Ünlü sinema yönetmeni Stone bugüne kadar, uluslararası ilişkilerdeki en kirli oyunları çarpıcı bir biçimde gözler önüne seren yapıtlar üretti. JFK, Nixon, Müfreze (Platoon) gibi başyapıtlara imza atan bir adam.
Bu açık mektubumla Oliver Stone’a “Sarraf mucizesini” filmleştirmesini öneriyorum. Bugüne kadar yaptıklarının en güzeli, en etkilisi, en yararlısı olacağına eminim.
Bu önerimi Stone ciddiye alsın ve senaryoyu yazmaya girişsin. Aslında bütün malzemeler hazır durumda: Türkiye’deki iddianameler ve belgelenmiş gelişmeler, ses kayıtları ve belgeler: İran cephesinden gelen suçlamalar ve gerçekler: Amerikalı savcı Bharara’nın iddianamesi: New York’taki yeni duruşmayı da izlerse filmin senaryosu en gerçekçi bir biçimde ortaya çıkar.

Neler mi?
1- 33 yaşında bir gencin günümüz dünyasında, sıfırdan başlayarak yüz milyar dolarlarla leblebi çekirdek misali nasıl oynadığı: sırf Türkiye üzerinden çevirdiği dolapların 280 milyar doları aştığı.
2- İran, Körfez ülkeleri ve Türkiye’de birçok siyasetçiyi nasıl parmağında oynattığı: koskoca bürokrasiyi emrinde nasıl kullandığı.
3- İşlerini yürütürken komisyonun (rüşvetin) nasıl paylaşılacağını ne kadar iyi bildiği: rüşvetin nasıl ödeneceğinin “felsefesini” ne kadar güzel becerdiği: kendi ağzından verdiği örneklerle “yaşının ne kadar üstünde bir olgunluğa (!) ulaştığı” sinemaseverlere hayranlıkla izlettirilebilecek.
4- Koskoca, 80 milyonluk bir ülkenin cari açığının, 33 yaşında bir çocuk tarafından nasıl azaltılabileceğini iktisat dünyası hayretle görecek.
5- ABD, AB, Rusya ve Çin gibi küresel devlerin, Ortadoğu’nun azgelişmiş devletleri ile nasıl kedi-fare oyunu oynadıklarını Rıza Bey filmi sayesinde öğrenecekler.
6- Yeni küresel kapitalizmin oluşturduğu mali ve ticari sistemin ve onun “kısıtlamalarının” nasıl üstesinden gelineceğini Stone, Rıza Bey üzerinden dünyaya göstermiş olacak.
7- Sarraf gibi 33 yaşında bir çocuğun bir yandan bakanlardan, bürokrasiden, hükümetten ödüller alırken öte yandan başka ülkelerde nasıl hapse atıldığını ibretle ve hayretle izleyecekler.

Kullanılan Sarraf mı?
Zavallı Rıza: Sarraf siyasileri ve bürokratları kendi şahsi çıkarları için kullanırken bölgenin azgelişmiş siyasileri ve bürokratları da onu kullanıyorlardı. Hem de ceplerine “peşin para” atarak!
Körfez, İran, Türkiye sınırları içinde kaldığı sürece işler iyi kötü yürüyordu. Ama devreye ABD girdi. Şimdi Rıza Bey’i kullanma sırası ABD’nin eline geçti. ABD onu nasıl mı kullanacak?
1- “Benim koyduğum kuralları (ve kısıtlamaları) kimse bozamaz: ne 33 yaşında bir çocuk ne de onunla işbirliği yapan siyasiler” diyerek yumruğunu masaya ya da birilerinin kafasına vuracak.
2- Sarraf’ın küçücük yaşında çevirdiği dev dolapları elinde bir maşa gibi kullanarak, yeni taleplerle gelecek: en başta da bize. Suriye ve YPG sorunu belki Sarraf anahtarı ile çözülecek. Kürt koridoru Sarraf tirbuşonu ile açılacak. Üstüne KKTC’yi de ekleyin.
Oliver Stone’a bir hatırlatayım dedim. Aman Oliver, bu önerim çok ciddi, sakın dalga geçtiğimi sanma, sevgilerimi sunuyorum.