerken SGK’nin mali durumu nasıl iyileşir” diye bakıldığında buna en güzel yanıtı akademisyen Aziz Çelik veriyor:

“Çalışma bakanı gerçeği saklıyor. SGK’nin durumu iyi ama emeklinin durumu felaket. Bakan Işıkhan’ın söylemediği gerçek şu: SGK’nin durumunun iyi olmasının nedeni emeklinin durumunun felaket olmasıdır. SGK’nin mali yapısının iyi olmasının nedeni emekli aylıklarının sefalet düzeyine düşmesidir. İşte bakan beyin sakladığı gerçek budur.”

EMEKLİYE ‘KAYNAK YOK’ 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) “Türkiye’de Emeklilerin Durumu” başlıklı Temmuz 2025’teki raporundaki verilere göre SGK’nin gelirinin arttığına dikkat çekerken, buna karşılık emeklinin yaşam koşullarının düzeltilmesine yönelik taleplerin ise “Kaynak yok”, “Emekli sayısı fazla” diyerek kulak arkası edildiğini, birçok emeklinin yeniden iş hayatına bu sefer kayıt dışı ve sosyal haklardan mahrum olarak dönmek zorunda kaldığı tespitini yapıyor. Yine rapora göre, Türkiye’de ortalama emekli aylığı 2003’te asgari ücretin yüzde 36 üzerinde iken günümüzde asgari ücretin yüzde 22 altına gerilemiş durumda. 2002’de ortalama emekli aylığının kişi başına GSYH’ye oranı yüzde 46.4 iken 2025’te bu oran yüzde 29’a geriledi.

Emekli aylığı ve hak sahiplerine yapılan ödemelerin GSYH’ye oranı AB27 ülkelerinde ortalama yüzde 9.8 iken Türkiye’de yüzde 3.7’dir. 2025 yılının ilk yarısında ortalama emekli aylığı 17 bin 252 TL, ortalama işçi emekli aylığı ise 17 bin 089 TL’dir! Buna karşın en düşük emekli aylığı 14 bin 469 TL’dir. TÜRK-İŞ’in Ekim 2025’te yayınladığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasına göre, dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması açlık sınırı 28 bin 411.95 TL gıda ile birlikte diğer tüm harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı yoksulluk sınırı ise 92 bin 547.07 TL. Emekli aylıklarının ciddi biçimde düşmesine, emeklilerin yaşadığı sorunların büyük bölümünün 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı kanununda yapılan değişikliklerin nedenidir.

KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALIYOR

Asgari ücretteki artışın emekli aylıklarına doğru oranda yansıtılmadığına, 2008’de yapılan değişiklikle emekli aylığı alt sınırının (asgari emekli aylığı) asgari ücretin yüzde 35-40’ına kadar düşürüldüğüne dikkat çekiliyor. Gelmiş geçmiş tüm hükümetler “kaşıkla” verdikleri kırıntı sayılacak ücret artışlarını; başta elektrik, su, doğalgaz, vergi, resim ve harçlara yaptıkları artışlarla adeta “kepçeyle” geri almışlardır.

YANDAŞA SERMAYE TRANSFERİ 

Diğer yandan yandaş şirketlere yapılan kıyak ihaleler yolu ile uçmadığımız havaalanının, gitmediğimiz yol ve köprünün, yatmadığımız hastanenin; yani uçuş garantili, geçiş garantili, hasta garantili sözleşmeler ile ülkenin çalışanından, yoksulundan topladıkları vergiler ile yandaşlara sermaye transferi yapmaktadırlar.

Bu gidişata emekliler başta olmak üzere ülkenin emekçi kesimleri, aydınları, köylüleri ile kısaca etkilenen toplumun tüm kesimleri, ekonomik, sosyal ve sağlık sorunlarına yönelik faaliyetler olmak üzere, ülkede yaşanan siyasal sorunlara da kayıtsız kalmamayı demokrasiden, eşitlikten, adaletten ve adil gelir dağılımından hakkı olanı almak ve yine emekliler, emekçiler, ezilen kesimler, kadınlar, çocuklar, kısacası tüm ülke insanının daha iyi bir yaşam için mücadeleyi ilke edinmeleri bunu bir zorunluluk ve hak görmeleri gerekmektedir.

Hani şair diyor ya; bugünlerde çok söylenen bir slogan var! “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sözünü benimsiyerek, başta emekliler örgütlenerek kötü gidişatı iyiye güzele ve doğruya çevirmenin yoluna koyulmalıdırlar ki onlardan ölüm beklenmesin.

ÇETİN DÜZCE

İKTİSATÇI

Yazarın Son Yazıları

Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025