Geçmişten gelen bir özdeyiştir başlık ve bu kadar farklı bir dünyada geçerliliğini sürdürür. Size bu gün Karagümrük’ten bahsetmek isterim. 1958-59 sezonunda birinci lige çıkıp ortalığı karıştırdığı rekor bir fiyatla 57 bin 500 liraya ünlü futbolcuyu şampiyon Galatasaray’dan transfer etti. Kimse inanmak istemedi. Daha sonra da Fenerbahçe’ye geçen bu isim devrinin en büyük yıldızı ve Milli Takım’ın da değişmeziydi. 

Beyoğluspor’da başlayan futbol yolculuğu süresince daha sonra da teknik adam olarak futbolumuzun unutulmaması gereken yıldızıdır. Transferin maksimum 20 binlerde olduğu süreçte Karagümrük’te olması büyük olaydı. Ayrıca rekor fiyatla!

O dönemde Metin Oktay’ın Hollanda milli maçına askerken izin kağıdı almadan gitmesi, iki golüyle maçın 2-1 kazanılmasına karşın 38 gün cezaevinde hapis yatmasını önleyememişti!

İki yenilgisiz takım karşılaşırken o gün antrenmansız hapisten çıkan Metin Oktay ile Kadri karşı karşıya kaptan olarak sahada yer alırken Kadri’nin (rahmetli) Galatasaray tribünü önüne koyduğu çelenk çok duygusaldı. Son anda o gün 3 gol atan kral Metin’in her golünü atışından sonra saha dışında dinlenmesini unutmadım. İki büyük arkadaş futbolcu yenilgisiz geldikleri maçtan attıkları gollerle skoru tayin etmişlerdi.   

Fenerbahçe karşısındaki Karagümrük’ü izlerken bu nostaljiyi yaşadım. Sizlere aktarmak gerekliydi. Jesus’un yanlış kurduğunu sandığım kadrosunda Valencia durunca sorun ortaya çıktı. Takımı ancak futbol şansı kurtarabilirdi ve bu kez Pirlo tüm kozlarını kullansa da kaleci Altay’ı aşamadı. Sonuçta Fenerbahçe, şampiyonluk yarışındaki ezeli rakibini puan farkı ile kovaladı. Sarı-Lacivertliler, üçlü savunmanın son adamı Szalai’nin Arda’nın yaptığı ortaya vurduğu kafa ile iddiasını sürdürdü ama sahada Metin ve Kadri yoktu!