Ege’de çevre sorunları ile birlikte çevre mücadelesi de büyüyor. Özellikle Muğla yöresinde kömür ve maden çıkarma amaçlı doğaya müdahaleler sürüyor. Ege’nin simge ağacı zeytin başta olmak üzere tarım ve orman alanları zarar görüyor. Verimli tarım toprakları yok ediliyor. Geçtiğimiz aylarda çevrecilerin ve köylülerin tüm itirazlarına karşı çıkarılan yeni yasadan güç alan kıyımcılar, ağaç ve doğa katliamını sürdürüyorlar. İşin ilginç yönü doğayı, ağacı, ormanı koruması gereken ilgililerin, tam tersine bunları yok edenleri koruması.

AKBELEN’İN MÜCADELESİ
En kararlı mücadele de Akbelen’de yaşanıyor. İkizköy muhtarı Nejla Işık’ın öncülüğünde köylüler, sökülmek istenen zeytin ağaçlarının önüne yatıyorlar. Muhtar ve bir bölüm köylü gözaltına alınıp sonra serbest bırakılıyor. Yasayla ilgili hukuki süreçlerin ve konuya ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin sonuçları bile yetkililer tarafından beklenmiyor. Bu arada Akbelen direnişinin sembollerinden 90 yaşındaki Zehra nine hayatını kaybetti. Ağaca sarıldığı görüntüleriyle belleklere kazınan Zehra ninenin daha acısını yaşayamadan, köylüler söküm ekipleriyle karşı karşıya kaldılar. Bu duruma isyan eden direniş sözcüsü Esra Işık’ın verdiği bilgiye göre, zeytin ağaçları üstündeki meyveleri ile birlikte sökülüp götürülmüş.
BÜYÜK ÇEVRE BULUŞMASI
İşte bu zeytin ve orman kıyımınıkırımını protesto etmek üzere çevreciler, köylüler; pazar günü Muğla’da büyük çevre buluşmasında bir araya gelecekler. “Toprağımızı vermiyoruz” diyen köylüler, çevreciler; toprağı, ağacı, zeytini savunmaya kararlılar. İki hafta önce Ankara-Tandoğan alanından Muğla buluşması için çağrı yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel; tüm yurttaşları, Ege köylülerinin, tarımcılarının ve çevrecilerinin mücadelesine destek vermeye çağırdı. Öyle anlaşılıyor ki bu doğa ve çevre mücadelesi büyüyerek devam edecek.

BORNOVA’DAKİ TARTIŞMALAR
Zeytin ve yeşil kıyımı sadece Akbelen’le ve Muğla’yla sınırlı değil. İzmir’in merkezinde Bornova’da bile yeşil alanlar tehlikede. Bakanlıkça yerel yönetimlerin görüşü alınmadan Ankara’dan plan yapılarak, tarlalar ve zeytinlikler imara açılmak isteniyor. Bu yörede tarlaları toplayan birkaç firmaya ayrıcalık yapılıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, sözkonusu planlara itiraz ediyorlar. İzmir’in, Bornova’nın yeşilini korumaya çalışıyorlar. Ancak yalnızca onların çabası yetmez. İzmir’in tüm yerel dinamikleri bu konuda seslerini yükseltmelidir. Yeşilin kıyımı-kırımı durdurulmalıdır. İzmir’in, Bornova’nın nefes boruları tıkanmamalı korunmalıdır.
***
‘Bir Foça efsanesi’
Foça, efsaneleri ile bilinen ve tanınan bir kıyı kentimizdir. Bu mitolojik efsaneleri ile adını duyuran güzel Foça’nın, yakın geçmişte kaybettiği efsane bir başkanı da vardır. Bizim de dostumuz olan başkanın ismi Nihat Dirim’dir. Foça’da uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış Dirim, toplumsal mücadeleciliği ve sosyal belediyeciliği ile belleklere kazınmıştır. İşte bu değerli başkanın hayatı ve mücadelesi bir belgesele konu olmuş. Dostu, arkadaşı, eski belediye meclis üyesi Hakan Barçın; Nihat Dirim ile ilgili “Bir Foça Efsanesi” adıyla bir belgesel film hazırlamış. Belgesel geçtiğimiz günlerde Foça’da ve İstanbul’da gösterildi. Gösterimler önümüzdeki günlerde İzmir merkezinde, Foça’da ve Urla’da yapılacak gösterimlerle sürecek.

