Son aylarda spor dünyamızda bir gelişme ve hareketlilik var. Kavga var aslında biraz da! Bu neden bilmem. Ama başarıya giden her çıkış sonuç olumluysa alkışlanır! Teknik adam olma şekli değişti artık. Kurslar, seminerler ikinci planda adeta “süs” gibi! Oysa bizler daha önceki süreçte federasyonun C, B, A ve güncellemelerle kendi adımıza bitmeyen eğitimleri tamamlayıp çalışıyorduk. Gerek olmadığını yeni uygulamayla anlıyoruz. Şimdi eğitim ve bilgisayar teknolojisi bizleri battal etti. Hatta takımları “ağabeyler” veya “menajerler” yönetir gibi oldu.

Geçen süreçte “Terim, Denizli ve en son Güneş’ten kurtuldu futbolumuz!” gibi geçersiz yorumlar yapıldı. 40 yaşındaki Ronaldo son transferini yaparken Messi’ye de yol açtı. Diyeceğim şu; futbolu oynayanlar, bir süre sonra geçmişteki başarılarına dayalı takımların başına geliyor. 

Artık “VAR” var! Hakemler, kulaklıkla ekrandan kritik pozisyonlarda yönetilir oldu. Yakında robotlar, hakemlerin yerini alırsa şaşırmasınlar!

Geçmişteki insan gücüne ve yaratıcılığına dayalı günler şimdi nostalji oldu! Bu arada bizim kadınlar sporundaki kıpırdanışımız herkesin dikkatini çekti. Bu anlamda rahmetli Duygu Asena ile çekişmemiz aklıma geliyor! 

Ben geçmişten bu yana gelişmenin, spordaki değişimin ve rekorların olmasını bekledim. Bunun yolunun daha çok çalışma ve rekabetten, ekonomik güçten geçtiğini savundum. Ama günlük yapılan çıkışlar, insan değişimi kimi haksız yansımaları bugünün nasıl ve nereye kadar davam edeceğini sahiplenmedi! Sporda değişim rekor gelirse başarılı olarak tarihe geçer! Organizmamız ne kadar izin verir bilemem.