Doktorların sağlığı

11 Şubat 2022 Cuma

Son yıllarda itibarsızlaştırılan mesleklerden birisi de doktorluk. Üniversite giriş sınavlarında en başarılı yüzde 1’lik dilimden öğrenci alan tıp fakülteleri, hazırlık sınıfı da eklenince yedi yıl eğitim veriyor. Zorunlu şark hizmetinin yanı sıra beş yıllık uzmanlık dönemi de eklenince öğrenim süresinin uzunluğu ortaya çıkıyor. Ayrıca uzmanlıktan sonra her doktorun yeniden zorunlu şark hizmeti yaptığını da unutmayalım.

CHP’nin doktor milletvekili Servet Ünsal, eğitimi ve uygulamasıyla zaten zorlu bir meslek sürdüren doktorların yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Ünsal, pratisyen doktorun kök maaşının 4 bin 570-4 bin 770 TL arasında olduğu, uzman doktorun ise 6 bin-6 bin 500 TL arasında kök maaş aldığı bilgisini veriyor.

Ünsal’ın verdiği bilgiler iç açıcı değil. Özetini şöyle yapabiliriz:

- Tanınmış bir enfeksiyon uzmanı profesör, “İki asistan alacağım, kimse başvurmuyor” diyor. Uzmanlık için doktorların yöneldiği birinci alan dermatoloji, ikincisi plastik cerrahi. Yani kozmetik ve güzelleşme. Çünkü toplumun eğilimi bu yönde.

- Doktorun nöbetlerinin saati 18-19 TL’ye geliyor. Asistan doktorlar nöbet parası alamıyor. Doktorlara performans uygulaması getirilmesinin ardından hasta, müşteri oldu. Gereksiz sağlık harcamaları, bu nedenle de SGK’nin açığı arttı.

- Emekli Sandığı ve SSK birleştirildi ancak emekli doktorlar için ayrım sürüyor. SSK’den emekli olan doktorlar daha az emekli maaşı alıyor. Emekli olan doktor özelde çalışmaya devam ederse maaşı azalıyor. Doktor açığı giderilemiyor.

- Aile hekimi sayısı 26 bin. Ancak aile hekimleriyle çalışan hemşire sayısı 23 bin, bazı doktorların hemşiresi yok. Çok ciddi yardımcı sağlık personeli ihtiyacı var. 720 binin üzerinde sağlık personeli işsiz, 40 bin alım yapılacağı açıklandı.

- En düşük doktor maaşının, mesleğe yeni başlamış bir yargıcın aldığı düzey olan 12 bin TL’ye çıkarılması önerisine Maliye Bakanlığı engel oldu.

TURİZMİ KİM GELİŞTİRECEK?

İstanbul’da çarşamba günü açılışı yapılan EMITT 2022 Fuarı’nda yalnızca Türk turizmi değil, turizmin iç sorunları da sergilendi. Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TÜRSAB’la anlaşamıyor. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, düzenleyecekleri açık oturumda konuşacağı için açılışta konuşmayacağını önceden bildiriyor. Buna karşın fuar açılışında Bağlıkaya’nın konuşma yapması programa alınıyor. Bağlıkaya konuşma yapmayınca, Ersoy da TÜRSAB’ın sergisini gezmeden fuardan ayrılıyor. Sorunun kökeni daha derinlerde. TÜRSAB üyelerinin turizmle ilgili yasalara itirazları var. Bekletilen bazı düzenlemelerin tek yanlı hazırlandığını savunuyorlar. Turizm bileşenlerinin tamamının görüşlerinin yasa taslağına yansımadığını savunuyorlar. Özellikle Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) konusundaki rahatsızlıkları ise ayyuka çıkmış durumda. Ajansa; tur firmaları, acenteler ve otellerden yıllık ciro üzerinden vergi alınıyor. Ama yönetim kuruluna tur işletmecileri ve acentelerden bir kişi bile alınmıyor, tamamı otelcilerden oluşuyor.

Bir de angaryadan söz ediliyor. İşletmeler TGA ödemelerini vergi dairelerine yapıyor. Ayrıca bu ödemelerin TGA’ya da makbuzla beyan edilmesi zorunluluğu getirilmiş. Beyan etmeyenlere ceza kesiliyor. Bir vergi için iki bildirim… İşletmeciler, “Maliyeden toplu alınacak veriler bizden isteniyor” diye yakınıyor.

Anlaşılan daha turizmi kimin geliştireceğine karar verilememiş…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşamı ıskalamak 22 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları