İktisat konuşmanın anlamı ve anlamsızlığı
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

İktisat konuşmanın anlamı ve anlamsızlığı

28.09.2021 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İktisadi fikir alışverişleri, tartışmalar, eleştiriler ve öneriler niçin yapılır? İktidarlara doğruyu göstermek ve uygulatmak için yapılır.

Ancak ülkenin “makro maksimizasyonu” yani halkın büyük çoğunluğunun iktisadi yararı için ortaya konmaya çalışılan bütün bu çabalar “sonuç veriyorsa” bir anlam taşır. Eğer “iktidarlar”, halkın çok büyük çoğunluğuna zarar veren uygulamaları, “zararları bilindiği halde” uygulamalarını sürdürüyorlarsa, eleştiriler “havanda su dövmekten başka bir işe yaramaz”: olsa olsa

- “teorik ve bilimsel alanda” bir anlam taşırlar

- Veya göstermelik iş edinenlerin “işlerini yürütmesine” yardımcı olurlar

- Veyahut da uzun vadede halkın gerçekleri görüp alternatif iktidarlara yönelmelerine katkı sağlarlar. Bu nokta eğer kısa ve uzun vadede bir anlam taşımıyorsa, belki çok uzun vadede sonuç bekleniyorsa, o zaman yine boşa zaman harcanmış olur. Atı alanlar Üsküdar’ı geçerler.

Gelelim AKP iktidarının durumuna: 19 yıldır yanlışlar biline biline, göz göre göre “planlanmış yanlışlar” olarak uygulanıyorsa, ekonomik yanlışları rahat bir şekilde denetimsiz, sorgusuz, sualsiz uygulamak için de demokrasi dışına çıkılıp tek adam rejimi getirilmişse, ekonomik yanlışları ortaya koymanın sonuca hiçbir katkısı olmaz.

- İktidar partisi “devlet partisi” haline gelmişse: yani parti devleti haline sokulmuşsa

- Üstelik iktidar düzeni siyasal İslamcı bir dönüştürme üzerine yerleştirmişse “iktisat konuşmanın” bir anlamı kalmaz.

Önümüzdeki listeye bakıyorum: Cumhuriyetin başından beri kurulagelmiş en büyük, önemli 50 kamu iktisadi kuruluşu, yüz yıla yakın bir süredir damlaya damlaya biriktirip 85 yılda dev bir baraj oluşturulmuşken: bu barajın kapakları kırılarak tüm birikimler seller yaratarak salınıyor. Endüstriyel, mali, ticari, askeri kurumlarımız ya tasfiye ediliyor ya da yabancılara ve yandaşlara satılıyor.

O zaman medyada haklı olarak ciddi iktisadi eleştri yapan, doğruları söyleyen ve yazan insanlar, “boşa kürek çekmiş” duruma düşüyorlar. Hatta “gayri ciddi” uygulamaları “ciddi ciddi” eleştirdikleri zaman, dalga geçilmiş durumda kalıyorlar! Afganistan’ın bir dağ köyünde “trafik kursu açan” insanlar durumuna geliyorlar.

Bir de 1960’lı ve 1970’li yılları anımsayalım: eleştiri yapan iktisatçılar ile “siyasetçiler ve bürokrasi” arasındaki etkileşim çok daha güçlü idi: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler’de bir eleştiri yapıldığında yer yerinden oynardı: siyasiler ve bürokrasi bu değerlendirmeleri “çok ciddiye” alırlardı. Bugün ise “anlat, anlat…” diye dinleyen bir yönetim var.

Son “faiz olayının” gelir bölüşümünü nasıl daha da bozacağını, kimlere kazandırıp kimlere kaybettirdiğini, “bir iktisatçı olarak, tüm teknik ayrıntılarına inerek tartışmamızın iktidarı etkileyeceğine gerçekten inanıyor musunuz?”

DOĞAN KUBAN’I UĞURLARKEN ONDAN BİR ANI

20 yıl kadar önce Doğan Kuban, İlhan Selçuk ve bendeniz, Kireçburnu’ndaki Çin Başkonsolosluğu yazlık konutuna davet edilmişiz, sadece üçümüz. İstanbul’a yeni atanan Çin Başkonsolosu yanımıza geliyor, elinde kendisinin üç kartviziti: önce Doğan Kuban’a veriyor ve verdikten sonra, “lütfen sizinki” diyor: Doğan Kuban, benim kartım yok, ben kart kullanmam diyor: adamcağız sonra İlhan Selçuk ve benim yanıma geldiğinde de aynı yanıtlarla karşılaşınca, yüz ifadesinden “oldukça şaşırdığını” anlıyoruz.

Sevgili Doğan Kuban, İlhan Selçuk ve bana dönerek “Adamcağız herhalde Batılı kapitalistlerle bizi karıştırmış olmalı” diye dalgasını geçiyor. Daha sonraki karşılaşmalarımızda bu olayı anmadan geçemezdik, gülmemize vesile olurdu. Hey gidi Doğan Kuban hey…   

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022