Bir dogma: Yabancı sermaye yatırımı
Öztin Akgüç
Son Köşe Yazıları

Bir dogma: Yabancı sermaye yatırımı

14.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İktisatta irdelenmeyen, bulgularla da kanıtlanmayan bir inanç, has, dogma da yabancı sermaye yatırımıdır. Yabancı sermaye yatırımı bir “panacea”, her derde deva olarak önerilir. Yabancı sermaye gelecek, üretim, istihdam artacak, enflasyon hız kesecek, döviz, teknoloji, yönetim deneyimi girişi olarak kriz sonlanacak.

Dogma gerçek mi? Yabancı sermaye girişi; üretimi artırır, ödemeler dengesini düzeltir, teknolojiyi transfer eder, istihdamı artırır, toplumun tüketim ihtiyacını karşılar mı? Yabancı sermaye yatırımının ekonomik, sosyal, siyasal etkilerini nesnel olarak irdelemek gerekir.

Yabancı sermayenin yararından çok sakıncaları aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir:

- Ödemeler dengesi üzerine kısa vadede nakdi ve ayni sermaye girişi dolayısıyla olumlu etki yaparsa da izleyen yıllarda kâr, sermaye transferi, transfer fiyatlandırması royalty, pahalı girdi ithali yoluyla örtülü kâr transferi, ithal ikamesi yapan işletmeleri satın alarak yerli üretim yerine ithal ürünü, ikamesiyle uzun vadede etkisi negatif, cari işlemler açığını artıracak yöndedir.

- Mevcut üretim tesislerinin satın alınması, girdilerinin önemli bölümünü yurtdışından sağlaması halinde yerli rakipleri piyasa dışına itmesi nedeniyle de üretime net katkısı sınırlıdır.

- Reklam, pazarlama gücü, politik etkileriyle piyasalarda tekelci güç oluşturarak rekabeti sınırlar. - İmalat sanayisinin de üretimi, daha çok üst gelir grubunun talebini karşılama yönünde olduğundan toplumun tüketim kalıplarını daha da bozar.

- Teknoloji transferi, sermaye yoğun teknoloji kullanımı nedeniyle ülke koşullarına, faktör donanımına uygun değildir. Yabancı sermaye, teknolojiyi gidilen ülkenin faktör donanımına uygun hale getirmek için araştırma-geliştirme yatırımları da genellikle yapmaz.

- Sermaye yoğun teknoloji nedeniyle istihdam etkisi sınırlıdır. İstihdam gidilen ülkede kıt faktör olan kalifiye gücüne yöneliktir.

- Kâr vergi optimizasyon amacıyla kârın vergi oranı düşük vergi cennetlerinde toplanmasına yönelik transfer fiyatlandırması, vergi teşvikleri, indirimleri nedeniyle de kamu gelirlerine fiyatlandırma, ücret düzeyi ile katkısı sınırlıdır. - Ekonomide gelir dağılımını daha da bozarak ikili sosyal yapıyı güçlendirir.

- Hükümetler üzerinde, daha fazla imtiyaz sağlamak üzere baskı oluşturur. Geldikleri ülkelerin değil, merkez ülkenin çıkarlarını korurlar.

- Ülkede ortaklık, ekonomik ilişkiler, ideolojik yaklaşımla, işbirlikçi, komprador grubun güçlenmesine yol açar.

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) uyrukluk değil, yerleşik olma esasına göre hesaplandığından yabancı sermayenin yarattığı katma değer GSYH dahildir. Yaratılan faktör gelirinin bir bölümü, kâr, faiz, royalty, yönetim ücreti olarak yurtdışına transfer edilir. Yurtdışına transfer edilen faktör gelirlerinin indirilmesiyle gayri safi milli hasıla hesaplanır. Yabancı sermayenin gayri safi milli hasılaya katkısı da çok sınırlıdır.

Yabancı sermaye hakkında nesnel değerlendirme yapmak için, yabancı sermayenin ülkeye geliş amacı/ amaçlarını da irdelemek gerekir. Kâr pazarı genişletmek, gümrük engelini aşarak iç piyasaya girmek, gidilen ülkenin madenleri başta olmak üzere çevresel sermayesinden yararlanmak, çevre sorunu nedeniyle sosyal maliyeti yüksek üretimi yapmak, riski dağıtmak başlıca amaçlardır. Yatırımda gidilen ülkenin yararı gibi bir girdi yoktur.

Yabancı kaynak girişinin dalgalanma boyutu da çok yüksektir. Güvenli olmadığı gibi sürekliliği de yoktur.

Yabancı sermaye ancak kısa vadede krizi geçiştirici palyatif araç olarak algılanabilir. Bir ülkenin uzun süreli büyüme stratejisinde yabancı sermaye yatırımının yeri olmamalıdır. Yabancı sermaye ile kalkınmış tek bir ülke örneği de kesinlikle yoktu

İlgili Konular: #sermaye

Yazarın Son Yazıları