Figen Atalay
Figen Atalay figen.atalay@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ben Poyraz, tanışabilir miyiz?

25 Temmuz 2024 Perşembe

Ne zaman Doğu ve Güneydoğu'ya gitsem kalbim bölgenin çocuklarında kalarak dönüyorum. Ve her seferinde özgüvenli, iyi yürekli, güler yüzlü, sevecen, konuşkan, iletişim becerilerine sahip çocuklar yetiştirmenin, öyle her isteğin yerine getirilmesiyle, çocuğu merkeze koymakla, şımartmakla, özel okullara gönderip marka giysilerle donatmakla ilgisinin olmadığını görüyorum! 

Bir günlüğüne Kahramanmaraş'tayım. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın (TEGV) depremzedelerin yaşadığı konteyner kentteki Vehbi Koç Vakfı Öğrenim Birimi'nde, kitap okuma etkinliğinde çocuklarla masada oturuyoruz, kitaplardan konuşuyoruz. Birden soluma bir çocuk geliyor, elini uzatarak, "Tanışabilir miyiz? Ben Poyraz" diyor. Ben de hemen elimi uzatıp kendimi tanıtıyorum ve sohbete başlıyoruz. Sohbeti 10 yaşındaki Poyraz yönlendiriyor, bana çeşitli sorular soruyor, Kahramanmaraş'ın yemeklerini sıralıyor. Kitaplıktan bir de kitap seçen Poyraz, "kabalık"  konulu öyküdeki cümleleri okuyor, resimleri gösteriyor, nelerin kabalık, nelerin nezaket olduğunu anlatıyor. 

8 saatlik gezide tek etkilendiğim çocuk Poyraz değil elbette. "Ne olmak istersin" sorusuna "ünlü olmak" yanıtını veren İbrahim, her bulduğu fırsatta kitap okumak için öğrenim biriminin okuma odasına gelen Ümmü Gülsüm, bana çok karışık görünen eğitici bir bilgisayar oyununun nasıl oynandığını sabırla anlatan Muhammed...

Hepsi minicik konteyner evlerde, bir sürü kardeşle, kendileriyle "kaliteli zaman" geçirmeyen anne-babalarla yaşıyor. Hemen hiçbir şeyleri yok ama sorumlulukları çok. Kimse onların ödevini yapmıyor, yemekler onların isteklerine göre pişmiyor, canları sıkılmasın diye AVM'lere gidilmiyor, kendilerine ait odadan geçtim, masaları, dolapları bile yok. 

Hiçbiri huysuz, mızmız, şımarık değil. Her işlerini kendileri yapıyor, kardeşlere bakıyor, günlük yaşamın bir bölümünü de öğrenim birimindeki gönüllü ağabey, abla ve yaşıtlarıyla geçiriyorlar.  En önemlisi hepsi mutlu, çoğu hedefini şimdiden belirlemiş. Hayatlarında ilk kez gördükleri biriyle bile hiç çekinmeden, büyük bir rahatlıkla konuşan, kendilerini çok güzel ifade eden bu çocukların şansı hep rast gitsin, onların her zaman yanında olan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı da hep var olsun...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başarı şart mı? 12 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları