Bizim 68’lilerin basın sözcüsü, hukuk, ekonomi, bankacılık, siyaset üzerinden de deneyimli arkadaşım Tunga Ungun, ne zaman telefonla arayıp kimi gazetecilik üzerinden gelişmelerle uyarmaya çalışsa, canım sıkılıyor. Doğrulukları üzerinden kuşku duyamayacağım gelişmelerin gazetemizin sayfalarında yer alabilmesi arzusuna ilişkin paylaşımlarının yoğunluğu ürkütüyor.
Dün sabah saatlerinde paylaştığı veriye göre, İsrail’in Gazze’de uyguladığı yardımları engellemesinin sonuçlarına göre, açlıktan ölen çocuklardan başlayarak her yaştan insan dramının katlanılmaz boyutları karşısında, iktidarımız adına Türkiye’nin İsrail’i protesto etmesine ilişkin açıklamalarının sayısı 269’u bulmuştu. Dünkü inatla sürdürülen politikalarına karşı giderek dünya çapında artan protestolarla birlikte bu sabaha kadar sürdürülen artışlar hızla yükselmiş olmalı. Olası sonuçları üzerinden inatla sürdürülen insanlık dışı siyasetin hangi yönlere evrilebileceği üzerinden ise görüşler çok çelişkili..
Trump başta, iktidarımız içinde, Ortadoğu’nun en dindar geçinen, petrol zenginleri içlerinde, insan hakları üzerinden siyaset yürütmeyi seçmiş iktidar örneklerini görebiliyor muyuz? Hâlâ deneyimli bir tek aklı başında uzman, bu kadar ağır, can yakıcı acılara yakın tarihlerde son verilebileceğine ilişkin umutlu olasılıktan kapı açamıyorlar.
***
Bu arada, ülkemize dönük olarak izlenen fiyatlar üzerinden, Mehmet Şimşek tarafından yapılmış açıklamaların olası sonuçları da, yüzde 50 gibi büyük farklılıkların yaşamımıza yansımalarının söz konusu olabilmesi çok çarpıcı. Ücret, gelir artışlarında müjde gibi yapılmış zamların ardından, yaşamın her alanına dönük sürdürülebilir en düşük ölçekli alımların karşılanabilmesi üzerinden yapılmaya çalışılan ilk sonuçlar bile birbirinden ürkütücü.
İşçisi, memuru, öğrencisi, emeklisi nasıl beslenip barınabilecek, ayakta kalabilecek? Akıl almaz boyutlarda ortaya çıkarılmaları kaçınılmaz yaşanan, işlenen biribirinden ağır insanlık suçları ortaklıklarının suç üstüleri acaba ne kadarı ile caydırıcı olabilecek? Kirli çıkar ortaklıklarının gücü, iktidar ortaklıklarıyla sıkı kopmaz bağlılıklarında, umut verebilecek bir mum ışığı bile yakılabilmiş değil.
***
Sıcak gündemimizde yer alan dünün kimileri zorunlu kapalı toplantılar olarak gerçekleştirilen bilgilendirme toplantılarından başlarsak. Şimdilik siyasi tarafların tümünün kaçamayacakları gelişmelere gelince. Kürt açılımına MHP lideri Devlet Bahçeli baskın, Cumhurbaşkanı Erdoğan kaçınılamaz içinde, elbette sorumluluk almak gereğini duyan CHP de içinde, çoğunluk siyasal partilerimizin içinde oldukları sıcak gündemimize gelirsek...
Saray ittifakı cephesinin, hâlâ iç ve dış yüksek yargı, insan hakları örgütlenmelerinin kararlarını yok sayma inatları sürdürülmekte. Yerel seçim sonuçları ile yaşamış oldukları moral değerler yıkımlarıyla geliştirdikleri intikamla cezalandırma siyasetlerinde henüz hiçbir anlamlı değişim gözlemlenemiyor. Ancak söz konusu intikam duyguları ile gün gün kayıplar yaşadıklarını da saklamayı seçtikleri kendi iç istatistiksel verileriyle de ortaya çıkmakta olduğu biliniyor.
Tüm tarafları içinde olmaya zorlayan koşulların gerçeklerinin ne kadar ile ciddiye alınabileceğini zaman içinde birlikte izleyeceğiz. Yan çizenlerin dibine kadar çamura batmaları ile sonuçlanması gereken savaşımda, hepimizin hep birlikte sorumluluğu olacak.