Yeni yılda, içkiye yüzde 22.30’luk ÖTV zammı geldi! Bu durumda, alkollü içeceklerden alınan vergi oranı yüzde 250 oranına yükseldi! İçkiden alınan yüksek vergiler, şimdiden yurttaşı kaçak ve sahte içkiye yöneltti!

“Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu”nun 2022 verilerine göre, geçen yıl 1 milyon 837 bin 791 litre sahte alkol ele geçirilmişti... Bu rakam, 2021’e göre 700 bin litre artış göstermişti.

2022’de yasal işlem yapılan kişi sayısı 3 bin 598’den 4 bin 641’e yükselmişti! Yeni ÖTV artışı ile sahte içki artışlarının ve ölümlerin daha da artacağına kesin gözle bakılıyor!

Denetim nerede? Katil kim ya da katiller kim?

(Not: Son...)

SARAY’DA GARİP BİR UYGULAMA!

AKP iktidarında içki vergisine zam üstüne zam yapılırken devlet para kazanıyor ama sahte içki yapımı teşvik edildiği için insanlar ölüyor! İçki vergisinden sağlık sorunlarına harcama yapılmayınca insanlar ilaç bulamayıp ölüyorlar.

Peki, devlet bütçesine giren para nerede harcanıyor! Kazanılan paranın önemli bölümü Cumhurbaşkanlığı saraylarına harcanıyor!

Cumhurbaşkanlığı tarafından inşa ettirilen Muğla’daki yazlık saray, Bitlis’teki kışlık saray ve Ankara’daki büyük saray için 2022 yılında da kesenin ağzı açılmıştı! Ancak saraylara bakım, onarım ve teçhizat temini için 2022’de 470 milyon lira daha harcanmıştı!

Yıllardır köşemde yer verdiğim ilaç sorununu değerli meslektaşlarım Uğur Dündar ve Rahmi Turan da 25 Ocak’ta köşelerine taşıdılar... Bazı alıntıları köşeme taşıdım...

***

İLAÇ YOK, İLAÇ!...

Uğur Dündar

Doktorum antibiyotik yazdı.

Mahallemin eczanesinden almaya gittim.

“Maalesef aylardır yok!...” dediler.

Eczanemiz merhum Haldun Taner hocamın yazdığı, muhteşem bir tiyatro eseri olan “Fazilet Eczanesi” gibidir, tanıdığınızda “Bu insanlar dünyaya iyilik yapmaya gelmişler” diyeceğiniz meleklerin çalıştığı bir yerdir.

İçeriye adımınızı attığınızda sizde tonik etkisi yapan güler yüzle karşılarlar.

O anda kendinizi tek dozluk iyileştirici ilaç almış gibi hissedersiniz!...

Tüm depoları arayarak kendilerinde olmayan bir ilacı en kısa sürede bulup yetiştirirler.

Reçetedeki antibiyotiğin eşdeğerini sordum.

“O da yok...” diye cevap verdiler.

“Ama siz bulursunuz...” dediğimde “Değil biz, sağlık bakanı bile bulamaz çünkü Türkiye’nin hiçbir eczanesinde yok!...” dediler.

***

TANRIM! NASIL BİR ÜLKE OLDUK?

Rahmi Turan

Eczaneye girip, alacağımdan gayet emin bir şekilde:

“Bir kutu Azopt göz damlası verir misiniz?” dedim. 

Göz tansiyonum yüksek olduğu için bir süredir “Azopt” adındaki bu damlayı kullanıyorum...

Eczacı olumsuz bir şekilde başını salladı:

“Veremeyiz efendim...”

“Neden?”

“Çünkü bir aydır piyasada yok da ondan... Diğer eczanelerde de yok, ecza depolarında da yok!”

“Yaa? Piyasada olmayan ilaçlara göz damlası da eklendi demek ki? Tam bir skandal... Bu ülkenin bir Sağlık Bakanlığı var mı yaa? Nasıl bir ülke olduk?”

Eczacı “Evet, hazin bir durumdayız. Türkiye bir ilaç kâbusu yaşıyor!” dedi ve devam etti:

“Göz damlasının alternatifini bulabiliriz ama ya diğer ilaçlar?

İlk tercih olarak kullanılan hayati önemdeki birçok antibiyotik yok...

Çok önemli bazı kanser ilaçları yok...

Kanser tarama kitleri yok...

Öksürük şurupları yok...

Çocuk şurupları yok...

Doğum kontrol malzemeleri yok...

Verem, çocuk felci, hepatit B, tetanos gibi temel bebek ve çocuk aşılamaları bile aksıyor...”

Eczacı arkadaş “Sorun şu” dedi ve devam etti:

“Gerçekçi döviz kuru uygulanırsa ilaç fiyatları en az yüzde 200, belki de yüzde 300 zamlanır. O durumda SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) bunun altından kalkamaz. Ayrıca vatandaşın ilaç zamlarına vereceği sert tepki de iktidarı korkutuyor!”