Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Doların Çöküşü
Dünya ekonomisi son yarım yüzyılda dolar (USD) egemenliğinden doların çöküş aşamasına geldi. II’nci Dünya Savaşı ertesinde USD’nin egemenliğini amaçlayan, sağlayan Bretton-Woods sistemi olarak tanımlanan bir düzenek oluşturulmuştu. Ülkelerin ulusal paraları sabit bir kur üzerinden USD’ye, USD de yine sabit bir fiyat üzerinden (bir ons altın 35 USD olarak) altına bağlanmış ve USD’nin belirlenen fiyat üzerinden altına çevrilmesi, konvertibilitesi kabul edilmişti. Böylece dolaylı bir biçimde de olsa ulusal paraların değeri altın karşılığına bağlanmış, dünyada bir tür altın kambiyo sistemi oluşturulmuştu. Belirlenen sabit kurlar, esaslı dengesizlik halinde, daha açık bir deyişle cari işlemler açıklarının ya da fazlasının büyük boyuta ulaşması ve uzun süreli olması koşuluyla, IMF’nin onayı ile değiştirilebiliyor, devalüe ya da revalüe edilebiliyordu. Sistem rekabetçi fiyat ayarlamalarını, rekabetçi devalüasyonları, korumacılığı önleyerek, istikrar sağlamayı amaçlıyordu.
USD egemenliğinin kurulduğu dönemin ilk yıllarında sorun USD kıtlığı idi. USD kıtlığı dünya ticaretini sınırlayan bir etken olarak görülüyordu. 1960’lı yılların başlarında ekonomik yazın şöyle bir tarandığında, dolar kıtlığına ilişkin çok sayıda makale ve kitap yazıldığı görülmektedir.
1970’li yıllara yaklaşıldıkça ABD’nin cari işlemler açıkları, ABD’nin ülke dışı yatırımları, Vietnam savaşının gerektirdiği harcamalar, USD kıtlığını, bir yerde USD bolluğuna dönüştürdü. ABD USD’yi altına karşı devalüe etmek, USD’nin değerini altına karşı düşürmek gereğini duydu. USD’nin devalüe edilmesi, elinde USD birikmiş olan ülkelerin, USD’yi altına çevirme taleplerini durduramadı. Bunun üzerine ABD Nixon döneminde 1971 yılının sonlarına doğru, altın penceresini kapattı. Böylece USD’nin serbestçe altına çevrilmesi, konvertibilitesi ortadan kalkmış oluyordu. Bretton Woods sisteminin çökmesiyle USD’nin mutlak egemenliği, sistem olarak da, fiilen de sona eriyor; dolar terim yerinde ise gerileme dönemine giriyordu.
Altın penceresinin kapanmasından ve USD’nin altına konvertibilitesinin sona ermesinden sonra USD’nin değeri uzun süreli olarak diğer güçlü paralara ve altına karşı düşme eğilimi içine girmiştir. Zaman zaman USD’nin değerinde çıkışlar, yükselmeler gözlenmiş ise de, kısa süreli çıkışlar, uzun süreli düşme, gerileme eğilimini değiştirmemiştir. Siyasal nedenler, beklentiler, spekülasyon, dönem dönem genel eğilime ters gelişmeler yaratsa da, kısa dönemli gelişmelere bakarak yanlış yorumlara kapılınmamalı, yanlış kararlar alınmamalıdır.
USD, 2000’li yılların başlarında Irak ve Afganistan savaşlarının etkisiyle de çöküş dönemine girmiştir. Yaşanan kriz, bu çöküşü bir yerde tescil etmiştir. Bir paranın hem faizinin düşük olması hem de sürekli değer yitirmesi, finans mantığına aykırı bir gelişmedir. Ancak ABD’nin para basmak ve faizi düşürmek dışında başka bir alternatifi kalmadığı anlaşılmaktadır. ABD’nin bütçe ve cari işlemler açıklarının boyutları, alternatif politikalar izleme olanağını kısıtlamış, hatta ortadan kaldırmıştır.
Günümüzde ABD’nin ekonomik durumunu, 1970’li yıllardaki koşullara benzetenler vardır. 1970’li yıllarda da bu denli olmasa da ABD ekonomisinde bir durağanlık, bir gerileme yaşanmıştı. Günümüzde ise durağanlıktan, gerilemeden çöküş aşamasına girilmiştir. Yine de zaman zaman bazı yorumcuların gayreti, siyasal nedenler, spekülatif hareketler sonucu kısa süreli olarak USD’nin değerinde geçici kıpırdamalar, yükselmeler görülebilir. Ancak kısa süreli zik-zaklar uzun süreli düşme eğilimini değiştirmemektedir, değiştirmeyecektir. Dolardaki bu eğilim yıllarca önce gözlenmiş, yeni bir para sistemi oluşturulması önerilmişti. Ancak her olumlu öneri gibi dikkate alınmamıştır. Belki yaşanan krizin olumlu bir yönü, uluslararası yeni bir ödeme sisteminin kurulması yönünde itici bir güç oluşturması olabilir.Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'