Moskova’ya doğru, dört ‘eksen kayması’!
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Moskova’ya doğru, dört ‘eksen kayması’!

30.07.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

19 Mayıs 1919 ile başlayan Kurtuluş Savaşı ve arkasından Cumhuriyet Türkiyesi’nin kuruluşu kaçınılmaz olarak Atatürk’ün Moskova (ve Sovyetler Birliği) ile yoğun işbirliğini gerektiriyordu. Avrupa emperyalizminin boyunduruğu altında çürümüş ve işgal edilmiş Osmanlı Devleti İngilizci, Almancı, Francoman “ekseninde” kilitlenmişti.
Atatürk, kurtuluş ve kuruluş yıllarında Sovyetler Birliği’nden siyasi, askeri ve iktisadi çok büyük destek aldı. Lozan’da Rusya arkamızda olduğu için İngiltere ve diğerleri Lozan koşullarını kabul etmek zorunda kaldılar. Çökmüş Osmanlı hanedanının “Avrupacı” ekseninden önemli bir eksen kayması sağlandı. Ancak Atatürk, “Avrupa’nın uzun yıllardan beri geliştirdiği, çağdaş değerler sistemini benimsemiş bir lider olarak” bu eksen değişikliğini yaptı. Osmanlı yönetiminin “Avrupacılığına” karşılık, “Avrupalı değerlerini benimsedi”: Bilimden sanata ve uygar yaşam tarzına kadar, Atatürk devrimlerini uygulamaya soktu.
- Az yazılıp çizilmiştir ama 1958 ekonomik krizini takiben Moskova’ya eksen kaymasının “kapısı aralandı”: 1958’de Amerika’nın empoze ettiği liberal politikalar kriz yaratmıştı. Menderes, ABD’den ekonomik destek istedi. Hayır yanıtını alınca 1960 yılı başında Moskova’yla teması düşündü: Petrol Ofisi ve İş Bankası karşılığında yardım istenecekti. Bu arada Menderes rejimi anti demokratik uygulamaları yoğunlaştırmıştı. Tahkikat Komisyonlarından polis baskısına kadar.
27-28 Nisan 1960 olaylarını Sencer Divitçioğlu, Gülten Kazgan, Demir Demirgil, İsmet Sungurbey hocalarımla birlikte yaşadım. Rektör Sıddık Sami Onar’ın “Frukolar” tarafından sürüklenişini gördüm. 27 Mayıs sonrası ABD için “sürpriz oldu”: şapkadan 1961 uygar anayasası ve Devlet Planlama Teşkilatı çıktı.
İnönü hükümeti varken Kıbrıs’ta Kanlı Noel olayları oldu: EOKA ve Makaryos güçleri Türklere saldırınca İnönü jetleri gönderdi. Ve arkasından “ünlü Johnson mektubu çıkageldi”: İnönü “eksen değiştirecek” bir çıkış yaptı: ABD’nin baskına ve ambargoya karşılık, “yeni bir dünya kurulur, Türkiye de onun içinde yerini alır” dedi. Ve bir üst düzey yetkiliyi ekonomik ilişkileri geliştirmek için Moskova’ya gönderdi. Ama hemen ardından bazı “oyunlarla” ABD tarafından iktidardan düşürüldü, Demirel başbakan oldu. Menderes’in kapısını aralamaya çalıştığı ve “devrildiği” Moskova yolu İnönü’nün tarihe geçen cümlesi ve keskin duruşu bir anlamda yeni anayasa ve Devlet Planlama Teşkilatı ile ivme kazandı: Fiili eksen değişikliğini uygulamak Demirel’e kaldı: 1965’ten 1974’e kadar Moskova ile işbirliği sonucu Aliağa rafinerisinden İskenderun Demir Çelik’e ve Seydişehir Alüminyum’a kadar 15 dolayında çok önemli tesis gerçekleşti. Ortalık Rus teknisyenleri ve mühendisleri ile kaynıyordu. Adeta Atatürk dönemine yeniden dönülmüştü, hem de 1961 uygar anayasası ile birlikte. Ve ondan sonra ABD, bu eksen kaymasının yerleşmesini önledi: 12 Mart ve 12 Eylül “ABD’ye yakın büyük sermaye çevreleri, dinci örgütler ve Amerikancı TSK mensupları” tarafından birlikte gerçekleştirildi.
Sivil demokratik toplumsal örgütlenmeler yerine dinci örgütlenmelerin topluma egemen olmalarının yolu açıldı.

Ve gelelim Erdoğan’ın Moskova seferine
2002’nin içinde AKP, ABD’nin de desteği ile iktidara taşınırken kimse “bugün S-400’leri konuşacağımızı aklının ucundan bile geçiremezdi”. Birine söyleseniz, “sen delirdin mi” yanıtını alırdınız. Ama oldu işte.
Ben R.T. Erdoğan’ın da, kesinlikle aklından geçtiğine inanmıyorum. Peki, nasıl oldu da iki kere iki beş ediverdi? Meselenin temelinde “siyasal İslam-ABD işbirliğindeki çelişkiler yatar”.
Ortadoğu’da ve İslam dünyasında, “ABD’nin desteği ile iktidara gelen yönetimler” iki seçenekle karşı karşıya bırakılırlar:
- Ya ABD’nin (ve emperyalizmin) dediklerini yerine getireceksiniz,
- Ya da onunla sürekli kavga etmek, çatışmak konumunda kalacaksınız.
Gülen cemaati (ve FETÖ) bu tezi, tarihe geçecek bir doğrulukla kanıtlamıştır. Yeşil kuşak belasına ABD (ve Batı) tarafından kilitlenmiş Müslüman ülkelere baktığımızda, bunun tarihteki tek istisnasının, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti olduğu görülür.
Bursa Belediye Başkanı’nın 30 Ağustos zaferine “mesafeli” duruşu, yukarıda anlattığım u231 çelişkinin somut kanıtı değil mi?
Ben R.T. Erdoğan’ın, ABD ile ipleri tamamen koparacağını hiç sanmıyorum. AKP iktidarı döneminde ABD “içimize” o kadar nüfuz etmiş ki, ancak Erdoğan’ın bulacağı formülün, “orta yol ekseni görünümlü bir Amerika hattı olacağını düşünüyorum”. Kuzey Suriye’deki “görüşmeler” bunun göstergesidir. YPG (ve PYD) oluşumunun ve güçlenmesinin sürmesi, bunu göstermiyor mu? Atı alan Üsküdar’ı geçiyor, ama sınırımızın öbür tarafında...  

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022