Genel eğilim halkoylaması
Öztin Akgüç
Son Köşe Yazıları

Genel eğilim halkoylaması

04.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

PKK’nin karalama, itham, yol gösterme, övünme ile dolu bildirgesi veya memorandumu; devletin egemen karakteri, bağımsız üniter, ulusal yapısı, Türkiye devletini uluslararası olarak tanıyan Lozan Antlaşması konularında tartışmalara yol açtı.

Anketler, TV kanallarında tartışmalar, gazete köşeyazıları yerine halka doğrudan başvurmak eğilimini gösteren halkoylaması yapmak daha gerçekçi, yol gösterici olur. Önerilen onay ya da uluslararası bir antlaşmanın kabulü veya reddi plebisit değil, eğilim belirleyici halkoylamasıdır. Böylece halkımızın egemen karakteri de tartışmasız belirlenir.

Bağımsızlık Savaşı sonrası ülkede ayrışma başlamıştır. Bağımsız ulusal üniter Türkiye Cumhuriyeti mi, hilafetin, Osmanlı Devleti’nin davası mı? İç isyanlar, Cumhuriyetin ilk 80 yılını “parantez” olarak niteleyen savlar ayrışmanın kanıtıdır.

Ülkenin egemen karakteri ne? Yılmaz Özdil’in “Lozan’mış Sevr’miş hiç takma kafana!” başlıklı yazısında sembolik karakterler olan Şükran yengelerin, emekli Ethem ağabeylerin, üniversiteli Tarık, tüccar Samet, tikitoş Betüllerin çoğunlukla yaşadığı bir ülke mi? Bu bağlamda Prof. Dr. Celal Şengör’ün de savları var. Yoksa Nene Hatunların, Şerife Bacıların, Kara Fatmaların, Nezahat, Halide Onbaşıların, Halime Çavuşların, Deli Halitlerin, Seyit Onbaşıların ülkesi olarak mı görelim?

Ülke, bağımsız üniter ulusal hukuk devleti mi? Yoksa Erdoğan’ın eşbaşkanlığından siyasal düzeniyle ABD’nin BOP (GOP) projesine eklemlenmiş bir Ortadoğu ülkesi mi? Halkımızın oyu devletin niteliğini, karakterini belirleyeceği gibi, izlenecek politikalara da yön verir.

Halkımız ulusal, üniter, sosyal, hukuk devleti yönünde oy kullanırsa dış politika bağımsız olur, Trump yönlendirmeye kalkışmaz; ABD büyükelçisi, Osmanlı’daki İngiliz elçisi gibi hareket edemez. Ülkenin dış itibarı artar. Yeniden mazlum ülkelerin kılavuzu olur. AB belki halkoyunun sonuçlarından memnun kalmaz ama hizaya gelir.

Oylama ekonomimizi de etkiler. “Çarçur”, çapul ekonomisinden kamu yararı ağırlıklı bir ekonomiye yönelinir. Risk primi (COS) azalır, Türkiye ekonomik olarak da toparlanır.

Kamu yönetimi anlayışı değişir. Partizanlıktan toplum yararı, bireysel ve toplumsal haklara saygı uygulamasına geçilir. Liyakatsiz, cemaat ve tarikat destekli bürokrasiden demokratik hukuk anlayışlı kamuya hizmet amaçlı bürokrasiye geçilir.

En önemli değişiklik insan kaynağında yaşanır. Eğitim, sağlık olarak insan kaynağına yatırımlar artar. Eğitim gerçekten ulusal yarara, ülkenin geleceğini kurmaya yönelir.

Halkoylamasına kim karar verecek, kim yönetecek? TBMM’nin karar vermesi gerekir. TBMM’nin günümüzdeki oluşumundan karar çıkar mı? AKP TBMM’de azınlıktadır. Yönetim herhalde YSK’ye de bırakılamaz, oylamada yine “Atı olan Üsküdar’a geçti” senaryosu gündeme gelir. Oylamanın kuralları, yönetimi, izlenmesi, siyasal partilerin, yüksek yargı organlarının temsil edildiği bir kurula bırakılır.

Halkımızın çoğunlukla istediği devlet yapısını, siyasal düzeni, gerçeği görelim. Sık sık yüzleşelim talepleri gelir. Genel eğilim halkoylaması bir yüzleşmedir.

Yazarın Son Yazıları

Faiz ve tasarruf

Klasik iktisat öğretisinde faiz etkili araçtır...

Devamını Oku
18.06.2025
Ekonomik büyüme!

Bir ekonominin kalkınma aşamasına geçmeden önce gayri safi yurtiçi ve milli hasılasının (GDP-GNP) artması gerekir.

Devamını Oku
11.06.2025
Genel eğilim halkoylaması

PKK’nin karalama, itham, yol gösterme, övünme ile dolu bildirgesi veya memorandumu; devletin egemen karakteri, bağımsız üniter, ulusal yapısı, Türkiye devletini uluslararası olarak tanıyan Lozan Antlaşması konularında tartışmalara yol açtı.

Devamını Oku
04.06.2025
Merkez Bankası rezervi

TC Merkez Bankası’nın brüt, net rezervi arttı, eksildi bilgisinden çok, merkez bankaları niçin rezerv bulundururlar, rezerv yeterliliğinin ölçütleri nelerdir, rezerv nasıl değerlendirilmeli, kullanılmalıdır sorularının yanıtları bilgilendirmede yararlı olur.

Devamını Oku
28.05.2025
Sözcüklerin büyüsü

Sözcükler büyülüdür. Etki altına alır, belirli somut bir amaca yönlendirir, umuda kaptırır. “Barış” da büyülü bir sözcüktür.

Devamını Oku
21.05.2025
Bir dogma: Yabancı sermaye yatırımı

İktisatta irdelenmeyen, bulgularla da kanıtlanmayan bir inanç, has, dogma da yabancı sermaye yatırımıdır. Yabancı sermaye yatırımı bir “panacea”, her derde deva olarak önerilir. Yabancı sermaye gelecek, üretim, istihdam artacak, enflasyon hız kesecek, döviz, teknoloji, yönetim deneyimi girişi olarak kriz sonlanacak.

Devamını Oku
14.05.2025