Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

16.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti. Bu,1950’den bu yana yaşadığımız 19. kriz oluyor. Daha önceki krizlerde de yine geniş toplumsal kesimler olarak yoksullaştık. Bu krizlerin hepsinin ortak kaderi krizlerin tümünün sağcı iktidarları kapsamasıdır.

AKP’nin bize yaşattığı bu son kriz en uzun sürenlerden. Enflasyon açısından da öyle. Bir başka karakteri, krizi aşmak için IMF’ye başvurmaması. 2001 krizi, evet IMF programıydı, evet yükü toplum çekti ama alınan paralarla, kriz oldukça hızlı toparlandı. AKP 2003 sonunda iktidara gelince bu toparlamanın üzerine oturdu ve AB ile üyelik perspektifiyle ülkeye akan görülmemiş doğrudan yatırımlar sayesinde uzun bir iktidar dönemi yaşadı. Bu dönemden yararlanarak Cumhuriyet karşıtı programlarını da hızla devreye soktu.

KADERDEN KAÇMASI ÇOK ZOR 

Fakat iktidarını bu 20. krizle bitirme aşamasında. Bu kaderinden kaçınmak için tüm güçleri, güç odaklarını kendine bağladı ve bugün gördüğümüz baskıcı otoriter rejimini alabildiğine kurdu. 2028 seçimlerine ana muhalefeti her yönüyle ve her aracı kullanarak dağıtmaya ve iktidarı sürdürmeye odaklı görülmemiş, fırtınalı bir döneme ülkeyi soktu.

İddianame, CHP’yi muhalefet edemez duruma getirmenin bir aracıdır. İddianame buna göre düzenlenmiştir. Kapatma talebi, bugüne kadar AKP ve mahkemelerinin CHP kongreleriyle uğraşmasıyla eşgüdüm halindedir.

Yargı hiyerarşisini kaybetmiştir.

AKP’nin adalet bakanı yardımcısını güçlü bir AKP siyasi figürü iken İstanbul’a başsavcı olarak atamasıyla bugünkü sürecin başladığını görüyoruz. Saray’ın amacıyla sürdürülen CHP’ye yönelik siyasi operasyonlar tamamen örtüşmektedir.

Örtüşen başka önemli bir nokta daha var: Bazı asliye ve ağır ceza mahkemeleriyle başsavcılığın aynı patikada yol almasıdır. Ortak özellik anayasayı dikkate almamaktır.

HİYERARŞİNİN ÇÖKÜŞÜ

Tayfun Kahraman olayı çok tipiktir. Anayasa Mahkemesi, Kahraman’ın yeniden yargılanması kararını veriyor ve dahası serbest bırakılması vizyonunu da mahkemenin önüne koyuyor. Ağır ceza mahkemesi, bu Anayasa Mahkemesi’nin işi değil, yetkisini aşıyor, bize müdahale edemez diyor. Bu karara bir üst mahkemede itiraz ediliyor. Bu mahkeme de itirazı reddediyor. İki mahkeme AYM’yi dışlıyor, yok sayıyor.

Başsavcılık CHP’nin kapatılması için Yargıtay’a dosya gönderiyor. Yargıtay konuyu inceleyecek, kapatma kararını ise AYM genel kurulu verecek.

Hiyerarşi ortadan kalktığı için iktidarın yarattığı yargı sistemi aslında AYM’yi tanımıyor. Zaten daha önce Yargıtay AYM’nin en üst yargı olduğunu reddetmiş, AYM’yi tanımamış, kendisinin de AYM yetkisinde olduğunu ileri sürmüştü.

Şimdi aynı yolu izleyebilir. Veya AYM, Yargıtay’dan kendisine gelen CHP’nin kapatılması muhtemel kararını reddedebilir ve “Hayır, kapatılması kararını ben verdim uyguluyorum” diyebilir.

Bunları hep muhtemel şeyler olarak yazıyorum.

AMAÇ CHP’Yİ ETKİSİZ HALE GETİRMEK 

Ama bu kapatılma süreci nihai bir amaç olmaktan ziyade, CHP’yi önümüzdeki iki yıl içinde kendi varlık mücadelesine çekmek, kriz sürecinden koparmak ve akıldışı uyduruk iddialarla kitleler nezdinde CHP’nin itibarını iyice zedelemek.

CHP şüphesiz bu tuzağa düşmeyecek.

Ama mutlak butlan kararına itiraz da istinaf mahkemesinde. İktidarın beklentisinin oradan ne olduğunu tahmin etmek zor değil. Bozulursa süreç yeniden başlayacak. Mahkeme ya kabul ya reddedecek, peki sonra?

Kıskaç CHP’ye kurulu.

Şüphesiz Ekrem Bey’i diskalifiye etmişe benziyorlar. Sonraki adayları da benzer olguların beklediğine ilişkin işaretler var.

Partiyi kapatamayacaklar ama CHP’yi süründürmek başlıca amaçları.

İmamoğlu davasının diğer amacı da bence bırakın cumhurbaşkan adaylığını, yeniden İstanbul adaylığını bile engelleyecek süreçtir.

CHP her şeyi yeniden düşünmek zorunda.

Yine de burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek çok zor.

Ama kesin olan bir nokta var: Enflasyon, pahalılık ve yüksek eşitsizliklerle yaşamaya ve krizin yükünü halka yıkmaya devam. Çünkü başka çareleri yok.

Yarın? Şu casusluk eki...

Yazarın Son Yazıları

Anket sonuçlarına ne kadar güvenmeli?

Onlarca anket önümüze geliyor ve buna göre yorumlar yapıyoruz.

Devamını Oku
21.12.2025
13 yıl öncenin büyük öngörüsü gerçekleşiyor mu?

Kaybettiğimiz Doğan Kuban Hoca’nın seçme yazılarına her hafta Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yer veriyoruz.

Devamını Oku
18.12.2025
Ankara’nın F-35 rüyası bitti veya çok bedel ödemesi gerekir

Hayır, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ın F-35 konusunda verdiği yanıta dayanarak Ankara bu uçakların rüyasını bile göremez demiyorum.

Devamını Oku
16.12.2025
Bu anlaşmayı kim ‘Feshet’ dediyse suçlu o! Suriye tek mi olacak çok mu?

Bütün mesele bu. Derinden bir savaş veriliyor, bir varlık ve yokluk savaşı bu, olmak mı olmamak mı...

Devamını Oku
15.12.2025
Bu övgünün ardında ne var?

Şam hükümetini ve Suriye’yi kimler zayıf bırakarak dış güçlerin sürekli müdahalesine açık bir ülke konumunda tutmak istiyor sorusu çok önemli ama bugün Trump’ın Erdoğan’a olan büyük sevgisinin arka planında ne var sorusuyla başlayacağım.

Devamını Oku
14.12.2025
Tarihe geçecek diploma iptali davası Dreyfus’u gölgede bırakır

Bir ülke, bir iktidar, bir hukuk, bir yargı düşünün ki topluca hareketle bir kimsenin 31 yıl önce aldığı üniversite bitirme diplomasını geçersiz saysın ve iptal etsin.

Devamını Oku
11.12.2025
‘Bana uy, seni tekrar büyük yapacağım, yoksa yok olacaksın’

Trump yönetiminin hazırladığı Milli Güvenlik Stratejisi (Belgesi) büyük tartışma yarattı, özellikle Avrupa’ya ilişkin bölümleri. Trump karşıtı Amerikan medyası ve entelektüel yazarlar, Trump Avrupa’yı adeta düşman olarak görüyor yorumunu yaptılar.

Devamını Oku
09.12.2025
Ümmet mi millet mi? Av kim, avcı kim?

Bakın ne buldum.

Devamını Oku
07.12.2025
Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025