Öküzün altında buzağı yok
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Öküzün altında buzağı yok

30.06.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Zurnanın zırt dediği yerden başlayalım. Ya da bayram değil seyran değilken eniştenin baldızı öptüğü yerden.

Medyascope’tan Ferit Aslan’a konuşan Galip Ensarioğlu, seçim öncesinde iktidarın İmralı’ya heyet gönderdiği iddiasıyla ilgili soru üzerine, “Devlet, sürekli Öcalan’la görüşüyor. Öcalan çözüme katkı sunmak istediği zaman; Öcalan Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne, bu silahlı şiddetin son bulması için eğer bir katkı sunmak istiyorsa ve buna devlet de inanıyorsa bu tür görüşmeleri sürdürür” yanıtını vermiş.

“Ancak bugün itibarıyla bunun koşullarını ortadan kaldıran bizatihi HDP’nin kendisidir, Kandil’in kendisidir” diyen Ensarioğlu, “Yani Öcalan’ı tecride mahkûm eden devlet değil, Öcalan’ı tecride mahkûm eden bizatihi Kandil’dir, bizatihi HDP’nin kendisidir. Çözüm sürecini boşa çıkaran, sabote eden, Öcalan’ın rolünü boşa çıkaran yine kendileridir” ifadelerini kullanmış.

Bu konuşmayı basından öğreninceye kadar AKP iktidarının İmralı mahkûmu Abdullah Öcalan’la görüştüğünü bilmiyordum. Ensarioğlu yalan söylüyorsa iktidar talimat verir ve yargı bunun hesabını sorar. Böyle bir şey olmadığına göre demek ki Galip Ensarioğlu doğru söylüyor. Yargı tarafından mahkûm edilmiş bir terör örgütü reisi ile hükümet neden görüşsün? Bunu iki taraf, görüşen hükümet (devlet değil hükümet) ve görüşülen (devlet yargısının mahkûm ettiği Öcalan) bilir. Ancak kurgulu bir tahmin yapılabilir. Gözaltına alınan Merdan Yanardağ da bunu yapıyor. Yediden yetmişe bütün muhalefeti terörist olmakla, Kılıçdaroğlu’nu Kandil’den malumat ve talimat almakla suçlayan Saray iktidarı neden İmralı mahkûmu ile görüşmekte, görüşmenin konusu ne? Af karşılığı olarak PKK’nin silah bırakması mı? Açık söyleyeyim hükümetin büyük bir bedel karşılığı olarak af getirmesini aklı başında, yurdunun esenliğini isteyen herkes onaylar.

Galip Ensarioğlu’nun konuşmasından yola çıkarak Saray hükümeti-İmralı görüşmesini etik (ahlak felsefesi) bağlamında ele alan TELE1’in yayın yönetmeni Merdan Yanardağ, “Dört Soru Dört Cevap” programında “Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Ailesi ve avukatı ile bile görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi? Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil. Çok okuyan, neredeyse cezaevinde filozof oldu, okumaktan başka bir şey yapmıyor. Siyaseti doğru okuyan, doğru çözümleyen son derece zeki birisidir” dedi. “Dedi” diyorum çünkü programı izledim ve dediklerini kulaklarımla duydum.

Bu konuşma nedense (Nedenini kendileri bilir) sosyal medya farelerinin canını acıtmış ki resim sanatında son yıllarda kullanılır olan kolaj yöntemini kullanarak bir eser (!) yaratıp sanal piyasaya sürmüşler. Bunun üzerine bireysel planda kuyruk acısı olanlar ve Cumhuriyet ve devrimlerinin ödünsüz fedaisi TELE1’i ebediyen susturmak isteyenler fırsat bu fırsat deyip ortalığı fişşiklemeye başlamışlar. Kör ve sağır olmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 26 Haziran 2023 Pazartesi günü öğleden sonra, Merdan Yanardağ’ı “Bölücü terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan hakkında açıklamaları nedeniyle ‘suçu ve suçluyu övme’ ve ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlarından” dolayı resen soruşturma başlatıp gözaltına aldırdı.

Filmin bu sahnesini çekim yapılırken izledik. Polisler TELE1’in kapısına dayandığı sırada Merdan Yanardağ özel bir programda konuşma yapmakta ve malum çevrelerin kurduğu tuzağı anlatmaktaydı. Bir ara susup kapıda polislerin kendisiyle görüşmek istediğini söyledi aşağı indi ve gözaltına alındı. Aradan yarım saat falan geçtikten sonra, büyük bir olasılıkla komşu işyerlerinden birinin telefonla kaydettiği gözaltı sahnesini de izledik. 

Savcının ifade almaya vakti varken bu işlem 27 Haziran sabahına uzatıldı. Büyük bir olasılıkla Merdan Yanardağ geceyi sandalye üzerinde oturarak geçirdi. Bir 12 Mart kıdemlisi olarak bilirim. Bu sabah ifadesi alınacak. Ülkemizin hukuk bilir hukukçuları Merdan Yanardağ’ın konuşmasında huhuka ve yasalara aykırı bir şey bulunmadığını söylemekteler. Ama kararı savcı verecek. Bu yazıyı salı sabahı yazıyorum. Bekleyip göreceğiz.

Ben savcının soruşturmada değinmeyeceği yere dokunacağım: Hükümetin büyük bir ödün (bedel, karşılık) karşılığı Öcalan’a af getirmesi. Sorun projenin “faş” olması.

Yazıya özel ekim: Okullarımızda (ilk ve ortaöğretimde) dilimiz Türkçe hiç öğretilmiyor. Öğrenciler yazmayı öğrenmeden üniversite bitirip diploma alıp meslek sahibi oluyorlar. Bu nedenle “ironi” (tersinleme) nedir bilmiyorlar. Merdan Yanardağ da ironik konuşmayı seviyor. Dilin bu özelliği dikkate alınmalıydı.

İroni çok önemli bir yazınsal söylem tarzıdır ama Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına engel olamadı. Şu anda mapus damında. Bayramdan sonra duruşma faslı başlayacak. İnancım odur ki dava Merdan Yanardağ’ın aklanmasıyla sonuçlanacak. Peki, o zaman, Merdan Yanardağ’ın konuşmasından montaj yaparak tutuklanmasına yol açanlar için savcılık makamı ve yargı ne yapacak?

Yazarın Son Yazıları

Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025
Kime kızmalı

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

Devamını Oku
02.09.2025
Önsöz olarak son söz

15 ve 17 Ağustos 2025 günlerinde üstat Sadri Maksudi Arsal’ın Teokratik Devlet ve Laik Devlet adlı kitabından aynen aktararak “Eski Türklerde din (1, 2)” başlığıyla yayımlamıştım.

Devamını Oku
31.08.2025