BAKIRÇAYLI BAŞKANLAR
Rahmetli dostumuz Nihat başkandan söz açılınca, o dönem Bakırçay yöresinde toplumcu belediyecilik rüzgârı estiren başkanların isimleri ve görüntüleri ardı ardına belleğimize düşüyor. Foça’da Nihat Dirim, Aliağa’da Hakkı Ülkü, Dikili’de Osman Özgüven ve Bergama’da Sefa Taşkın, dönemin unutulmaz Bakırçaylı başkanlarıdır. Yine o dönemin İzmir Büyükşehir Başkanı Yüksel Çakmur ile Urla başkanı Bülent Baratalı’yı da, Bakırçaylı başkanlarla birlikte düşünmek ve değerlendirmek gerekiyor. Termik santral mücadelesi Dönemin belleklerde yer etmiş önemli bir toplumsal mücadelesi de, Aliağa’ya yapılmak istenen termik santrala karşı verilen mücadeledir. Bu mücadele, ülkemizin çevre mücadelesi tarihinde çok önemli dönemeçtir. O dönem bizim de ailecek katıldığımız İzmir’den Aliağa’ya yapılan insan zinciri eylemini ve halk referandumunu unutamıyoruz. Belgeselin afişi de olan siyah-beyaz fotoğraf, 1990’lı yıllarda termik santral için yapılan halk oylamasında çekilmiş. Fotoğrafta dönemin Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim ile Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü görülüyor. O anlamlı mücadele dönemleri ve dönemin mücadeleci belediye başkanları unutulmaz.
***
Aydın’da polis gölgesinde meclis!
Aydın’ın büyükşehir başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip iktidar partisine katılmasının ardından, kentte yaşanan siyasal gerginlik devam ediyor. Son meclis toplantısında da tartışmalar yaşandı. CHP’li yetkililer, meclisin Çerçioğlu tarafından sabote edildiğini ifade ettiler. CHP’nin meclis grup başkanvekili ve Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel; Çerçioğlu’nun belediye meclisi çalışma yönetmeliğine ve Belediye Kanunu’na aykırı olarak meclisi yönetmeye çalıştığını vurgulayarak, başaramayınca da yine hukuksuz bir şekilde ertelediğini ifade etti.

BU GÖRÜNTÜ OLMAZ
Konuyla ilgili basına yansıyan fotoğraflar ise doğrusu bizim yüreğimizi acıttı! Aydın büyükşehirin meclis toplantısı polis gölgesi altında yapılıyordu. Görüntülerde her meclis üyesinin tepesinde bir polis vardı. Belediye meclisleri bir anlamda yerel parlamentodur. Halkın, kentlilerin iradesini, kısacası millet iradesini temsil ederler. Bu iradeye yapılan müdahalelerin bu boyuta ulaşması hiçbir biçimde kabul edilemez.
HALK BUNU UNUTMAZ
Polis gölgesinde meclis toplantısı Aydın’a, Ege’ye ve ülkemizin siyasal yaşamına yakışmamıştır. 21. yüzyılda ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılında doğrusu bu durumu içimize sindiremiyoruz. Özellikle siyasetçilerin de içlerine sindirmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Aydın’da halkın, seçmenin iradesi yok edilmiş ve yok sayılmıştır. Yapılan milli irade müdahalesini bir de bu görüntülerle daha da ağırlaştırmak, demokrasinin simge kentlerinden Aydın’a, Ege’ye ve ülkemiz siyasetine gölge düşürür. Unutmayın, halk bunu unutmaz!
***
Börklüce’nin diyarında...
Yüzyıllar önce bu coğrafyada yaşamış öncü toplumcular Bedrettin-Börklüce-Torlak üçlüsünün günümüzde de sahiplenilmesi ve onların mücadelesinin geleceğe taşınması gerektiğini her daim vurguluyoruz.

BÖRKLÜCE ŞENLİĞİ
Bu bağlamda, geçtiğimiz günlerde, Börklüce’nin diyarında, Karaburun’da, “Börklüce Kültür Sanat Festivali” yapıldı. Etkinliklerin onur konuğu siyasetçiyazar-hukukçu Kemal Anadol oldu. Anadol, Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı’nın kolaylaştırıcılığında “Börklüce’yi Anlamak” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Etkinliklere ev sahipliği yapan Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, katılımcılara teşekkür etti ve bu etkinlikleri yaşatıp geleceğe taşıyacakları sözünü verdi.
KALICI ANIT
Börklüce etkinlikleri vesilesiyle, daha önce de yazdığımız anıt önerisinin bir kez daha altını çizmek istiyoruz. Bu Anadolu toplumcularının felsefesi, mücadelesi, görkemli bir anıtla kalıcılaştırılmalıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Cemil Tugay ile Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’ın da sahiplendikleri bu projenin, bir an önce hayata geçmesini bekliyoruz.