24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.
Benim 8 yıl boyunca, her iş günü akşamı, birlikte “18 Dakika” adıyla 45-55 dakikalık canlı yayın yaptığım Merdan Yanardağ için, başta bana olmak kaydıyla, bütün canlı yayın yapanlar için söylenebilecek her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz ama “Casus” diyemezsiniz!
Daha doğrusu diyebilirsiniz ama, kimseyi inandıramazsınız!
Peki neden böyle bir iddia ortaya atılıyor?
Çünkü bu iddia sayesinde, önümüzdeki seçimlere hazırlanan ve bu seçimlere giderken, kamuoyu desteği sürekli azalan İktidar, “medyayı denetleme ve kullanma” çerçevesinde TELE 1 televizyonuna da el koyabiliyor.
Bu iddianın arkasında, İktidarın en büyük rakibi olan ve kamuoyu yoklamalarına göre şu anda seçimi kazanacağı görülen Ekrem İmamoğlu’nu da, hapiste tutarak seçim yarışından diskalifiye etme niyetinin olduğu, zaten hem başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in olduğu muhalif politikacılar, hem de hâlâ gerçekleri yayımlayan birkaç gazete ve televizyon yazarı ve yorumcusu tarafından defalarca dile getirildi.
Bu bağlamda, Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta hapse atıldığını ve hakkında yapılan “örgütlü suç” ve “yolsuzluk” suçlamalarıyla kamuoyunun ikna edilememiş olduğunu anımsamalıyız.
Ayrıca anımsamamız gereken iki farklı olay da, bu arada, “örgütlü suç” gibi çeşitli iddialarla, Flash TV’ye ve Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT kanallarına da, kayyım atanarak el koyulduğudur!
***
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Merdan Yanardağ’ın göz altına alındığı aynı gün “casusluk” operasyonu hakkında bir açıklama yaptı...
Bu açıklamanın Yanardağ’a ilişkin bölümü şöyleydi:
“Yine soruşturma kapsamında elde olunan delillere göre medya mensubu şüpheli Merdan YANARDAĞ’ın Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı Suç Örgütü yöneticilerinden şüpheli Hüseyin GÜN ile casusluk faaliyetlerine ilişkin çok sayıda irtibat ve yazışmasının tespit edildiği, tanık beyanı ile de doğrulandığı üzere şüpheli Merdan YANARDAĞ’ın şüpheli Hüseyin GÜN’den menfaat temin etmek suretiyle seçim sürecinin basın ayağını organize ettiği ve 2019 yerel seçimlerinde yabancı istihbarat servisleri ile iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunduğu ve bu şekilde Casusluk suçunu işlediği anlaşılmıştır.”
***
Aynı gün Merdan Yanardağ, henüz tutuklanmadan, hatta ifade bile vermeden, TELE 1 televizyonuna kayyım atandı.
Olayın ayrıntılarını ve hukuk tarihi literatürü açısından bir belgesel niteliği taşıyan öyküsünü Fikret İlkiz’in 3 Kasım 2025 günü T24’te yayımlanan “TELE1’e kayyım kararı ve pazar günü adliye” başlıklı makalesinden öğrenebilirsiniz.
İlkiz, mahkemenin kayyım kararını da alıntıladıktan sonra, şunları söylemektedir:
“Kayyım tayini hakkındaki kararlardaki gerekçeler dikkat çekicidir. ‘Birçok kez suç işlediği’ ve ‘TV kanalını kullandığı’ iddiaları çok ciddidir.
Tüm televizyon ve yayın kanalları için tehlikeli ve kabul edilmesi mümkün olmayan böyle bir iddia ve suçlama; basın özgürlüğüne aykırıdır, basına gözdağıdır.”
***
Sonuç olarak İktidarın seçime giderken, CHP’yi engellemek ve medyayı susturmak için, başta Anayasa olmak kaydıyla, Demokratik ve Laik Cumhuriyet Rejimi’nin ve Hukuk Devleti’nin kurumlarına ve kurallarına aykırı davrandığı ve bu nedenle, önümüzdeki seçimlerin güvenilirliğini daha şimdiden tartışmaya açtığı söylenebilir.