Kapitalizmin çirkin yüzü
Feridun Andaç
Son Köşe Yazıları

Kapitalizmin çirkin yüzü

10.09.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bir ülkedeki gelişmişlik düzeyini görebilmek için bir pazaryerine, bir peynir dükkânına girmeniz yeterlidir. Buradaki gözlemleriniz ülkenin sınıfsal yapısıyla üretim biçimlerini size anlatabilecek düzeydedir. 

Arz talebi yaratan insanların ne durumda olduklarını da ilk bakışta gözlemleyebilirsiniz. Toprağın nasıl işlenip işlenemediğini, hayvancılığının seyrini, küçük büyük üreticinin durumunu; bence, daha da önemlisi insanın eğitim düzeyini de ortaya çıkaran bir manzara vardır bunlarda. Diğer bir gerçeklik ise yozlaşan/ çürüyen bürokrasinin, yerel yönetimlerin vasıfsızlığının ölçüsüne de buralarda tanık olabilirsiniz. 

Susan, her şeyi kanıksayan, itirazsız kabule hazır bir güruhun hiçbir şeyi sorgulamayan önüne konulanın al ver dünyasına kendisini kaptırması; gene vasıfsız, niteliksiz olana her alanda olduğu gibi buralardaki tüketim mecrasında da suspus haliyle kanıksayıcı durumu... 

Sanırım bu iki yere bakmanın bir başka boyutu da şudur: Türkiye’nin kapitalizmle tanışması! 

Üretim tüketim dengesi olmayan bir ülke. 

Yapılan otoyolları dolduran araçların her türlü tüketimini de düşünürsek bir araç çöplüğüne dönüşen ülkenin bundan “rant” elde etmek için, adeta kene gibi insanların sırtına yapışması. Geçilen paralı yoldan, her saniye başına yaratılan rant, “ihlal” denilerek katlanarak koparılan “ceza” bedeli. 

Sizi söğüşlemeye çalışan alarm/güvenlik şirketleri, dayatılan her türlü tüketim ürününün fiyatlarının günaşırı artışını adeta gözünüze sokarak gerçekleştiren market zincirleri. 

Bütün bu olup bitenler karşısında, giderek toplumdaki öfkenin, itirazın olmasını; hatta sesinin yükseltilmesini beklerken muhalif bir sese tahammül edilemeyerek çekip içeri alınan insanların toplumu sindirmek için bir araca dönüştürülmesi. 

Tüm bunlar aslında kapitalizmin kirli yüzünü anlatmaktadır bize. 

Gelişmemişliğin panzehiri olabilecek üretim kanallarını kapamak; toprağı suyu havayı tamamen güdümlü zihniyetlere teslim etmek, beton ve araç seviciliğini teşvik etmek. 

İhtimal yarın sofrasındaki peyniri bulamayacak, ekmeğinin buğdayını üretemeyecek, her gün tükettiği suyunu içemeyecek duruma sürüklendiğinin farkında olamayan halkın sınıf kavgası yerine bunlara odaklanabileceği bilinçten de yoksunlaştırılması. 

İşte asıl yoksulluğun orada başladığını, kapitalizmin kirli yüzüyle asıl o zaman karşılaştığımızı göreceğiz. 

Şimdiki “iyi zamanlar” diye yutturmaca bir gelişmişlik göstergesi olan o parıltılı dünyaların da çöküşe geçebileceği zamanlar çok da uzak değil. 

“Ekonominin kültürleşmesi üretimi de etkiler” diyordu Byung-Chul Han. Yaşadığımız “şeyleşmiş bilinç” tutulması ne yazık ki bu toplumda, bunun niye/neden oluşamadığını anlatıyor bize. 

Gözlem yapabileceğim herhangi bir alana yüzümüzü dönersek görebileceğimiz her bir şey gelişmemişliğimizin göstergesini karşımıza çıkarıyor. 

