Eski sözlerde, yeni bakışlar
Feridun Andaç
Son Köşe Yazıları

Eski sözlerde, yeni bakışlar

16.07.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

- Meltem Arıkan’a 

Zaman ötesi yolcu gibiyizdir bazen. Sesle ses, sözle söz olabilmek için divanesi kesiliriz zamanın. Bir arayıştır bizi ötelere taşıyan. 

Açılan her deftere düşülen kayıt aslında yaşanan zamanın sesi olduğu gibi unutulan zamana dönük bir bakışı da getirir. En azından benim yazıda yolculuğumda yaşadığımdır bu. 

İşte bunlardan birini aralarken karşıma çıkan sözler: 

DİLİN ÇAĞRISI

Bugün, bütün gün, çalışma masalarımın arasında gezinip durdum. Yazılacak/ tamamlanacak gazete/dergi yazıları, okunacak kitaplar, gözden geçirilecek taslaklar, vb. 

Başımı kaldırıp size baktım adeta. Sonra, buruklukla, unutmaya çalıştım tüm yazdıklarımı; suskunluğunuza da aldırmamak istedim... 

Umberto Eco’nun Edebiyata Dair kitabı gelmişti yayınevinden. Kitabın sonundaki “Nasıl Yazıyorum” yazısını okudum önce. Sonrasında da ilk yazısı “Edebiyatın Bazı İşlevlerine Dair”e döndüm. 

Bu tarz denemeler ilginize göre okunuyor. 

Size, o sürgün yerinizde yaşarken/ yazarken hep yineleyip durduğum da bu değil miydi? Roman yazarken arka planındaki düşünselliğinizi yansıtan (kendiniz için) denemeler yazmanız... 

Eco, edebiyatın dil ve siyasi birliğe katkısından söz ederken Dante’nin önemine değinmesi dikkate değer benim için: 

“Dante’nin halk dili herkesçe konuşulan bir dil haline gelmek için birkaç yüzyıl uğraştı, bu doğru ama bunu başardıysa eğer, bunun nedeni edebiyata inananlar topluluğunun o modelden ilham almayı sürdürmüş olmasıdır.” (*) 

Eco’nun düşünce yazılarını/denemelerini her zaman romanlarının önüne koyarım. Hatta bunlar da birer “düşünce romanı”dır benim gözümde. Ne “tarih”tir, ne de “tarihsel”; “tarih”, bir malzeme/araçtır onun için. 

Yazınsal bilgi/birikim olmadan bireysel (güncel) dilimizi geliştirebilir miyiz? Sanmıyorum! 

Ara ara “wattpad” gruplarının yazdıklarına göz atıyorum; dil savrukluğu, bilgisizlik yoğun. Ama bir şey var ki insanlar yazarak kendilerini ifade etmek istiyor. 

Edebiyat öncelikle bunun için gerekli. Doğru yazmak, doğru ifade edebilmek için önce dili/ni bilmek gerek. 

Yeni iletişim mecrasını yadsıyamayız. Bununla oluşan yeni ifade/anlatım biçimlerini de... 

İnsan bilincini, bilgisini daha fazla “tahrip” etmeden nasıl kullanabiliriz bunu, onun yolunu yordamını bulmalı bence. 

Yeni bir dünya dilini konuşmak, yazarak yol alışınızı görmek için daha neyi bekliyorsunuz? 

KENDİ ZAMANINDAN GEÇMEK

Yeniden Alain Badiou’nun Yüzyıl’ına dönüyorum. (**) okumanızı istediğim bir kitap üstelik. 

Kendi “yüzyıl”ımızın renklerine, düşünce/ duygu iklimlerine döndürüyor bizi Badiou. İçinden geçtiğimiz bütün zamanların sorgusuna da yöneltiyor üstelik. 

Yaşadığımız “yeni ortaçağ”ın barbarlıklarına bakarken savaşlar çağında insanlığın sanatsal/kültürel alanda yarattıklarına uzanıyoruz. 

