Demokrasi Var mı: Tek Ölçüt
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Demokrasi Var mı: Tek Ölçüt

08.07.2013 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Çok basit bir denklem var.. demokrasi, yani çoğulcu bir toplum ve anlayışın olup olmadığını anlamak için... Bırakınız büyük lafları, demokrasi teorilerini, parlamentonun varlığını, seçimlerin olup olmadığını, çok partilerin varlığını... Bunların hepsi palavradır, görünüşte olabilirler ama aslında bir tür “sürgün” edilmişlerdir. Anayasada kuvvetler ayrılığının sözü edilir, ama aslında anayasaya tam aykırı siyasal bir durum fiiliyatta hüküm sürer...

\n

Sahneye bakıyorsunuz, her şey var kardeşim. Muhalefet partileri var... Meclis var... Yargı var... Var oğlu var... “Demokratik paramenter sistem” bütün öğeleriyle ayakta...
Kendime söylüyorum şimdi:
Ula daha ne istiyorsun!
Yanıt veriyorum:
Ula senin kadar aptalını görmedim... Bunlar varsa, varlar mı sanıyorsun!
Bu konuşmayı burada keseyim, yoksa “Daha ne istiyorsun” diyen içimdeki benin kafasını gözünü yarmamak için kendimi tutamayacağım!

\n

***

\n

Bir iktidar partisinin ülkeyi nereye götürdüğünü anlamanın sıradan bir yolu var: Basın özgürlüğü...
Her şeyi bir kenara bıraktım.. eğitim yasasını.. alkol yasasını, AKP’li belediyelerin fiili olarak alkolü yasaklamalarını vb...
Bir iktidar düzenli ve sürekli basın özgürlüğünü yok ediyorsa, medyayı iktidarlaştırıyorsa, patron üzerinde baskı kurup gazetecilik faaliyetinin iktidarın çizdiği çerçeve içinde yürütülmesini sağlıyorsa... Hoşuna gitmeyen yazarları röportajcıları attırıyorsa... Sansür uygulatıyorsa... İktidarbaşının uşakları hemen her gün telefonla efendisinin nelerden rahatsız olduğunu bildiriyorsa ve medyayı yönlendiriyorsa...
...Medya patronları,
“eyvah yarın önüne nasıl çıkarım, yüzüne nasıl bakarım, bir şey nasıl dilerim, şu ihaleye nasıl gireririm ve alırım, eğer medyamda aleyhine eleştirel bir şeyler çıkıyorsa...” düşüncesiyle, efendinin istediği bir medya tasarlıyorsa...
“Yarın Maliyesini gönderir, bir açığımı bulur cezayı keser, yedi ceddimi siler, geleceğimi kurutur, vergi kaçıramam, daha çok zengin olamam...” diyorsa... (Tabii ki canı cehenneme!)

\n

***

\n

Başbakan yıllardır patronları, medyayı gazetecileri açıkça, net, tartışmasız, durmadan hedef gösteriyorsa üstelik... (O bu konuda konuştukça, aşağıdaki aletleri de medya üzerinde gerekli operasyonlara hemen soyunuyor)
İktidarbaşının medya ile uğraşması, tekil bir olay üzerinden (Olur a çok kızar bir habere yoruma falan, o da insandır!) ve bir-iki kezlik olmayıp da, süreklilik-düzenlilik gösteriyorsa...
Medya üzerinde operasyonları durmadan sürüyorsa.
Üstüne üstlük bunu sadece lafla değil, devlet gücüyle yapıyor ve maliyecilerini salıyorsa...
Bu da yetmedi, TMSF denilen aleti ile, televizyonları ve gazeteleriyle
“borcun var” diyerek medya şirketlerine el koyuyor ve onları iktidar borazanlarına dönüştürüyorsa...
Ne o ülkede özgürlük vardır ne de demokrasi...
İktidar totalitaristtir. Ülkeyi diktatörlüğe götürmektedir.. veya fiilen diktatörlüğünü kurmuştur...

\n

***

\n

“Ama bak sen yazıyorsun istediğini, başkaları da yazıp çiziyor, bak Sözcü, Cumhuriyet, Yurt, Aydınlık ve daha az satan sol gazeteler var; HalkTV, Ulusal Kanal ve şimdi de ana akım TV olmaya soyunan +1 TV var... Bunlar medya özgürlüğünün işaretleri değil mi, ne atıp duruyorsun medya özgürlüğü yok diye...”
Bu iktidarın sık sık yönelttiği bir görüştür...
1) Bir diktatörlük için önemli olan halkın oy veren büyük kesimini şartlandırmaktır. Gazete okumak yerine televizyon seyreden kitleleri iktidar kulvarında tutan baskıcı politikalar izlersin. Belirli TV’lerde dizilere mizilere odaklanmış milleti gündemden kopartırsın, tartışma programlarında yandaş eğilimlilere ağırlık verirsin... Olayları iktidar bakış açısıyla sunarsın, kamuoyunu tek yanlı biçimlendirirsin...
Toplumda iktidarın
bakış açısından bir algılama oluşturdun mu bu sana seçimler için yeter... Sürekli iktidar olmanın yolu sanırsın bunu... Gezi olaylarından günlerce haberi olmayan insanlar tanıdım, çünkü muhalif veya iktidar yanlısı olmayan haber kanallarının varlığından bile habersizlerdi!
2) Medya üzerinde sistematik bir iktidarlaştırma uygulamasıyla muhalif medyayı da giderek bir kenara, azın
lığa itersin.
3) 2.5 - 3.5 bir medya oluşturduktan sonra, buçuğun yaşaması iktidarın işine gelir.
“Demokrasininin varlığı”nın kanıtı, işlevini görür.
3) Gazetecilerin, komplolarla veya yasasız-hukuksuz yorumlarla içeri atılması bile totaliter bir yönetim altında yaşadığımızın kanıtıdır...

\n

***

\n

Basın özgürlüğüne düşmanlıkta gelinen nokta: RTE’nin ileri demokrasiyi koruyucu güçlerinin (yani polisinin) Taksim’de gazeteci avına çıkmalarıdır...
Onur Erem, Evrim Kurdoğlu, Eda Sönmez, Özcan Yaman, Yunus Dalgıç, Arif Balkan, Tuğçe Tatari, Makbule Cengiz, Şengül Derin, Dilem Taştan, Barış Yarkadaş, Elif Akgül, Gökhan Biçici bu sürek avının hedefleri oldular, hepsine derin geçmiş olsun...

\n

***

\n

Diktatör, sadece kendi görüşüne özgürlük ister... Bir de milli iradesi kavramının palalısına.
Diktatörlüğün demokrasi altında sürdürmenin yeni anlayışı şöyledir
: “Kamuoyunu kontrol edersem, muhalefetin olmasının bana sadece yararı olur...”
Demokrasi, bir manzumeler zinciridir... Biri ikisi yoksa, hiç yoktur...
Kimileri parlamenter demokratik sistemde bazı arazlar var, ama işliyor sanıyor da...
Aldanıyorlar bile diyemiyeceğim...

\n

Yazarın Son Yazıları

Bu anlaşmayı kim ‘Feshet’ dediyse suçlu o! Suriye tek mi olacak çok mu?

Bütün mesele bu. Derinden bir savaş veriliyor, bir varlık ve yokluk savaşı bu, olmak mı olmamak mı...

Devamını Oku
15.12.2025
Bu övgünün ardında ne var?

Şam hükümetini ve Suriye’yi kimler zayıf bırakarak dış güçlerin sürekli müdahalesine açık bir ülke konumunda tutmak istiyor sorusu çok önemli ama bugün Trump’ın Erdoğan’a olan büyük sevgisinin arka planında ne var sorusuyla başlayacağım.

Devamını Oku
14.12.2025
Tarihe geçecek diploma iptali davası Dreyfus’u gölgede bırakır

Bir ülke, bir iktidar, bir hukuk, bir yargı düşünün ki topluca hareketle bir kimsenin 31 yıl önce aldığı üniversite bitirme diplomasını geçersiz saysın ve iptal etsin.

Devamını Oku
11.12.2025
‘Bana uy, seni tekrar büyük yapacağım, yoksa yok olacaksın’

Trump yönetiminin hazırladığı Milli Güvenlik Stratejisi (Belgesi) büyük tartışma yarattı, özellikle Avrupa’ya ilişkin bölümleri. Trump karşıtı Amerikan medyası ve entelektüel yazarlar, Trump Avrupa’yı adeta düşman olarak görüyor yorumunu yaptılar.

Devamını Oku
09.12.2025
Ümmet mi millet mi? Av kim, avcı kim?

Bakın ne buldum.

Devamını Oku
07.12.2025
Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025