Gazetemizde çıkan şu yazı/haber başlıklarına bir göz atalım isterseniz: 

“Vaniköy’deki araziyi sahibinden dinleyin!” (Barış Terkoğlu

“Türkiye Araplaştırılıyor mu?” (Emre Kongar

“Ülkemizin beka sorunu: Sığınmacılar” (Prof. Dr. Kaya Özgen

“Fındıkta kokarca kâbusu” 

“Çiftçi kuraklıkla boğuşuyor” 

“Türkiye su yoksulu olabilir” (29 Ağustos 2024) 

***

Şunca zamandır, Byung-Chul Han okumalarımı sürdürürken çağımızın bu ilginç/önemli düşünürü üzerine bir dizi seminer hazırlamaya yöneldim. 

Yaşadığımız çağın, içinden geçtiğimiz zamanların insanı/toplumu neye dönüştürdüğünün “derin” çözümlemesini yapan bir düşünürün ne söylediği kadar nerelere baktığı da önemli. Ayrıca sizin kendi insanınıza/toplumunuza bakabilme bilincinize de aşı yaptığını düşünüyorum. 

Benzer bir gerçekliği, dünyayı okuma biçimimize katkı olarak gördüğüm Amin Maalouf’un Labirent: Batı ve Hasımları, Olivier Roy’un Dünyanın Düzleşmesi: Kültürün Krizi ve Normların Tahakkümü kitaplarından da söz etmiştim burada. 

Byung-Chul Han’ın tanımladığı “palyatif toplum” gerçeğini var eden kapitalizm eleştirisine dikkatinizi çekmek isterim. Şunu diyordu bir yerde: 

“Palyatif toplum aynı zamanda ‘beğendim’ toplumudur da. Bir beğeni çılgınlığına kapılmıştır. Her şey beğeni kazanana kadar düzleştirilir.”

O “düzleşen dünya”da aynılaşan, anonimleşen bir toplum. Benzerine hayranını ararken “anomi” tutsağı olma hali. İşte o kopuşla gelen yabancılaşma. 

Ötede olup biten her şeye seyirci kalan, yollarla akıllı binalarla övünen, “Ülkede her şey var” diyen zihniyetine çanak tutan “halkım” senin hiç mi hiç günahın yok bu değirmenin çarkına taşıdığın suda... 

1 Byung-Chul Han, Palyatif Toplum: Günümüzde Acı, çev. Haluk Barışcan, 2022, Metis Yay., s. 77

Yazarın Son Yazıları

Türkiye’nin Doğu sorunu: Bu bir ‘Kürt reformu’ mu?

Yıllardır “sorun” olarak, temcit pilavı gibi ısıtılıp duran Kürt realitesi palyatif öneriler, siyasi manevralarla bugüne kadar taşındı.

Devamını Oku
05.12.2025
Kendi sesini bulmak

- Bu yazıyı bekleyen okuryazara

Devamını Oku
21.11.2025
Farkında olmak da erdemdir!

Bir çıyanı kınayamam.

Devamını Oku
07.11.2025
‘Labirent’ neyi anlatır?

Amin Maalouf, bir dünya romancısı.

Devamını Oku
24.10.2025
Suçlar, suçlular, müritler

Baştan başlayalım dilerseniz.

Devamını Oku
10.10.2025
Yazı yordamı

Her şey bir şeydir, belki de!

Devamını Oku
26.09.2025
Karanlığınız kadarsınız!

Borges, kendi körlüğünden söz ederken şunu diyordu...

Devamını Oku
12.09.2025
‘Ah, bu sessizliği anlat!’

'Nefes almak isteyen okur için...'

Devamını Oku
29.08.2025
Çürümenin göstergeleri

Türkiye’nin bugünkü gerçeği birçok açıdan irdelenmeye değer.

Devamını Oku
15.08.2025
Türkiye’den çürüme manzaraları: (1) Sayın dolandırıcı!

Size hanımefendi ya da beyefendi demeyeceğim çünkü siz bir hırsız, bir dolandırıcısınız!

Devamını Oku
01.08.2025
İroni değil, gerçek!

Bugün size, Anadoluhisarı’ndaki Şeyhülislam Yasincizâde Abdülvehhap Bey Yalısı’nda bir sabah kahvaltısında buluştuğum Ali Rıza Bozkurt ile yaptığımız uzun sohbetten söz etmek istiyorum.

Devamını Oku
18.07.2025
Cicero’nun cesareti var mı?

Lucius Cornelius Sulla dönemi; Roma’nın yozlaşmaya, siyasal erkin de çürümeye başladığı bir dönemdir.

Devamını Oku
04.07.2025
Geleceği kurmak için: Kütüphane

Şunu hemen söyleyeyim ki kütüphanem ile oldukça özel belgeler barındıran arşivimin bazı “açgözlü sahaflar”ın eline düşebileceği düşüncesinden dolayı endişeliyim!

Devamını Oku
20.06.2025
Aydınlanma nerede başladı, değişim nereye kadar?

Köy Enstitüleri bir uyanış hareketiydi. Tarım toplumu olan Türkiye’nin kırsal kalkınmasıyla değişim dönüşüme uğrayabileceğinin ilk hamlelerindendi.

Devamını Oku
06.06.2025
Kendimizi unutmamak için

Annem öldü.

Devamını Oku
23.05.2025
Benim İstanbul çağım

Benim İstanbul çağım

Devamını Oku
09.05.2025
‘Çıkar oyunu’ mu, ‘uzlaşma’ mı?

‘Çıkar oyunu’ mu, ‘uzlaşma’ mı?

Devamını Oku
25.04.2025
Hayal değil, gerçek!

Hayal değil, gerçek!

Devamını Oku
11.04.2025
Sen beni dönüştür

Sen beni dönüştür

Devamını Oku
28.03.2025
‘Milliyetçi Türkiye mi?’ MHP nerede duruyor?

‘Milliyetçi Türkiye mi?’ MHP nerede duruyor?

Devamını Oku
14.03.2025
Görebilseniz eğer...*

Görebilseniz eğer...*

Devamını Oku
25.02.2025
Bir Naomi Klein bakışı: Yeni dünya düzeni ve ikizleşme

Bir Naomi Klein bakışı: Yeni dünya düzeni ve ikizleşme

Devamını Oku
11.02.2025
Çaltıözü’de sabah

Çaltıözü’de sabah

Devamını Oku
28.01.2025
Kendi ‘kör kuyu’larımız

Kendi ‘kör kuyu’larımız

Devamını Oku
14.01.2025
Uğultulu zamanlar

Uğultulu zamanlar

Devamını Oku
31.12.2024
‘İlgilen ve ilişkilen’dir

‘İlgilen ve ilişkilen’dir

Devamını Oku
17.12.2024
‘Sen bana neler öğrettin?’

‘Sen bana neler öğrettin?’

Devamını Oku
03.12.2024
Anlatısız toplum

Anlatısız toplum

Devamını Oku
19.11.2024
‘Karanlık zamanlar’dan geçerken

‘Karanlık zamanlar’dan geçerken

Devamını Oku
05.11.2024
Bahçe, portakal çiçekleri yaseminler

Bahçe, portakal çiçekleri yaseminler

Devamını Oku
22.10.2024
Edebi buluşmaların anlamı

Edebi buluşmaların anlamı

Devamını Oku
08.10.2024
Kötülüğü nerede aramalı?

Kötülüğü nerede aramalı?

Devamını Oku
24.09.2024
Kapitalizmin çirkin yüzü

Kapitalizmin çirkin yüzü

Devamını Oku
10.09.2024
Oliver Sacks’tan yolu geçmek...

Oliver Sacks’tan yolu geçmek...

Devamını Oku
27.08.2024
Belleğin çağrısı

Belleğin çağrısı

Devamını Oku
13.08.2024
Üsküdar mı, Kadıköy mü?

Üsküdar mı, Kadıköy mü?

Devamını Oku
30.07.2024
Eski sözlerde, yeni bakışlar

Eski sözlerde, yeni bakışlar

Devamını Oku
16.07.2024
CHP'nin kültürle 'imtihan'ı!

CHP'nin kültürle 'imtihan'ı!

Devamını Oku
02.07.2024
Bir bahçe kurmak

Bir bahçe kurmak

Devamını Oku
18.06.2024
Bize dokunan hikâyeler...

Bize dokunan hikâyeler...

Devamını Oku
04.06.2024