Yaşadığımız yüzyılın dışına düşemeyeceğimize göre, her şey bizi ilgilendiriyor. Bugün onu okurken Amin Maalouf’un Labirent’ini, Oliver Roy’un Dünyanın Düzleşmesi’ni neden yazdıklarının sorgusuna da dönmeden edemiyorum. Bir yazarın/ aydının yaşadığı çağın meselelerine bakması kadar doğal ne olabilir elbette. Ama bunu niçin/nasıl/ne adına söylediği de önemlidir. 

ETKİLENME

Umberto Eco’nun bazı yazıları eğlencelidir. “Humor”u olan her yazarda zekâ parıltısı vardır. 

“Borges ve Etkilenme Endişem” denemesine de gene gülümsetişlerle başlar. 

Doğrusu, gülümseyerek okurken aklım sizde. 

O karşılaşma, uzaklaşma, kaybolma anının etkisini düşünüyorum şu anda. Tabii ki öncesini de... “Gezi” ve öncesini de... 

A ve B’nin karşılaşması. 

O da öyle yapıyor. 

Örneğin Joyce ile Proust’u karşılaştırıyor; aynı dönemde yazdıkları ama pek de yakın olmadıkları için... 

“Etki ilişkisi” salt karşılaşmayla olabilir mi? O kişi/ler hakkında bir şeyler bilmesek, bu “kör etki”dir sanki! 

Bilmem bu konuda siz ne düşünürsünüz. 

Etkiyi yaratan karşılaşmadır. Ama etkileyen ile etkilenen arasındaki üçüncü bir uç (x) vardır ki bu göz ardı edilir. 

Şöyle dersek: 

x>A: etkileyen, >etkilenen 

- görülen/yansıyan/-bulduğu/gördüğü/ hissettiği 

oluşan bulunan 

olan 

İşte zaman>mekân>an bunun yaratılmasında belirleyici/etkin. 

Zaman/mekân içinde görülenin hatırlattığı etkiyi yaratandır. 

Evet, bu da psikanalitik bir şey... 

Bunu da size yazmaya devam edeceğim...

Yazarın Son Yazıları

Türkiye’nin Doğu sorunu: Bu bir ‘Kürt reformu’ mu?

Yıllardır “sorun” olarak, temcit pilavı gibi ısıtılıp duran Kürt realitesi palyatif öneriler, siyasi manevralarla bugüne kadar taşındı.

Devamını Oku
05.12.2025
Kendi sesini bulmak

- Bu yazıyı bekleyen okuryazara

Devamını Oku
21.11.2025
Farkında olmak da erdemdir!

Bir çıyanı kınayamam.

Devamını Oku
07.11.2025
‘Labirent’ neyi anlatır?

Amin Maalouf, bir dünya romancısı.

Devamını Oku
24.10.2025
Suçlar, suçlular, müritler

Baştan başlayalım dilerseniz.

Devamını Oku
10.10.2025
Yazı yordamı

Her şey bir şeydir, belki de!

Devamını Oku
26.09.2025
Karanlığınız kadarsınız!

Borges, kendi körlüğünden söz ederken şunu diyordu...

Devamını Oku
12.09.2025
‘Ah, bu sessizliği anlat!’

'Nefes almak isteyen okur için...'

Devamını Oku
29.08.2025
Çürümenin göstergeleri

Türkiye’nin bugünkü gerçeği birçok açıdan irdelenmeye değer.

Devamını Oku
15.08.2025
Türkiye’den çürüme manzaraları: (1) Sayın dolandırıcı!

Size hanımefendi ya da beyefendi demeyeceğim çünkü siz bir hırsız, bir dolandırıcısınız!

Devamını Oku
01.08.2025
İroni değil, gerçek!

Bugün size, Anadoluhisarı’ndaki Şeyhülislam Yasincizâde Abdülvehhap Bey Yalısı’nda bir sabah kahvaltısında buluştuğum Ali Rıza Bozkurt ile yaptığımız uzun sohbetten söz etmek istiyorum.

Devamını Oku
18.07.2025
Cicero’nun cesareti var mı?

Lucius Cornelius Sulla dönemi; Roma’nın yozlaşmaya, siyasal erkin de çürümeye başladığı bir dönemdir.

Devamını Oku
04.07.2025
Geleceği kurmak için: Kütüphane

Şunu hemen söyleyeyim ki kütüphanem ile oldukça özel belgeler barındıran arşivimin bazı “açgözlü sahaflar”ın eline düşebileceği düşüncesinden dolayı endişeliyim!

Devamını Oku
20.06.2025
Aydınlanma nerede başladı, değişim nereye kadar?

Köy Enstitüleri bir uyanış hareketiydi. Tarım toplumu olan Türkiye’nin kırsal kalkınmasıyla değişim dönüşüme uğrayabileceğinin ilk hamlelerindendi.

Devamını Oku
06.06.2025
Kendimizi unutmamak için

Annem öldü.

Devamını Oku
23.05.2025
Benim İstanbul çağım

Benim İstanbul çağım

Devamını Oku
09.05.2025
‘Çıkar oyunu’ mu, ‘uzlaşma’ mı?

‘Çıkar oyunu’ mu, ‘uzlaşma’ mı?

Devamını Oku
25.04.2025
Hayal değil, gerçek!

Hayal değil, gerçek!

Devamını Oku
11.04.2025
Sen beni dönüştür

Sen beni dönüştür

Devamını Oku
28.03.2025
‘Milliyetçi Türkiye mi?’ MHP nerede duruyor?

‘Milliyetçi Türkiye mi?’ MHP nerede duruyor?

Devamını Oku
14.03.2025
Görebilseniz eğer...*

Görebilseniz eğer...*

Devamını Oku
25.02.2025
Bir Naomi Klein bakışı: Yeni dünya düzeni ve ikizleşme

Bir Naomi Klein bakışı: Yeni dünya düzeni ve ikizleşme

Devamını Oku
11.02.2025
Çaltıözü’de sabah

Çaltıözü’de sabah

Devamını Oku
28.01.2025
Kendi ‘kör kuyu’larımız

Kendi ‘kör kuyu’larımız

Devamını Oku
14.01.2025
Uğultulu zamanlar

Uğultulu zamanlar

Devamını Oku
31.12.2024
‘İlgilen ve ilişkilen’dir

‘İlgilen ve ilişkilen’dir

Devamını Oku
17.12.2024
‘Sen bana neler öğrettin?’

‘Sen bana neler öğrettin?’

Devamını Oku
03.12.2024
Anlatısız toplum

Anlatısız toplum

Devamını Oku
19.11.2024
‘Karanlık zamanlar’dan geçerken

‘Karanlık zamanlar’dan geçerken

Devamını Oku
05.11.2024
Bahçe, portakal çiçekleri yaseminler

Bahçe, portakal çiçekleri yaseminler

Devamını Oku
22.10.2024
Edebi buluşmaların anlamı

Edebi buluşmaların anlamı

Devamını Oku
08.10.2024
Kötülüğü nerede aramalı?

Kötülüğü nerede aramalı?

Devamını Oku
24.09.2024
Kapitalizmin çirkin yüzü

Kapitalizmin çirkin yüzü

Devamını Oku
10.09.2024
Oliver Sacks’tan yolu geçmek...

Oliver Sacks’tan yolu geçmek...

Devamını Oku
27.08.2024
Belleğin çağrısı

Belleğin çağrısı

Devamını Oku
13.08.2024
Üsküdar mı, Kadıköy mü?

Üsküdar mı, Kadıköy mü?

Devamını Oku
30.07.2024
Eski sözlerde, yeni bakışlar

Eski sözlerde, yeni bakışlar

Devamını Oku
16.07.2024
CHP'nin kültürle 'imtihan'ı!

CHP'nin kültürle 'imtihan'ı!

Devamını Oku
02.07.2024
Bir bahçe kurmak

Bir bahçe kurmak

Devamını Oku
18.06.2024
Bize dokunan hikâyeler...

Bize dokunan hikâyeler...

Devamını Oku
04.06.2024