Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ali Sirmen’le Avrupa macerası
Galatasaray’ın “Yetmez bana bir kupa, bekle bizi Avrupa” gecelerinden birine daha tanıklık ettik geçen salı. Maç öncesi yazarımız, Cumhuriyet Vakfı Başkanvekili Ali Sirmen cesur bir yazı kaleme aldı: “G.Saray’ın adını anımsadıklarından bu yana 30 yıl geçti. Bugün G.Saray yine Old Trafford’a, kendi evinde, Kopenhag’dan iki gol yiyip yine de 2-2’yi yakaladıktan sonra gidiyor. Bu kez umut G.Saray’ın yanında. Yeter ki, Okan Buruk kadroya inansın, kendine güvensin, bu güvenini rakibini sıkıştıracak bir tempoya yükseltebilsin”. Benim diyen spor yazarının yapamadığı tespitlerdi. Ali Sirmen, Galatasaray Lisesi mezunudur, Grand Court’da top oynamıştır, sonrasında diplomasi ve siyasi alanda uzmanlaştıysa da spor; futbol onun için hep ayrı bir yer taşımıştır. Özellikle de üyesi olduğu G.Saray.
Ali Ağabey ile yurtdışında maç izleme onuruna erişen ender isimlerdenim. Benimkisi, Kızılyıldız-G.Saray maçıydı. Yugoslavya henüz Yugoslavya’yken gittik Belgrad’a. Yıl 89’du. Ali Ağabey’in huyudur, maçtan mutlaka 1-2 gün önce o kente gider, dolaşır, nabzını tutar insanların. Ben de 21 yaşında bir gazeteci olarak Ali Ağabey ne yapıyorsa aklıma yazdım o seyahatte. Örneğin o yıllarda Kızılyıldız’ın genel sekreteri sonradan adı “Sırp Kasabı”na çıkan General Arkan’dı. Resepsiyonda yan yana geldik.
Ertesi gün Ali Ağabey, “Taktik antrenmanı izle sonra yemeğe çıkalım” dedi. Sigi Held ter idmanı yaptırmış, gazeteciler de serbest kalmıştı. Kale Meydan’da Ali Ağabey’le buluştuk. Nerede yemek yiyelim diye düşünürken, dev bir binaya girdik. Restoran değildi, meğerse Komünist Parti’nin merkezi ve oranın da herkesin giremediği yemekhane bölümüne gelmişiz. Tabldot gibi dursa da gulaşa benzer yemekleri inanılmazdı. Sonra otele geçtik, “Akşam seni Scadarlija’ya götüreceğim” dedi. Bir taksiye bindik, 2 dolar verdik ve bizim Nevizade gibi bir mekâna giriş yaptık. O geceden aklımda kalan müthiş bir et ve kırmızı şaraptı.
Ertesi gün maça geçerken inanılmaz güvenlik önlemleri vardı, ama bu G.Saraylılar için değildi. Ali Ağabey’e sordum, “Yugoslavya karışık. Baksana gazeteye telefon hattı çektirmek için çalmadığımız kapı kalmadı” dedi. O yıllarda cep telefonu yoktu, gazeteler stada parası karşılığı telefon hattı çektirirdi. Maç bitti taksiyle havaalanına geçerken, “Tito sonrası tutturamadılar, Sırplar, Hırvatlar ve Boşnaklar birbirine girecek, güzelim ülkeye de yazık olacak” dedi öyle de oldu. O günlerden aklımda kalan 2-0 yenildiğimiz, Held’in antrenör olmadığı ve 1 dolar karşılığında bankada 5 dinar, sokakta 25 dinar verdikleriydi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!