Savcı ve yargıçlar için dersler-2

11 Ağustos 2019 Pazar

Sevgili okurlarım, değer­li savcı ve yargıçlarımı­za Hukuk Dersleri ver­mek elbette benim haddim değil.
Haksızlık ve hukuksuzluk­lar karşısında suskunlukları­nı koruyan anlı şanlı Hukuk Profesörlerinin yerine bura­da Hukuk Dersleri vermek ise hiç işim değil!
Geçen yazımda, Anaya­sa Mahkemesi’nin bir kararı­nı özetleyerek savcı ve yargıç­larımız için bazı anımsatmalar yapmıştım.
Hemen sevinçle belirtmeli­yim ki, bu konuda (elbette be­nim yazımdan önce ve ondan bağımsız olarak AYM kararını uygulamak için) mahkemele­rimiz, “Barış Akademisyenleri” denilen davada beraat karar­ları vermeye başlamışlardı.
Bu yazıda henüz bir Yar­gıtay kararına dönüşmemiş olan, ama Yargıtay Cumhuri­yet Başsavcısı tarafından ya­yımlanmış olduğu için önem­li olan “Cumhuriyet Gazete­si Mensupları” davasına ilişkin bir “mütalaanın” veya “teb­liğnameninifade özgürlüğü konusundaki bir gönderme­sinin özetini vereceğim.

***

Başsavcılık, düşünce açıklamalarına ilişkin söz ve metinler bütünüyle ele alın­dığında şu hususlara önem verildiğini belirtmektedir:
1) Toplumun bir kesimi için hoş olmayan...
2) Sert bir üslupla dile geti­rilen...
3) Rahatsız edici hatta şok edici, incitici olan...
Ağır eleştiri ifadeleri:
1) Şiddeti ve terör eylemleri­ni övmediği...
2) Kişileri ve toplulukları te­rör yöntemlerini benimsemeye veya şiddet kullanmaya tahrik ve teşvik etmediği...
3) Irkçılık ve nefret söylem­leri içermediği...
4) İntikam almayı hedefleme­diği...
5) Silahlı direniş çağrısında bulunmadığı...
6) Özel hayatın gizliliğini ihlal ile kişisel itibara saldırı niteliği taşımadığı...
Sürece:
Sınırlanamaz; çünkü bu ni­telikleri taşımayan ifadelerin sınırlandırılması demokratik toplumda gerekli değildir.

***

Başsavcılığın Cumhuriyet Mensupları için verdiği mü­talaada daha pek çok nokta vurgulanıyor.
İçlerinde benim katıldığım ve katılmadığım görüşler var. Bu konuda kararı elbette Yar­gıtay verecek.
Bu yazıda sadece AİHM kararlarına atıf yaparak vur­guladığı bir hususu belirt­mek ve böylece savcı ve yargıçlarımıza yardımcı ol­mak istedim.

***

Sevgili okurlarım, eylül­de çıkacak olan “İSTANBUL, 1940’lardan Bugüne, Efsa­neler, Anılar-İzlenimler” adlı kitabımın düzeltmelerini yap­mak ve yıl sonuna kadar bitir­meye çalıştığım biri tarih öte­ki siyaset üzerine olan iki yeni kitabım üzerinde çalışmak için kısa bir süre izin istiyorum.
TELE 1’de Merdan Yanar­dağ ile birlikte yaptığımız 18 Dakika programına ey­lüle kadar bir ay ara verdik. Gazete yazılarım için de iki hafta rica ediyorum.
27 Ağustos’ta görüşmek üzere, bayramınız kutlu olsun.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları