“Çözüm süreci”... “Barış süreci”... “Açılım süreci” de neyin açılımı? Neyin çözümü? Kiminle barış?.. diye aylar önce yazmıştım... “Çözüm süreci” muamması için ayrıca şunları da burada kayda düşmüştüm:
Dünyada benzer süreçlere verilen isimlere açıp bakın, bizdeki gibi böyle adı konmayan, neyi tarif ettiği tam bilinmeyen genel geçer bir “süreç” markasına rastlayamazsınız.
Bu oranda ciddi, köklü, tarihi bir sorunu çözmek iradesi ortaya konduğunda; önce adıyla sanıyla adres betimlenmesi yapılır.
“Kuzey İrlanda Barış Süreci” örneğin...
Veya...
“Bask Barış Süreci/İspanya-Bask Barış Süreci”
İnternette araştırın...
Kilometre taşı tüm çözüm/barış süreçlerini içeren siyasi başlıkların; hep üzerine basa basa konunun muhataplarını açıkça zikrettiğini göreceksiniz.
Afaki “çözüm süreci” ile yalnız Türkiye’den söz ediliyor.
Vikipedi’ye bu kaydı düştüğünüzde karşınıza sadece “AKP hükümeti tarafından başlatılan ve halen devam eden sürecin adıdır” diye bize mahsus Türk örneği geliyor.
Hiçbir spesifik çözüm sürecine bu şekilde başka nereye çekerseniz oraya gidecek bir genel başlıkla atıf yapılmıyor.
Adı baştan “Türk-Kürt Barış Süreci” olarak bile konmamış; tam nerede, ne zaman başladığı bilinmeyen; her yönüne “muğlaklık” sinmiş, sis perdesinde götürülen bir süreç bu sonuçta...
Resmi çevreler ve o çevrelerin yandaşlığını yapan medya tarafından salt propagandası yapılıyor...
Ortaoyununa dönüşen “akil adamlar” egzersizi ötesinde, sivil toplum düzeyine indirilemiyor.
“Kurumsal içeriği” tam bilinmiyor ve açılmıyor...
Temcit pilavı gibi bir “çözüm sürecinden” hep bahsediliyor ama bu “Kürt” sözcüğü, resmi ağızlara -“kardeşler” retoriği ötesinde!- kolayına hâlâ alınmıyor.
Bilinmezliklerle kuşatılan ve gizem perdesi ardındaki “çözüm süreci”, konjonktür bağlamında böylece değişen koşullara göre, değişik içeriklerde değerlendiriliyor ve kullanılıyor.
“Süreç”in arkasında “Bask/Kuzey İrlanda barış süreci” örneklerinde gördüğümüz koordinatları önden tespit edilen uzun soluklu “strateji”ler yerine yalnız “taktik” bulunuyor. Bunların hepsi Erdoğan’ın kişisel projelerine yarayan taktikler...
Vaktiyle Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci turu bertaraf etmek ya da ilerde anayasayı değiştirecek oy çoğunluğuna erişmek için devreye sokulan taktik adımlar...
Türk kamuoyu işte ne olduğu belirsiz bu göz boyamalı “süreç”le aylar filan değil iki yıl boyunca oyalandı.
“Sürecin mimarı” bir gün sonra birdenbire çıkıp; “Türkiye’de artık Kürt sorunu yoktur. Kürt kardeşimin sorunları vardır” diyerek ekledi:
“Bu başka bir şey, yatıp kalkıp Kürt sorunu şöyle Kürt sorunu böyle, başka şey yok ağızlarında. Kardeşim bana bırak bu işleri söylemeyi!”
Tabii ya... Bir sorun mu var? Varsa nedir? Tek bilen olarak bunu Türkiye’de sadece “O” tayin edecek. Sorunun adı varsa gerekirse “O” koyacak. Ama tercihan olay yol boyunca “adsız”, “ortada” kalacak ki.. şartlar neyi gerektirirse.. “çözüm” de “süreç” te kıvraklıkla biçimden biçime girebilsin.
“Sağlam irade” böylece her konuda yaptığı gibi, hem inisiyatifi kendinden başka hiç kimseye bırakmıyor...
Hem de kritik 7 Haziran dönemecinde, milliyetçi oylara mukayyet olmak adına frene basıyor.
Kendisi için çok akıllıca.
Akılsızlığı yapanlar, sözde “demokratik açılım” adına sahneye konan bu acıklı vodvilde rol almayı sorgulamaksızın önden kabul edenlerdir.
Çözüm Sürecinden Sürecin Çözülmesine
Yazarın Son Yazıları
Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.
Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.
“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...
İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...
Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.
Annesi Mira Nair...
Mezardan yükselen intikamlar bunlar...
Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...
Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.
"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...
“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”
Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.
Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...
Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.
Prodi’yi hatırlarsınız...
Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.
İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.
"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.
II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...
Sevgili Altan bey
“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...
Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.
Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.
Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.
Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.
14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.
Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.
Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.
“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”
İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.
Trump Vatikan’a da göz dikti
Psikolojik harekât
Vatikan’da dönüm noktası
Romancının ölümü
Starmer’ın sessizliği
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...
Pikachu’nun anlattıkları...
Kafka senaryosu
Avrupa'da neler oluyor?
Avrupa’da yeni kavşak