İstanbul’un su stratejisi - Bekir S. Kocazeybek
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

İstanbul’un su stratejisi - Bekir S. Kocazeybek

05.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İstanbul kenti, 2025 yılı itibarıyla 16 milyon nüfusu ile 5 bin 313 kilometrekare (yüzde 60’ından fazlası Avrupa tarafında) yüzölçümü büyüklüğüne sahip bir şehirdir. Geleceğe dönük nüfus analizleri yapan devletin resmi birimlerine göre, İstanbul nüfusunun 2050 yılında Avrupa Yakası’nda 14 milyondan fazla (2025 yılında 10,5 milyon), Asya Yakası’nda ise 6 milyondan fazla insan olacağı (2025 yılında 5.6 milyon) ve toplamda 21.5 milyon nüfusa ulaşacağı öngörülmektedir.

İSKİ’nin ilgili resmi birimlerinin içme suyu ile hazırladığı master planına göre, kentin Avrupa ve Asya taraflarının bu nüfus projeksiyonuna göre içme suyu gereksiniminin, Avrupa tarafında 2050 yılında 1 milyar 14 milyon metreküp/yıl (2025 yılında 725 milyon metreküp/ yıl), Asya tarafında ise 2050 yılında 519 milyon metreküp/yıl (2025 yılında 360 milyon metreküp/yıl), toplamda ise 2050 yılında 1 milyar 560 milyon metreküp/yıl (2025 yılında 1 milyar 85 milyon metreküp/ yıl) olarak öngörülmektedir.

ARTAN NÜFUS VE SU GEREKSİNİMİ

Güncelde kentin sıkışmış yüzölçümü, hızlı nüfuslaşma ve göç tehdidi altında olmasıyla birlikte artan küresel ısınma, iklim değişikliği ve kuraklıkla birlikte yağışsızlık rejiminin, tatlı su sağlayan havzalarda yetersiz su birikimini İstanbul’un gelecek su planları için en önemli tehditlerdendir.

İstanbul’un mevcut tatlı su havzalarının ve kaynaklarının sıklıkla insan eliyle rant ve ticari amaçlarla yok edilebileceğini düşündüren diğer tehditler şunlar görülmektedir: 2025 yılında yürürlüğe sokulan, 2022 tarihli Cumhurbaşkanlığı’nın Sazlıdere su havzasının içme suyu kullanım maksadının yüzde sıfıra indirilmesi kararıyla, Avrupa tarafının en önemli su kaynağı olan Sazlıdere tamamen gözden çıkarılmıştır.

Bir diğer çok önemli su kaynağı olan ve Asya tarafında bulunan, halen imalatı bitirilemeyen Melen Barajı ise baraj duvarı gövdesindeki derin çatlaklar ve duvarının yüzeysel zemin kayması nedenleriyle büyük hacimli su tutma görevini yapamamakta, ancak regülatörler marifetiyle halen su alınmaktadır. Yağışlı mevsimlerde bu havzada biriken su, baraj olmadığında denize akıtılarak İstanbul halkı su temininden mahrum bırakılmaktadır. Halen İstanbul’a sağlanan içme suyunun yarısını temin eden Ömerli su havzasında, OSB/ biyoteknoloji firma kurma amaçlı ticari faaliyetlerin yarattığı yüksek olasılıklı çevresel kirlenme yoluyla gelişen tehdittir.

İSKİ, Çevre ve Meslek örgütlerinin hukuki dava açma süreçleri ile bu önemli su havzasının korunma mücadeleleri halen devam etmektedir. Avrupa tarafında ise Terkos Gölü’nde, ilgili bakanlıkça alınan ticari balıkçılık amaçlı faaliyetlerin başlaması halinde, zaten kısıtlı içme suyuna sahip bu bölgede önümüzdeki yıllarda halk sağlığı bakımından kritik derecede bir içme suyu sorununa neden olabilecektir.

Peki, 2025 yılı itibarıyla İstanbul’un su kaynaklarında toplanan ve tüm yıl boyunca suyun yetip yetmeyeceği tartışılan, ancak mevsimsel yağışların iyi olması ile yüzeysel sularla birlikte giderek artan su teminini, barajlardan, göllerden ve derelerden regülatörle sağlayabilen, her yıl kuraklık ve artan nem miktarlarıyla birlikte gelişen su kaybı sonucu su stresini çok ciddi boyutlarda yaşayan İstanbul kentlisi, geleceğe nasıl umutla bakabilir?

İKİ PARADİGMA 

Bununla ilgili Devlet Su İşleri (DSİ), Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İSKİ’nin bu hususla ilgili daireleri ile birlikte bilim insanlarının hazırladığı master planına göre, gelecek 25 yılın içme suyu temini yönünden sorunun atlatılabilmesi için İstanbul’a dönük su yönetimi stratejisinin iki paradigma üzerinde veya herhangi birinin tam anlamıyla fonksiyonel yürütülmesinin gerekliliği, nesnel bir bakış açısı olarak düşünülebilir. Şöyle ki:

1. Melen Barajı’nın işletmeye açılması: Asya tarafının en büyük su kaynağı olan Melen Barajı’nın 2030’a kadar mutlaka tamamlanması ve işletmeye açılması gerekmektedir. Bu yolla hem Asya, hem Avrupa tarafında yaşayan nüfusa yeterli düzeyde içme suyu temin edilebilecektir.

2. Rezve + Beneka + Istranca Havzaları ile Longoz tünelleri projesi: Melen Barajı’nın gövde ve zemin jeodinamiği sorunun çözülememesi ekonomik, siyasi nedenler ile tamamlanamaması halinde, Avrupa tarafının ek gereksinim duyduğu miktardaki (360 bin metreküp/gün) içme suyu, “Rezve Deresi + Beneka + Istranca havzası”nda sağlanan ve Longoz Tünelleri’nde akıtılan su ile sağlanabilecektir. Bu entegre sistemin devreye sokulmasıyla, 2050 nüfus projeksiyonuna göre Avrupa tarafının su gereksinimi tamamıyla sağlanacak kapasitede öngörülmektedir.

Sonuç olarak; İstanbul’un hem Avrupa, hem Asya tarafının 2050 yılına kadar gereksinim duyduğu 1 milyar 8 milyon metreküp/yıl su miktarının, Rezve Deresi ve ilintili projenin devreye sokulmasıyla (Sazlıdere su kaynağının içme suyu olarak devam etmesi kaydıyla) sağlanabileceği öngörülmektedir. Avrupa tarafında gelişebilecek olası kuraklık/yağışsızlık halinde ise Asya tarafında tamamlanmış, işletmeye açılmış Melen Barajı’ndan, sağlanan ve boğazdaki iki tünel vasıtasıyla Avrupa tarafına aktarılan içme suyu buradaki nüfusa rahatlıkla yetebilecektir.

PROF. DR. BEKİR S. KOCAZEYBEK

İUC, CTF ÖĞRETİM ÜYESİ İSKİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ

Yazarın Son Yazıları

Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025