Acıkana Sezen, üşüyene Sedef...

28 Ocak 2022 Cuma

Asıl başlık çok uzun olduğu için yukarıda kısa kestim:

ACIKANA SEZEN AKSU, ÜŞÜYENE SEDEF KABAŞ, KARANLIĞA TELE1, KAPANAN YOLLARA EKREM İMAMOĞLU... PEKİ DURAN SANAYİ?

***

Cumhuriyetin bütün kazanımlarını, halkın vergilerini, ödedikleri cezaları, iç ve dış borçları, satılabilecek doğayı ve kentsel arsaları yiyip bitirince milleti karanlığa, açlığa, soğuğa ve kara mahkûm ettiler.

Önce saatimizi Ortadoğu saati ile eşitlediler, hayatımızı fiilen kararttılar.

Bu arada sürekli artan enflasyon ve hayat pahalılığı ile halkı yoksullaştırdılar.

En sonunda da 20 Aralık Devalüasyonu ile enflasyon yoluyla yapılan soygunu, vurguna çevirdiler ve yapılan aşırı zamlarla halkı açlığa mahkûm ettiler.

Aşırı zamlanan elektrik ve doğalgaz fiyatları karşısında halk açlık yanında soğuğa da mahkûm oldu.

Karanlıkta kalan, açlığa ve soğuğa mahkûm olan halk bir de yoğun kar yağışıyla karşılaştı.

İstanbul ve Ankara belediyelerinin başarılarını engellemek isteyen iktidar, bu kez sadece belediyelerin sorumluluklarında olan hizmetlere ilgisiz kalmakla yetinmedi, kendi beceriksizliğinden dolayı, şehirlerarası yolları da açamadı.

***

Aslında milleti mahkûm ettikleri cehennem hayatı umurlarında bile değildi ama seçimler yaklaşıyordu...

Dolayısıyla, bu karabasanı unutturacak, hatta seçmenlerini yine kendilerine yöneltecek iki klasik araç vardı ellerinde:

Dincilik ve ırkçılık.

Hemen kollar sıvandı, bir yandan “Edirne’deki İmralı’ya hesap verecek” söylemiyle PKK lideri ile ittifak kartı oynanmaya başlandı...

Öte yandan, CHP’ye ve HDP’ye karşı terör suçlamaları şiddetlendirildi.

Eskiden aralarında ağza alınmayacak hakaretler alıp verilen MHP Genel Başkanı’nın bütün istekleri yerine getirildi.

Saadet Partisi’ne de çengel atıldı ama işe yaramadı.

***

Elbette bunlar yeterli değildi.

Derhal düşmanlar da belirlenmeliydi:

İlk hedef olarak Sezen Aksu seçildi...

Yıllar önceki bir şarkısı üzerinden “Dilinin koparılacağı”, onun gibi olanların “beyinlerine kurşun sıkılacağı” söylemi topluma sunuldu.

Bu söylemler geri tepti...

Üstelik, Sezen’in, bir zamanlar iktidara ne büyük bir destek vermiş olduğu gündeme getirildi.

Bu siyasal gafı telafi etmek için, apar topar, Sedef Kabaş’ın TELE1 ekranında söylediği bir atasözü, konuşmasından altı gün sonra aniden hedefe konuldu...

Kabaş önce gözaltına alındı, sonra Adalet Bakanı’nın suçlu ilan etmesiyle, haksız ve hukuksuz bir biçimde tutuklandı.

TELE1 de RTÜK’ün olağanüstü toplantısıyla katmerli cezalara çarptırıldı.

Bu arada, Sezen’e yöneltilen suçlamalar da “Muhatap olmadığı” belirtilerek geri alındı.

Bütün bu eylem ve söylemler, bir parti toplantısında, “Gündeme hâkim olduk”, “Devam etmek sizin görevinizdir” ifadeleriyle onaylandı.

Tam bu sırada başlayan kar yağışı sırasında iktidarın büyük kentlerdeki ve şehirlerarası yollardaki başarısızlığı ve CHP’li belediye başkanlarının başarıları da Ekrem İmamoğlu’nun 1-2 saatlik bir yemek molası eleştiri konusu yapılarak gündemden düşürülmeye çalışıldı.

Ama bu sırada yine beklenmedik yeni bir kriz çıktı:

Enerji krizi bütün üretimi durdurdu.

Bakalım buna bulunacak çare kimlerin canını yakacak?

“ŞAHSIM DEVLETİ” DEMOKRATİK REJİMİ ÖLDÜRDÜ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları