Kendi sesini bulmak
Feridun Andaç
Son Köşe Yazıları

Kendi sesini bulmak

21.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

- Bu yazıyı bekleyen okuryazara

Öyledir, bazı yazarlar, metinler karşınıza ansızın çıkar. Duralatır sizi.

“Benim yazarım” demesem de yazdıklarına ilgisiz kalmadığım, okuduğum biridir Henry Miller.

Kitabevinde Yazmak Üzerine’yi (*) görünce hemen aldım.

Beşiktaş’ta, arka bahçesi olan bir kafede kitabı okumaya verdim kendimi. Notlarla yol aldım.

*Kendi sesini bulmak,

*Çerçeve anlatı (iç anlatı),

*“Amok Koşucusu” okuma/çözüm,

*Dünyayı (nereden) okuyorsunuz,

*Hayatınızın dönüm noktasını anlatın,

*Çalışma programınız (olmalı),

*Yazabileceğinizi kendinize kanıtlayın,

*Meseleleriniz (nelerdir?),

*Sizde olmayan/olan,

*Kendini dövmek (yazmak için gerekli!),

Henry Miller’a her döndüğümde yazıya/edebiyata “demir atmak” düşüncesi gelir aklıma.

Kendini yazıda tutmak, orada durmak, onunla yaşamak için var olmayı seçen biridir o.

Şimdi, burada, şaşırtıcı biçimde şu sözleri çıkıyordu, tam da yazan birine sözünü edeceğim konuda: MASA.

Yalnızca şu kadarını alıntılayayım buraya, diğerini tümüyle kitaptan okursunuz:

“Beni güvende tutan, salona koyduğum çekmeceli çalışma masası oldu; son elli yıldır babamın terzi dükkânında bulunan, çekmecelerinde tuhaf andaçlar barındıran ve sonunda babam hastayken dükkândan yürüttüğüm masa.” (s13.)

Masalarımdan söz etmişimdir yazıp ettiklerimde.

Şimdilerde taşındığım Köyceğiz’deki Yazıevi’mi, kütüphanemi düzenlerken bunların sayısını -şimdilik- üçe indirdim.

Krokisini çizerek yaptırdığım, tam 23 yıldır da kullandığım yedi çekmeceli masam, benim çalışma güvertem gibidir.

Masanın bir yazarın her şeyi olduğunu düşünürüm.

Sizin camdan masanıza itirazım olsa da “Gene de iyi” dediğimi hatırlarsınız.

Ahşap çekmeceli masa çok şey anlatır bence.

Yazıya, yazmaya dair her şey o çekmecelerdedir benim için.

Makastan mürekkeplere, kartuşlara, kalemlerden not kâğıtlarına, etiketlere, tel zımbadan delgeçlere, ataşlara, postitlere saymakla bitiremeyeceğim nice objelere kadar çekmeceler benim yazıyla, yazmak ritüeliyle ilişkimi anlatır.

Masamın üzeri ise beni tanımlar; okurluğumu, yazıyla yolculuğumu.

Masa başına geçtiğimde benim serüvenim başlar. Kurduğum bir ada gibidir masam/masalarım. Bu anlamda Miller’ın masasıyla ilişkisini anlatması hoşuma gitti.

Evet, benim de kök saldığım yerdir masalarım.

Zaman zaman masanın mucidini düşünürüm. İlkten, nedense taştan masalar gelir aklıma, sonra kalın ceviz ağacı kütüğünden yapılmış yuvarlak masalar...

Masanın evrimini düşünürüm.

Baltanın üç yüz biçimle bugünkü halini aldığını okumuştum bir yerde.

Eğer, bir gün, bir masa kitabı yazmak istersem eminim ki o bilgiyle çıkarım karşınıza.

Evet, sizin masanızı soracaktım. Evinizde, demir atacağınız masanızı sevgili okurum.

Hadi, siz de bunu anlatın bana. Kendi sesinizi bulma yolculuğunuz nerede/n başlıyor...

Ne/yi betimlemek, anlatmak istiyorsunuz bundan böyle; hadi onu konuşalım.

Bilin ki; masam benim düşünce arenamdır aynı zamanda.

Soran, sorgulayan bakışlarım, okyanuslara açılan yelkenimdir.

Miller, bana, yeni konular taşıdı:

*beyhudelik,

*bırakılmışlık,

*köklerimiz,

*her şeyi söylemek gerekmiyor,

*tökezlemek,

*hayata katkı yapmayan birini anlatın.

İşte size yazmak için işaret fişeği olabilecek konular, izlekler. Dura düşüne yola çıkarak bunlardan birini yazmaya yönelebilirsiniz.

“Ne pahasına olursa olsun hayatta kalmak gerekmez; yaşam istenmeyen bir hâl almışsa şayet, bütünüyle yanlıştır.” (s.19)

Şimdi, Adorno’nun şu sözünü hatırlamaz mısınız?

“Yanlış hayat doğru yaşanmaz!”

---

(*) Yazmak Üzerine, Henry Miller; Çev.: Avi Pardo, 2023, Siren Yay., 248 s.

Yazarın Son Yazıları

Türkiye’nin Doğu sorunu: Bu bir ‘Kürt reformu’ mu?

Yıllardır “sorun” olarak, temcit pilavı gibi ısıtılıp duran Kürt realitesi palyatif öneriler, siyasi manevralarla bugüne kadar taşındı.

Devamını Oku
05.12.2025
Kendi sesini bulmak

- Bu yazıyı bekleyen okuryazara

Devamını Oku
21.11.2025
Farkında olmak da erdemdir!

Bir çıyanı kınayamam.

Devamını Oku
07.11.2025
‘Labirent’ neyi anlatır?

Amin Maalouf, bir dünya romancısı.

Devamını Oku
24.10.2025
Suçlar, suçlular, müritler

Baştan başlayalım dilerseniz.

Devamını Oku
10.10.2025
Yazı yordamı

Her şey bir şeydir, belki de!

Devamını Oku
26.09.2025
Karanlığınız kadarsınız!

Borges, kendi körlüğünden söz ederken şunu diyordu...

Devamını Oku
12.09.2025
‘Ah, bu sessizliği anlat!’

'Nefes almak isteyen okur için...'

Devamını Oku
29.08.2025
Çürümenin göstergeleri

Türkiye’nin bugünkü gerçeği birçok açıdan irdelenmeye değer.

Devamını Oku
15.08.2025
Türkiye’den çürüme manzaraları: (1) Sayın dolandırıcı!

Size hanımefendi ya da beyefendi demeyeceğim çünkü siz bir hırsız, bir dolandırıcısınız!

Devamını Oku
01.08.2025
İroni değil, gerçek!

Bugün size, Anadoluhisarı’ndaki Şeyhülislam Yasincizâde Abdülvehhap Bey Yalısı’nda bir sabah kahvaltısında buluştuğum Ali Rıza Bozkurt ile yaptığımız uzun sohbetten söz etmek istiyorum.

Devamını Oku
18.07.2025
Cicero’nun cesareti var mı?

Lucius Cornelius Sulla dönemi; Roma’nın yozlaşmaya, siyasal erkin de çürümeye başladığı bir dönemdir.

Devamını Oku
04.07.2025
Geleceği kurmak için: Kütüphane

Şunu hemen söyleyeyim ki kütüphanem ile oldukça özel belgeler barındıran arşivimin bazı “açgözlü sahaflar”ın eline düşebileceği düşüncesinden dolayı endişeliyim!

Devamını Oku
20.06.2025
Aydınlanma nerede başladı, değişim nereye kadar?

Köy Enstitüleri bir uyanış hareketiydi. Tarım toplumu olan Türkiye’nin kırsal kalkınmasıyla değişim dönüşüme uğrayabileceğinin ilk hamlelerindendi.

Devamını Oku
06.06.2025
Kendimizi unutmamak için

Annem öldü.

Devamını Oku
23.05.2025
Benim İstanbul çağım

Benim İstanbul çağım

Devamını Oku
09.05.2025
‘Çıkar oyunu’ mu, ‘uzlaşma’ mı?

‘Çıkar oyunu’ mu, ‘uzlaşma’ mı?

Devamını Oku
25.04.2025
Hayal değil, gerçek!

Hayal değil, gerçek!

Devamını Oku
11.04.2025
Sen beni dönüştür

Sen beni dönüştür

Devamını Oku
28.03.2025
‘Milliyetçi Türkiye mi?’ MHP nerede duruyor?

‘Milliyetçi Türkiye mi?’ MHP nerede duruyor?

Devamını Oku
14.03.2025
Görebilseniz eğer...*

Görebilseniz eğer...*

Devamını Oku
25.02.2025
Bir Naomi Klein bakışı: Yeni dünya düzeni ve ikizleşme

Bir Naomi Klein bakışı: Yeni dünya düzeni ve ikizleşme

Devamını Oku
11.02.2025
Çaltıözü’de sabah

Çaltıözü’de sabah

Devamını Oku
28.01.2025
Kendi ‘kör kuyu’larımız

Kendi ‘kör kuyu’larımız

Devamını Oku
14.01.2025
Uğultulu zamanlar

Uğultulu zamanlar

Devamını Oku
31.12.2024
‘İlgilen ve ilişkilen’dir

‘İlgilen ve ilişkilen’dir

Devamını Oku
17.12.2024
‘Sen bana neler öğrettin?’

‘Sen bana neler öğrettin?’

Devamını Oku
03.12.2024
Anlatısız toplum

Anlatısız toplum

Devamını Oku
19.11.2024
‘Karanlık zamanlar’dan geçerken

‘Karanlık zamanlar’dan geçerken

Devamını Oku
05.11.2024
Bahçe, portakal çiçekleri yaseminler

Bahçe, portakal çiçekleri yaseminler

Devamını Oku
22.10.2024
Edebi buluşmaların anlamı

Edebi buluşmaların anlamı

Devamını Oku
08.10.2024
Kötülüğü nerede aramalı?

Kötülüğü nerede aramalı?

Devamını Oku
24.09.2024
Kapitalizmin çirkin yüzü

Kapitalizmin çirkin yüzü

Devamını Oku
10.09.2024
Oliver Sacks’tan yolu geçmek...

Oliver Sacks’tan yolu geçmek...

Devamını Oku
27.08.2024
Belleğin çağrısı

Belleğin çağrısı

Devamını Oku
13.08.2024
Üsküdar mı, Kadıköy mü?

Üsküdar mı, Kadıköy mü?

Devamını Oku
30.07.2024
Eski sözlerde, yeni bakışlar

Eski sözlerde, yeni bakışlar

Devamını Oku
16.07.2024
CHP'nin kültürle 'imtihan'ı!

CHP'nin kültürle 'imtihan'ı!

Devamını Oku
02.07.2024
Bir bahçe kurmak

Bir bahçe kurmak

Devamını Oku
18.06.2024
Bize dokunan hikâyeler...

Bize dokunan hikâyeler...

Devamını Oku
04.06.2024